-Bölüm Bir-

28 5 11
                                    

🕯️🕯️🕯️🕯️🕯️🕯️🕯️

_________________________________

"Kim Seungmin nasıl biriydi?"

"Her zaman gülen, insanlara durmadan laf sokan ve kimseye zararı olmayan birisiydi.

Her seferinde beni neşelendirecek bir şeyler bulurdu. Onunlayken kimsenin üzgün olmasını istemezdi.

Kendini düşünmezdi çoğu zaman, önceliği hep arkadaşları olurdu."

"Neden sence yaptı bunu? İllaki bir nedeni olması gerekiyor."

"Mektup yazmış, kendini suçlamış her zamanki gibi.
Bir olay oldumu ilk kendini suçlu bulurdu. Onun için tek yanlış insan kendisiydi.

Tehdit etmişler sevgilimi, benimle tehdit etmişler. O da bana bir şey olmasın diye kendini feda etmiş.

Güya kendince beni koruyor ama bilmiyor ki ben onun yüzünden ne haldeyim. Nasıl yaşadım onsuz? Nasıl tüm dünyam başıma yıkıldı? Nasıl kalktım geri ayağa? Nasıl tekrar yürüdüm onun için? Hiçbirini bilmiyor."

"Sen, kendini suçladın mı?"

"Her fırsatta kenimi suçladım.
Neden daha önce fark etmedin bir şeyler olduğunu? Neden bekledin son ana kadar? Neden sormadın iyi misin diye? Neden o gün eve geç döndün ki?..." gözlerimin dolduğunu hissettiğimde yine kendime kızdım.
Sevmezdi o ağlamamı, üzülürdü ben her ağladığımda. Bende sırf o üzülmesin diye ağlamazdım, ağlayamazdım ki. Onun üzülmesine dayanamazdım ben.

"Hep kendime bu soruları sordum." diye devam ettirim konuşmamı.

Misun, yanındaki bardağa su doldurup bana uzattı.

"Kendini suçlaman hiçbir şeyin çözümü değil maalesef.

Yaklaşık on yıldır beraberiz, neler yaşadığını çok iyi biliyorum Minho.
Tabi neler hissettiğini anlayamam bunu kimse anlayamaz senin dışında ama bunuda beraber atlatacağız. Hem bak etrafına artık eskisi gibi yanlız da değilsin.

Artık arkadaşların var ve sana çok değer veriyorlar. Her zaman onlardan yardım isteye bilirsin. Ben varım, tıpkı dört yıl önce olduğu gibi ve seni asla bırakmayacağım.

Biz senin yanındayız ve sana yardım etmek istiyoruz, lütfen bizi arka planda bırakma olur mu. İzin ver sana yardım edelim, izin ver içindeki o karanlığı aydınlatalım."

"Siz benim yanımdasınız ama o değil, hem de onu son kez bile görmeme izin bile vermeden.

O intihar etti... Ve ben hâlâ neden bunu yaptığını anlamış değilim.

Ben biricik sevgilimi kurtaramamışken, siz nasıl beni kurtaracaksınız ki?

Artık dayanamıyorum her şey çok ağır geliyor."

Artık gerçekten dayanamıyorum, iki senedir evden dışarı bile çıkmadım. Onsuz yatakta bile uyuyamıyorum. Onunla yaptığım şeyleri artık yapamıyorum.

Eskiden yemek yapmayı çok severdim. Ben yemek yapardım, Seungmin yerdi yemeklerimi. Artık yemekte yapmıyorum, Felix getiriyor yemeklerimi onun sayesinde yiyorum bir şeyler. Tabi iştahım olursa.

Sarılıp film izlemeyi çok severdik, artık en son ne zaman film izlediğimi hatırlamıyorum.

Arkadaşlarımız Jisung ve Hyunjin oyuncular. Ama ben onların filmlerini bile izleyemiyorum.

"Minho böyle düşünme lütfen. Kenimi bunun için suçlamamalısın.

Sen demiştin onun umudu olduğunu. Onu kurtarmıştın sen. Hatırlıyorsun değil mi?

Bunu sen yapmıştın, sadece sen yapabilmiştin bunu. Senin sayende umudunu buldu, senin sayende hayata bir kez daha tutundu.

Şu an burada olmaması senin suçun değil. Onun suçu da değil, bu ona  bu acıyı çektirenlerin suçu.

Sen elinden gelenin en iyisini yaptın ve onu hayata küstürmedin. Sen çok önemli bir şey başardın, ben seninle gurur duyuyorum sende kendinle duymalısın." Misun tüm sakinliğini kullanarak konuşuyordu.

"O öldü diye kendimle gurur mu duymalıyım? Bu saçmalık, sen beni dinledin mi ki? O ÖLDÜ DİYORUM, O BENİM YÜZÜNDEN ÖLDÜ! YOK ARTIK BENİM UMUDUM GİTTİ, BENİ BİR BAŞIMA BIRAKTI!"

"Minho sakinleş lütfen. "

"YAPAMIYORUM ANALSANA YAPAMIYORUM, BECEREMİYORUM ONSUZ YAŞAMAYI. O KADAR ALIŞMIŞIM Kİ ONUNLA YAŞAMAYA ONSUZ YAPAMIYORUM! " 

Birden ağlamaya başladım, uzun zamandır ağlamamıştım böyle.

Öyle çok ağladım ki sanki içimdeki tüm kederi, üzüntüyü, siniri ve acıyı atmaya çalışıyormuşum gibi. Sanki yıllarca içimde biriken tüm duyguları dışarı atmaya çalışıyordum.

Kafamı kaldırıp Misun'nun gözlerini gördüm, bana acıyarak bakacağını sanmıştım ama o gözler her zaman benim yanımda olacağını söyler gibi bakıyordu. Benim yanımda duracaktı, bana yine hayata küsmemem için yardım edecekti. Bunu biliyorum çünkü dört yıl öncede aynı şeyi yaptı. O zamanda beni çıkardı o çukurdan, şimdide çıkaracaktı.


...

Misun'nun odasından çıkınca Chan'ı aradım ki beni gelip alsın. Arabası olduğundan bir yere gidilecekse o götürüyor.

Zaten buraya yakınmış, on onbeş dakikaya gelirmiş.

Onu beklerden binanın merdivenlerine oturdum. Yorgunluk çöktü o kadar ağlamaya.





_________________________________

Olayları nasıl şekillendireceğim hiç bir fikrim yok ama hayırlısı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Olayları nasıl şekillendireceğim hiç bir fikrim yok ama hayırlısı.Bölüm çok saçma olmuş olabilir.
Çok uzun zaman erteledim çünkü bölümün sonunu yazamadım.
Ve One Piece başlayınca bağımlı oldum:((( strawbery87
🌳🌳🌳🌳🌳🌳🌳🌳🌳

Neden gittin ki?   -2min-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin