GÜNEŞ SENİNLE GÜZEL

8 1 0
                                    

Hoseok güzel gülümsemesiyle kapanın önüne çıktığında baştan aşağı süzmüştüm onu. Üzerine bol papatya desenli beyaz bir tişört giymişti. Altında ise siyah bir kot pantolon vardı. Gerçekten güzel görünüyordu. Arkasından Tae-Hyung ve Jimin çıktı. Yüzümde oluşan gülümsemeyi farkettiğimde hemen gözümü Hoseoktan ayırdım.

Yoongi: Ş-şey Jungkook nerede?
Hoseok: Bam'ı uyandırmaya çalışıyordu en son.
Yoongi: Sonra?
Jimin: Onunla birlikte uyuyakaldı sjsjs.
Yoongi: Nasıl becerdi merak ediyorum.
Taehyung: Boşver uyusun bebişim.
Yoongi: Neyse hadi gidelim.

Dediğimde apartmandan çıkmıştık. Bizim apartmanın önündeki apartmanda oturan bir kız grubu bize bağırmaya başladı.

Z: Yoongi çok yakışıklısın!!
X: Taeee!! Göz kamaştırıyorsun!
Y: TaeTae güneşi söndüreceksin!

Y bağırdığında Jungkook koşarak Yanımıza geldi ve Tae'nin kucağına atladı.

Jungkook: KİMİN KOCASINA BAĞIRDIĞINIZIN FARKINDA MISINIZ SİZ LAAN!!!

Dedi ve öptü Tae' yi. Bunu gören kızlarda yüzlerine bozulduklarını gösteren bı ifade ile balkondan ayrılıp içeri geçtiler.

Yoongi: Bu kızlardan nefret ediyorum.
Hoseok: Evet sana yavşadı biri.
Yoongi: Ondan değil.
Hoseok: Neden o zaman?
Yoongi: Beni ilk gördüğün halimi hatırlıyorsun ne zaman beni o halde görseler dalga geçiyorlar s#rt#kler
Hoseok: Anlıyorum.

Dediğinde Jungkook konuştu.

Jungkook: Al bendende o kadar be! Erkek sinek görseler yapışçaklar şerefsizim!

Dediğine gülmüştüm.

Birkaç dakika sonra parka varmıştık. Hoseok parka geldiğimizde koşmaya başladı. Sonra parktaki papatya çiceklerinden oluşma bir yer gördüğünde bana döndü. Gözleri parlıyordu.

Hoseok: Şu güzellikleri görüyor musun Yoon! Hepsi çok güzeller! En sevdiğim çiçek türü!
Yoongi: Evet çok güzeller.

Gerçekten çiçeklere güzel bakılmış olduğu belliydi. Etrafı çitlerle çevrili olan bahçenin önüne durmuş bir süre hayranlıkla çiçekleri izlemiştik. En azından Hoseok öyleydi.
En son Hoseok bahçenin birkaç fotoğrafını çekti ve konuştu.

Hoseok: İlerde bende böyle bir çicek bahçesi sahibi olmak istiyorum. Hatta daha iyi bir çiçek bahçesi sahibi!

Dedi son kez hayranlıkla çiçeklere bakarken. Gerçekten abartıyor gibi.

Daha kendisinin daha göz kamaştırıcı ve harika olduğunu bilmiyor değil mi Yoongi.|

Yıllardır konuşmayan iç sesim konuşmuştu! Ve sanırım hakl- ne düşünüyorum ben! Hey sen evet evet sen bu okuduğun satırı unut! Hemde hemen.

Biraz daha parkta dolaştıktan sonra o yeni açılan kafeye gelmiştik. İçeride bir yer bulup oturduk.

Jungkook: Tae ne yiyeceksin ?
Tae: Seni.
Jungkook: Sacmalama !
Tae: Peki o zaman sen beni yersin.
Jungkook: Sus be azgın herif!
Tae: Sordun.?
Hoseok: Bizde buradayız!

######

Hesabı ödemek için tartışıyorduk.

Yoongi: Ben ödemeyeyim kimin ödediği önemli değil.
Hoseok: Ne çene çaldınız ben öderim!
Yoongi: Aaa! Duymamış olayım ben öderim.

######

Kafeden çıkmış sadece yürüyorduk.

Yoongi: Eve gidiyoruz değil mi?
Hoseok: Hmm... Evet.
Jungkook: Hadi markete gidelim.
Yoongi: Neden?
Jungkook: Abur cubur almak için!
Jimin: Bana uyar.
Hoseok: olur.
Tae: Bende buradayım heey!

#######

Sonunda markettende ayrılmıştık. O kadar fazla abur cubur almıştıkki 5 kişi ancak poşetleri taşıya biliyorduk. Sonunda apartmana geldiğimizde Hoseok konuştu;

Hoseok: Yoongi planın var mı ?
Yoongi: Hayır yok neden sordun?
Hoseok: Bu kadar abur cubur aldıysak bu gece ne gecesi olabilir?
Tae: Oyun gecesi!!!
Hoseok: -_-
Hoseok: Film gecesi ama film bittikten sonra Tae mızmızlanmasın diye oyunda oynarız.
Yoongi: Uhm.. Peki..

Seni kim redd edebilir Hoseok... Yoongi malı bile redd edemediyse...

Sonunda kendimi yorgunlukla eve attım. Yıllardır bu kadar iyi eğlenmediğimi fark etmiştim. Hemen duş aldım. Saçlarımı kurutup yatağıma girdim. Ve uyumaya başladım.

#####

Çalan kapı zilim tarafından uyandırılmıştım. Zilimi çalan kimse gerçekten zili bozacak kadar ardarda ve hızlı çalıyordu.
Söylenerek yatağımdan kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Kapı deliğinden dışarıya baktığımda gelen kişi Hoseok'tu. Hemen üstüme bir tişört geçirmiş ve kapıyı açmıştım.

Yoongi: Merhaba?
Hoseok: Yoongi seni bekliyoruz aradım aradım açmıyorsun saat akşam 9 farkında mısın?
Yoongi: Ah üzgünüm uyuyakaldımışım.
Hoseok: Hadi ama bunun için özür dileme. Hemen gel akşam yemeği için.
Yoongi: Geleceğim.

Dedim ve kapıyı kapadım. Hemen üstüme neden aldığımı bilmediğim bol bir sweat altıma ise bol bir don giydim. En sevdiğim parfümü sıktım ve dışarıya çıktım.

Hoseok: Hoşgeldin!

Diyerek sarıldı bana.

Yoongi: Hoşbuldum.

Dedim ve içeriye geçtim. İçeri girer girmez hoseok kolumu tutup beni heyecanla mutfağa götürdü. Üyeler daha geçmemişti masaya.

Hoseok: Umarım seversin.

O yaparda beyenmemek olur mu değil mi Yoongi?
Sus içses yıllardır yaptığın gibi sus.

Gerçekten sofra harika hazırlanmıştı.

Yoongi: Mükemmel olmuş.
Hoseok: Beğenmene sevindim.

######

Hoseok: Bakın bu filmde bı adam var sonra bu adamın çalıştığı iş yerine yeni bu patron geliyo sonra tam bu adamın arkadaşı ablasına evlenme teklifi edecekken patron evlilik yasağı çıkarıyor. Sonra bu şerro ırz düşmanı *r*sbu bu baş rolun donuna kadar alıyo. Başrolde bunun evinde falan yaşamaya başlıyo sonra birbirlerine aşık oluyo.

Jimin: Çok saçmaymış.. Hem bu filmi izlemediğine emin misin Hobi?
Hoseok: İzledim... Neyse o zaman şu var..
( Dizi ismi Be Loved in house: I do(sanırım))

#####

Bu bölümde bu kadar sonra görüşürüz!

Hoşiğim yağ ksjsskksskkskx

Benim Papatya Dolu Mezarım-SOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin