Evet, evet. Bu gün okul gezi si var ve sizce ben gidermiyim? Evet! Orada herkesi birbirine katacağım! Neyse...
"Anacığım neredesin?" diye evde dolanıyordum. Dolandım, dolandım, yine dolandım. Yoktuu. "Aneğğ!"
"Buradayım, Earlena." Annem cavap verdi. Sesi yakından geliyordu. Odamın kapısını açtığımda...
"BU POSTERLER DE NE, EARLENA MARIA WALKER?!" Annem biraz değil de, baya kızgın görünüyordu. Mal olmayan herkes anlar da neyse.
Elindeki posterler... Tom riddle, Sirius black, Johnny Deep...
Evet galiba esas mesele posterlerdi. Çünkü bazılarının resimleride üzerileri çıplaktı. Ama baya baya yakışıklı görünmüyordu değil yani. Annemin elindeki posterlere baktım.
Nasıl bakıyorsamsa, bakmamakda denile bilirdi. Aşkolarım,annem yüzünden yıpranıcak ühüüü.
"Annem, güzelim. Onlar gerçekten var olmayan insanlar" dedim. Demez olaydım.
"Peki Johnny Deep nasıl gerçekte var olmayan insan oluyor acaba söylermisiniz, bayan Walker?" Anacığımın yüzüne biraz baktım. Aklıma ilk gelen şeyi söyleyede bilirdim, söylemeyede. Aslında söylesem bir şey olurmu acaba? Galiba annemin yüz ifadesinden görünüyordu ki, söylememeliyim. Aslında söylesem iyi olurdu amaaa, neyse.
"Anne bak yemin ederim ki, sadece orda Johnny Deep gerçekte var olan bir oyuncu. Mesela, mesela," elimi bir şeyi hatırlamak için şıklatıyormuş gibi yaptım.
"Ha evet! Mesela şu Sirius Black" annemin elindeki posterlerden birini alıp, Sirius Black'i gösterdim.
"Bu karakter Harry Potter sersinde önemli bir karakter. Ha-" canın annem tabiki sözümü kesmişti..
"Evet biliyorum Earlena. Harry Potter'ın babasının en yakın arkadaşı olan, Sirius Black. Hatta ve hatta Çapulcu diye bir gurup'taydı değil mi? Ve bir de arkadaşlarını satan Peter Pettigrew, her zaman çalışan, Çapulcular'ın başını kurtaran, Remus Lupin, Yakışıklı, Sapık ve çapkın Sirius Black vardı değil mi?"
"Anne sen, iyimisin? Nasıl tüm Çapulcuları bile bilirsin?!" Şok içerisindeydim. Annem acaba benim kitaplarımı gizlice götürüp okumuşmuydu acaba? Yok canım, annem hiç öyleşey yapmaz. Yaparmıydı? Yok ya yapmaz. Ve aklıma watty kitapları geldi. Yoksa, yoksa, ANNEM ÇAPULCU DÖNEMINDEMI OKUMUŞDU? Bende amma saçmaladım. Acaba sorsam mı? Evet ben bi' sorayım. Yo, yo çık sormak yok.
"Kızım ben aslında..."
"Sen aslında bir büyücüsün. Büyücü değil de bir cadısın. HEMDE ÇAPULUCU DÖNEMİNDE OKUMUŞ BIR CADI!"
"Kızım sen bu kitapları okuyarak bence amma saçmaladın. Sadece sen kitabı açık koymuştun bende okuyayım dedim. Ve ayrıca bu posterleri bir an önce açıklayacaksın yoksa yırtarım!" Ben sıçtım. Hayatımın taam orta yerine sıçtım.
Acaba watty kitaplarını söylesem mi acaba? Hayır asla söyelmek yok. Yalan bul, yalan bul...
"Ben onların karısıyım" yapacağım açıklamanın ben...
_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_
"Resmen kapıyı yüzüme kapattı!" Şimdi neden diye sormuş ola bilirsiniz. Nedenini anlatayım. "Ben onların karısıyım" dedikten sonra annem osmanlı tokatını yüzüme bi' geçirdi, sanki osman gazi ya. Ondan sonra zıkkımlandım ve annem kapıyı yüzüme kapattı.
"Aman bee. Hiç bir şey olmaz. Olmaz değilmi? Çık, olmaz." Diyerek okula gelmiştim. Okula biraz baktım. Hovart'a beziyor mübarek. Ve en zor kısım... Merdivenler! 4 kat be nasıl çıkacağım?!
50 saat sonra.
"Sonunda çıktım yehuu!" Sınıf olduğu tarafa, Bella Hadid gibi yürüdükten sonra, sınıfa gelmiş bulunmaktaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「Zaman Döngüsü」
FanfictionBir kız düşünün, çok ama, çok normal birisi. Bu kız bir anda kendisini, Savaşın ortasında bulmasınmı? Hemde başka biri olarak... CANIKOM napiiiinnnn?♡♡ Bilesün ki, ben çko iiyim. Öhöm, something. Bu gün, evet bu gün. Bu gün biz Tarih yazıcağız! Osma...
