▪ 13

2.1K 160 104
                                        

'Bu ruhun evi yok, bu ruhun sesi de yok. Kara şafakta mumlar yanıyor.'

'Kabuslarım...'

Bölümü medyadaki şarkıya ithaf ediyorum, dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

-

Kurumuş olan dudaklarımın üzerine ıslak dilimi gezdirip vücudumdaki ter yüzünden rahatsızca yattığım yerden kıpırdandım. Yarı ayık halde başımın altındaki sertliği hissetmemle kaşlarım çatılmıştı. Tüm sabahlara kıyasla bu sabah garipti.

Gözlerimi aralayıp bulanıklaşan görüş açıma çıplak bir göğüsün girmesiyle bedenimi hızla geriye atmam bir oldu. Sonuna kadar açılmış gözlerimle beni dikkatle izleyen Taehyung'a karşılık şaşkınlıkla dudaklarım aralandı. Yaşadığım bu tuhaf durumla üzerimin çıplak olduğunu yeni fark ettiğim esnada dehşetle gözlerim büyümüştü. İkimizin sarmaş dolaş çıplak şekilde yatmamızı idrak ederken yanaklarımı kırmızılık ele geçirdi.

"N-neden benim odamdasın?"

Zorlukla konuşmamla onun gözlerinin içine çekingence bakıp cevap bekledim. Dediklerimin ardından onun yüzünde alaylı bir ifade oluşurken kaslı kollarını göğsünde birleştirip yüzümü kısaca süzdü.

"Burası odan değil. Asıl sen neden benim yatağımda çıplak şekilde uyuyorsun?"

Üstünü bastırarak söylediği kelimelerle derince yutkunarak zihnimi zorlayıp burada neden bulunduğuma dair bir şeyler hatırlamaya çalıştım ama olmuyordu. Düne dair her şey bulanıktı. Sadece hoseok'un doğum gününü kutladığımız dakikalar aklımda vardı, buraya kadar nasıl geldiğimizi bilmiyordum.

Sessizleşip bir şey söyleyemedim. Çaresizce başımı eğip onunla bu halde olduğumu açıklayamadığım için kendimi içten içe suçlu hissediyordum.

"En azından seninle gece yaşadığım iğrenç şeyleri hatırlamadığım için şanslıyım."

Yüzündeki alaylı ifade kaybolarak yerine tiksinir türden bakışları yer alırken yatakdan ayaklandı. Ben daha söylediklerini yedirememişken görüş açıma giren çıplak vücuduyla bakışlarımı hızla ondan çektim.

Dolabının önüne geçip beni umursamadan üstünü giyinip tek bir kelime dahi etmeden odadan çıkıp gitmişti. Yatakda tek başıma öylece kapıyla bakışırken daha fazla onun kokusuyla harmanlanmış odada bulunmamak adına uzandığım yerden ayaklanacağım esnada altımdaki ani sızıyla birlikte acıyla oturdum.

Deliğimin çevresindeki şiddetli sızının varlığı yüzünden aklımda dolaşan düşüncelerle kafamı iki yana salladım. Gözlerim dolmaya başlarken hissettiğim acıyı umursamayıp yatakdan ayaklanarak odada bulunan aynanın önüne geçmiştim.

Karşılaştığım yansımamda bir süre göz gezdirirken boynumdaki karşılaştığım morluklarla nefesim kesildi. Dolan gözlerimden yaşlar yanaklarımı ıslatırken elim boynumdaki morlukların üzerine ilişti. Yavaşça boynumu okşamamla sesli bir şekilde hıçkırmam bir olmuştu. Titreyen bacaklarıma karşı dayanamayıp çökerek zemine oturup aynadaki solgun tenimde bakışlarım eşliğinde ağlayışlarım hızlandı.

Yatakda aklıma gelen düşüncelerimin doğruluğu kesinleşirken kesik nefeslerimle sakinleşmeye çalıştım. Hıçkırıklarım dinerken göz yaşlarım hâlâ yanaklarımdan süzülüyordu. Ellerimi yere koyup destek alarak zorlukla oturduğum yerden ayaklandım. Daha fazla çıplak bir şekilde bu odada durup düşüncelerimin arasında boğulmamak için gitmiştim.

Hava kararmaya başlarken saat akşama doğru geliyordu. Sabahtan bu yana kendi odama çekilmiş vaziyette sessizce duvarla bakışmaktan başka bir şey yapmamıştım. Taehyung'u da odadan gittiğinden beri görmemiştim.

Milen | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin