aydınlıktan karanlığa

38 14 6
                                    

                  31/08/2009
Sabahın ilk ışıkları odasına vurduğunda içindeki rahatsızlıktan dolayı dayanamayıp uyandı küçük Güneş. Ayaklarını yatağından sarkitarak bir süre böyle bekledi. Mutfağa gitmeden önce kıyafetlerini giydi. Banyoya girip yüzünü yıkadı. Güneş diğer çocuklara baktıkta düzenliydi. Bir gün rutini vardı. Kendisi düzenliydi fakat bu durum ailesinde geçerli değildi. Anne ve babası boşanmıştı birde ablası vardı. Güneş hiç birinde değilde ablasında kalmayı seçmişti. Güneş daha 7  yaşındaydı ama doğduktan bu yana hiç bir zaman ablasını bırakmadı. Aralarında bir bağ vardı sanki. Küçücük çocuğa bile bu dünya fazla yük kaldırtıyordu. Güneş sadece 2 yıl anne ve babasıyla ablasıyla birlikte yaşadı. Sonra boşandılar ama zaten ailecek birlikte yedikleri bir akşam yemeği yoktu veya kahvaltı veya öğlen yemeği. Hep gününü kavgayla açar kavgayla kapatırdı.
Her sabahkı rutinini de uygulayıp ablasının yanına geçti ama ablası yatakta yoktu. Akıllı Güneş ablasının mutfakta olabileceğini hemen anladı. Koşarak mutfağa gitti. Ablası orda kahvaltı hazırlıyodu. Güneşi görünce elindeki bıçağı tezgaha koyup ellerini yarı ıslak bir havluyla elini silip eğildi dizlerinin üzerinde durdu. " Günaydın ablacım. Bu gün erken işin bakıyorum. Nasıl uyudun bakalım?" Diye sordu Güneş de ona  sarılarak "iyi uyudum. Evet biraz karnım ağrıdı diye erken uyandım. " Güneşin ablası Ada onu kendinden biraz uzaklaştırıp yüzüne baktı. Elini alnına koydu. Ama hiçbir şeyi yoktu. "Noldu ki ablacım birden sana. İyi misin?" Diye sordu Ada
"İyiyim iyiyim geçti zaten" 
"Eee hazır mısın bakalım?"
"Neye ? "
"Okula gitmeye."
Yarın Güneşin ilk okul günüydü. 1ci sınıfa gidiyordu ve bunada hiç takmamıştı. Onun için okul hayatından alınan 4 saatdi.
"Aaa ona mı? Aslında hiç aklıma gelmiyor abla. Okula gitmek dahi istemiyorum. O kadar adam olucak bunun neyine sevineyim. "
"Al işte yine asosyalliyin tuttu. Bak okul kötü bir şey değil ki"
"Biliyorum eğitim öğretim işte neyse o ama istemiyorum. Zorunlu mu?"
Ada buna biraz kıkırdayıp cevap verdi.
"Eğitim öğretim miş bak sulogan bile kurdun ayrıca evet küçük hanım zorunlu" aralarında kikirdasirken çoktan yerlerine geçmiştiler.  Ada sözünü böyle devam ettirdi.
"Ayrıca sen değil miydin bana bende senin gibi olmak istiyorum diyen al işte okula gitmeden nasıl olacak o iş?"
"Okulsuz olmuyomu?"
"Hayır Küçük hanım olmuyor maalesef."
"Sendemi okulda okudun?"
"Evet her kes okulda okur ve geleceğini kurar. Herkesin bir hayali olur senin hayalin ne?"
"Hayalim yok. Saçma sapan şeyler hayaller yok o olucam yok bu olcam. "
"Nasıl yani sen şimdi çalışmayacak mısın?"
"Çalışıcam da hayallerle değil gerçeklerle"
"Vaaaayy hanımefendiye bak koydu noktayı. "
"Gerçekler bunlar "
Ada onun ciddi olduğunu biliyordu ve bunların hepsinin onun için yapıldığını anlatmaya çalışıyordu.
                 01/09/2009
"Ya gitmesem."
"Hadi ama mizmizlanma."
"Of ya "
"Ha tamam mı hazır mıyız bir dön bakalım etrafında."
Güneş usulca ve bıkmış bir şekilde dönmeye başladı. Ablası onu okula bıraktıktan sonra işe gitti avukat olmak sandığından da zordu sanırım.
Güneş daha ilk adımını okula attığında sanki onu bekliyolar mış gibi herkes ona bakınca hiç birini umursamadan geçip gitti. Güneş okulu sevmediği için özellikle arka sıraları seçmişti oturmak için. Ve sanırım yaninda ona benzeyen bir erkek çocuğu vardı. Ona benzeyen derken somurtarak oturan ve etrafa nefretle bakan bir çocuk oda Güneş gibi okulu sevmiyordu. Güneş de o da tüm gün öyle oturdular. Ilk ders tanışmaydı. Herkes kendini tanıtıyordu. Sıra Güneşe geldiğinde ayağa kalkıp "ben Güneş Atahan" dedi ve oturdu yaşını yaşadığı şehri demeden geçti. Yanındaki çocuksa ayağa kalkıp "ben Gölge Kandemir. Diğer bilgilere  lüzum yok. Teşekkürler." Deyip yerine oturdu oda Güneş gibi kısa kesmişti.
"Tamam çocuklar devam edelim. " Deyip ortamın gerginliğini bozdu. Tüm çocuklar sanki kenetlenmiş gibi onlara bakıyorlardı. Aralarında fısıldarlardı. Okul bitdikten sonra Güneş ağır adımlarla okuldan çıkıyordu. Okuldan çıkarken öğretmeniyle ablasının konuştuğunu gördü. Bu günkü olayı şöylediginden tamı tamına emindi o yüzden kaçıp yanlarına gitti ve ablasına sarılmaya başladı. Ada ne kadar ona endişeli gözlerle baksada Güneş bunu umursamıyordu. Eve geldiğinde ablası onu fazla tembihledi ama yinede yetmedi.

GölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin