“Kız kalk Allah seni kahretmesin bayram sabahı uyumak mı olurmuş?”
“Anne git başımdan bana mı geliyor misafirler”
“5 dakikaya hazır olmazsan okul gezisini unut”
“Annee of”
Annemin kapıyı çarpıp çıkmasıyla yorganı kafama cektim. Şu bayramlarda misafir ne diye sabahın köründe gelirdi ki?
Üstümdekileri değiştirmeden aşağı mutfağa indim. Ben annemin yaptığı şeylere ağzımın suyu aka aka bakarken kapı çaldı. Annem sanki eve trump gelmişcesine oradan oraya koşturuyordu.
“Suna dur bir yerinde Allah aşkına. Alt tarafı almanyadaki akrabalar geldi. Ha bide sorun senin değil benim taraf”
“öyle denir mi Asaf misafir misafirdir” diyip kapıya uçtu.
Hiç umursamadan annemin peşinden gittim. O sırada annemin çok değerli misafirleri içeriye giriyordu.Evli olduklarını düşündüğüm kadınla adam önden, benim yaşlarımda kendini beğenmiş bir çocuk da arkalarından geldi.
“hoşgeldiniz ayça ablam sefalar getirdiniz”
Annem mutluluktan havalara uçarken merdivenlere yönelmiştim.
“simay bak kızım misafirlerimiz gelmiş nereye gidiyorsun gel ayça ablanın, ali abinin elini öp”
“hay anne ben sana- hosgeldiniz iyi bayramlar hepinize”annemin zoruyla ikisininde elini öptüm. El öpmekten nefret ediyordum. O ne öyle ıyy.
“bak buda benim oğlum simay kızım, emir. gel tanışın bakalım daha cok görüşeceksiniz. İstanbula taşınıyoruz aynı okula vereceğiz emiri de”
Kendini beğenmiş ukala çocuk beni baştan aşağı süzerek güldü. Gülünecek ne vardı canım?Alt tarafı kedili pijamalarım ve babamın dolabından bulduğum XXL tişörtle karşısında dikiliyordum.
“Hıı sende hosgeldin emir”
Kafasını sallayıp beni geçiştirdi. Erkek işte hepsi gıcık ne beklersin.
“Hadi içeri geçelim. Sofrayı tam kurmuştum bende. Kahvaltı yapalım beraber”
Hep beraber içeri geçerlerken emir denen salak çocuk kulağıma doğru eğilip“hoş buldum bayram şekeri, umarım daha çok görüşürüz.