İyi okumalar sevgili shipperlar, oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın."Alper!"
Nevzat boynunda kırmızı atkısı, elinde de bir kese kağıdı, neşeli bir şekilde el salladı uzun boylu adama. Onun seslenişiyle Alper de yaslandığı duvarda sırtını dikleştirip gülümsedi. Solcu kendisine doğru yürürken sanki ağır çekimde hareket ediyordu; saçlarını geriye doğru atan rüzgar bile sanki Alper bu manzaranın keyfini çıkarsın diye acele etmeden usul usul esiyordu. Bir film sahnesi gibiydi; o kadar güzel, o kadar kusursuz.
"Yüzünüzü gören cennetlik avukat bey." dedi Alper zihnindeki bu düşüncelerden sıyrılmak istercesine.
"Finallerime çalışıyordum birkaç gündür biliyorsun. Bak sana ne getirdim."
Nevzat da Alperin yaslandığı duvara omzunu dayayıp elindeki kese kağıdını ona uzattı. Ama Alper'in hala diğer adamın yüzüne bakmaktan uzatılan torbayı fark etmesi biraz zaman aldı. Fark ettiğinde ise kızardı yanakları.
"Sami abinin acıbadem kurabiyeleri mi onlar?"
Nevzat sırıtarak cevap verdi, işini iyi biliyordu.
"Öyle miymiş?"
"Kesene bereket." dedi Alper bir tanesini ağzına atarak.
"Afiyet olsun."
Kısa bir süreliğine sessizlik oldu, ikisinin de aklından geçeni Alper söyleme cesareti buldu.
"Nevzat?
"Hm?"
"Özledim."
Solcu gülümsedi, sonra da fısıldar gibi cevap verdi.
"Ben de."
"Son bu yarınki sınav di' mi?"
"Son, ondan sonra geceler de bizim gündüzler de."
"Bana gidelim yarın sınav çıkışında."
"Gelirim ama bir kaza eseri Süheyla bizi hoş olmayan bir pozisyonda yakalarsa terapi masraflarına ortak olamam haberin olsun. Öğrenci adamım ben."
"O işi ben halledeceğim. Sen hele bi' gel, gerisini bana bırak."
Nevzatın aniden bakışlarını kaldırımdan sevdiğinin gözlerine çevirmesiyle omuzları düştü ve gözlerine suçluluğa benzer bir duygu belirdi.
"Alper?"
"Efendim?"
"Benim sana bir şey söylemem lazım."
"Söyle gülüm." dedi bir tane daha kurabiyeyi ağzına atıp kese kağıdını Nevzat'a tutarak ama solcu başını sallayarak reddetti.
"Yani benden duy istiyorum çünkü Seçil'den ya da bizim Faruk'tan falan duyarsın sonra gelip bana niye haber vermedin triplerine girersin her zamanki gibi mantıksız mantıksız konuşup canımı sıkarsın. Çünkü malum senin üstüne yok saçma sapan tepkiler vermekte."
"Ulan söyle gülüm dedim herifin bi' anama sövmediği kaldı, ağzıma sıçtın resmen."
Nevzat gerginlikle güldü.
"Biraz öyle yaptım di' mi?"
"Söyle ne söyleyeceksen!"
"İyi tamam be, hani şimdi ben üniversiteye gidiyorum ya?"
Alper'in yüzünde gururlu bir gülümseme belirdi. Nevzat'ın hukuk okumasıyla belki de en çok gurur yapan o olmuştu mahallede.
"Gidiyorsun tabii ya."
"Heh işte orada biri bana hafiften yürüyor."
Alper kafasını yana eğdi.
"Anlamadım? Ne demek yürüyor?"
"Yani işte flört falan, ama ben dedim benim sevgilim var, istemiyorum diye."
"Bırakmadı mı peşini?"
"Bırakmadı... Kızdın mı?"
Alper iç çekti.
"Sana niye kızayım oğlum, yakışıklı adamsın. Kızlar beğeniyordur illa ki, iki soğuk daha yaptın mı sıkılır gider ama sen merak etme."
Nevzat şaşkınlıkla yutkundu. Çok daha büyük bir tepki bekliyordu sağcıdan, ama tabii daha her şey bitmemişti. Boğazını temizledi.
"Yani ufak bir ayrıntı daha var tabii."
"Neymiş?"
"Bu... kişi çok da kız değil."
Alper'in gözleri faltaşı gibi açıldı.
"Lan, adam mı takıldı peşine?!"
"Öyle de denilebilir tabii."
"Gebertirim ben onu, adı ne adı ne, söyle hemen!"
Heh, işte şimdi normale dönmüştü.
"Ya iki saniye bi sakin ol birader-"
"Birader ne lan, oldu olacak abi de!"
"Onu da zamanında demiştik aslında-"
"Nevzat dellendirme beni, adı ne bu adamın ve ne kadardır rahatsız ediyor seni?"
Nevzat gözlerini kaçırdı.
"Adı Gürkan, iki... hafta?"
Alper gözlerini yumdu ve yumruğunu sıktı.
"Ulan... Ben de o herifi yaşatırsam. Kimin manitasına yavşıyor bu şerefsiz? Niye söylemedin bana daha önce?"
Nevzat adeta bir alttan alma perisine dönüşerek elini Alper'in yakasına koydu sonra da yavaşça omzuna doğru bir yol izleyerek okşadı.
"Boş yere kafanı bozmak istemedim ki, hem biliyordum zaten çok sürmezdi."
"Sürdü ama."
Nevzat gözlerini kaçırdı.
"Özür dilerim."
Onun bu lafıyla Alper'in bakışları iyice yumuşadı.
"Sen niye özür diliyorsun ceylan gözlüm, sinirim sana değil ki. Reddetmişsin adamı, gururu olsaydı bırakırdı peşini."
Normalde olsa sağcıyla durmaksızın dalga geçeceği bu iltifatı sineye çekti Nevzat ve masum bir şekilde konuştu.
"Bak; bir şey yap diye söylemedim Alper, Seçil'le falan sohbet ederken kız bir şey derse haberin olsun diye-"
Alper baş parmağını hafifçe diğer adamın dudaklarına bastırdı.
"Sen merak etme canım, ben halledeceğim."
"Oğlum yapma bir şey çocuğa.
"Sen demedin mi benim var bir sevdiğim diye?"
"Dedim."
"O da devam etti sana yanlanmaya."
"Evet."
"Tamam o zaman, bence tarafımdan bir ziyareti hak etti çoktan Gürkan Beyefendi."
Nevzat bir süre bakışlarıyla tarttı Alper'in ifadesini.
"Öldürmeyeceksin di' mi?"
"Sen onu bana bırak."
"Oğlum-"
"Bana bırak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jealousy jealousy - NevzatxAlper
FanfictionSeksenler dizisi karakterleri Nevzat ve Alper için yazılmış, Wattpad üzerindeki ilk bxb kurgusudur. Keyifli okumalar... ***** - Alper? * Efendim? - Benim sana bir şey söylemem lazım. * Söyle gülüm. - Hani şimdi ben üniversiteye gidiyorum ya? * Gidiy...