Bunun tamamen benim evbeynlerimin kararı olduğunu bilmen gerekiyor.
Burada kalmak istedim...
Eğer biz tekrar karşılaşırsak, bundan beş, on ya da belki yirmi yıl sonra...
Ben umuyorum ki , eğer kader izin verirse, biz beraber yaşlanabiliriz...
Evimin bahçesinde, etraftaki yeşilliği seyrederek ve o eşsiz temiz havayı içime çekerek duruyordum. Hayatımdan memnundum. Sevdiğim bir kız, yakın arkadaşlarım, evim ve işim vardı. Bir erkek başka ne isteyebilir ki daha?
Eve girerek odanın içinde volta atmaya başladım. Uzun bir süre işim olmayınca canım sıkılır. Ve şimdi gene canım sıkılıyordu. Dışarı çıkmalıyım diye düşündüm. Kafamı dağıtmalıyım. Odama çıkarak bir kot üstüne de güzel bir tişört geçirerek, anahtarımı da aldım ve dışarıya çıktım. Üzerime erkek kıyafeti olduğu belli olan şeyler giymiştim. İnsanların beni kız zannetmesi artık sinirlerimi bozuyordu. Tabii sevdiğim kızı görseler beni kıza benzetmezlerdi. Onun güzelliği, konuşması,aegyeosu,gülümseyişi...Her şeyi beni kalbimden vuruyor. Seni seviyorum Jessica Jung.
Biraz yokuş tırmandıktan sonra ana caddeye çıktım. Acaba oturup kahve mi içmeliydim yoksa üşenmeden karşıdaki parka kadar yürümeli miydim?
Üç gündür kılımı bile oynatmamıştım. Vücuduma yazık olur diye düşündüm bu nedenle karşıdaki parka ilerledim. Park yeşilliklerle dolu, bolca güneş alan ve çocuk kahkahalarıyla dolu bir ortamdı. Son zamanlarda favori yerlerim arasına gelmişti. Parkın kapısında ağaca yaslanarak çevreyi seyrettim.
Ardından bana telefon geldi.
"Bunun tamamen benim evbeynlerimin kararı olduğunu bilmen gerekiyor.Burada kalmak istedim..."
Mutlu bir erkeğin mutlu yaşantısını tek cümleyle bitirebilirsiniz.Hiçbir zaman filmlerde bunlara inanmamıştım. Ve şu an çok acı bir şekilde yaşıyorum.
Gözlerim o an hiçbir şeyi göremiyordu. Sadece önümden geçen taksiyi durdurdum. İçine hızlıca binerek zorlukla "Havaalanına.." diyebildim. Onun babası bizi hiç rahat bırakmamıştı. Tam kurtulduk,kurtuldum derken aslında o kazanmıştı.
O anki panik ve aceleyle şoför koltuğuna vurarak " Hadi! Daha hızlı.."
Şoför daha hızlı gitti. Ve gerçekten kısa sürede havaalanına vardım. Parayı verip üstünü bile almadan koşarak indim ve bilmiyorum. Nereye gideceğimi bile bilmiyordum. Sadece ayaklarımın götürdüğü yere.
Sadece karşıdan geçerken, o anki panikle yolu kontrol etmedim. En büyük pişmanlığımdı. Eğer yolu kontrol etseydim belki de onu kaçırmayacaktım.Ellerimi yüzüme siper ettim. Kaçamadım. Çünkü bacaklarım donmuştu.
O an sadece öleceğimi düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost & Found
FanfictionYotube'de gördüğüm mükemmel bir HeeSica FMV'sinden sonra 'Bu FMV'yi hikayeye çevirmeliyim' diye düşündüm. Bu nedenle Kısacık bir HeeSica one-shot'u... *kimkibumkeyismylove