Yerden kalkıp koşmaya başladım ne kadar hızlı kosabilirsem o kadar hızlı koşuyordum
Arkama bakmıyorum çünkü biliyorum beni takip ediyor ve ben arkama bakarsam yavaslardim
Geldiğim tüm yolu geri dönmüştüm "dur artık minho" asla dinlemiyorum hızlı hızlı koşuyordum
Nefesim kesildiğini hissettiğimde karşı kafede jisungu gördüm adımlarımı oraya çevirip hızlandım "dur diyorum" kafeye girip soluk soluğa jisungun olduğu masaya oturdum "naber nasılsın"
Masadaki herkes bana bakıyordu ama ben dışarı bakıyordum karşıda durmuş bana bakıyordu dayım başımı çevirip jisunga baktım "jisung ben-"
"Su ister misin nefessiz kalmışsın"
Soru sormayıp üstelememişti kafamı sallayıp beklemeye başladım önüme bardağı koyup bana baktı "iç hadi kızarmışsın neden bu kadar kostun ki" karşıya baktığımda hala orda olduğunu gördüm "jisung bugün bize gelsene bir kaç gün kal olur mu" kaşları çatılırken yutkundum lütfen hayır deme lütfen "sen bize gel bebeğim" hayır demedi "tamam"
Biraz daha oturduktan sonra jisung ayaklandı bende peşinden giderken onu görmüştüm.
Dayından neden korkuyorsunuz derseniz ben küçükken ailem yurt dışına gittiğinde dayımda kalırdım boşanmıştı karısından gene bir yaz dayımda kalırken o zamanlar 6 yaşında falanım küçüğüm yani dayım eve geldiğinde yatak odamda oturmuş tabletimle oynuyordum dayım içeri girip yanıma oturmuştu bana bir süredir yakındı sebebine anlam verememistim küçüktüm çünkü amcam kollarını belime sardığında'da anlam verememistim ama ben o gece o gün dayım tarafından tecavüze uğramıştım bunu kimseye söylememem için beni tehdit etmişti ve ben bunu kimseye söylememiştim
O günden sonra bana dokunuşları artmıştı 3 ay boyunca sayısız tecavüz edildim sayısız aç kaldım sayısız dayak yemiştim en son komşular bağırışlarıma dayanamayıp polisleri aramışlardı
Polisler gelip dayımı almış daha sonra ailemi aramışlardı.Dayım 13 yıl hapis cezası almıştı ben 19 yaşıma kadar hapiste kalıcak diye sevinmiştim aptaldim beni bulabilcegini düşünmicek kadar aptaldım
"Bebeğim neden ağlıyorsun"
Başımı kaldırıp bulanıklaşmış etrafa baktım kimse yoktu eve 5 dakika mesafe kalmıştı burnumu çekip ilgiye muhtaç bir şekilde kollarimi jisunga uzattım "kucağına alır mısın lütfen.." koltuk altlarımdan tutup kaldırdı ayaklarımı beline dolayıp boynuna sokuldum "minho bir şey mi oldu neden ağlıyorsun" yürürken saçlarımı okşuyordu bir yandan beni sakinleştirmeye çalışıyordu biliyordum ama çığlık atarcasına ağlıyordum belimdeki kolu sıkılaştıgında "DOKUNMA" tüm sesim yankılanırken jisung elini çekti sadece ben ona tutunuyordum "minho güzelim noluyor endişeleniyorum senin için izin ver sarılıyim" kendimi adeta dış dünyaya kapatmıştım kulaklarım ugulduyordu
Jisung kolunu belime sarıp yürümeye başladı "dokunmasın bana... lütfen dokunmasın" jisungun derin nefes aldığını işitmiştim sadece "uzak dursun benden...çıkmasın hapis *hıçkırık* ten çıkmasın" jisung evin kapısını tıklayıp saçlarımı okşadı
Kapıyı o kız açarken jisung hızla içeri girdi "odama su sakinleştirici ve peçete getir hemen" kızın konuşmasına izin vermeden emirlerini sıralamış odasına çıkmıştı
Beni indiricekken daha sıkı sarıldım "bırakma *hıçkırık* bırakırsan gelir o" beni bırakmayıp kucağındaki benle birlikte yatağa oturdu "kim gelir güzelim" "o g-gelir işte gelmesin ıı uzak dursun dokunmasın" aklıma dolan anılarla ağlamam olabildiğince şiddetlenmisti odada benim çığlıklarım ve ağlama seslerim vardı
Yazardan 💅
Lia ondan istenenleri tepsiye koyup yukarı çıkmıştı kapıyı tıklayıp içeri girdi "istedikleriniz efendim" jisung tepsiyi alıp kenara koymuş liaya çıkmasını söylemişti
Lia odadan ayrıldıktan sonra minhoya baktı ağlamaktan yüzü kızarmıştı "minho kızardın...güzelim bana bakar mısın" minho elleriyle gözünü silip jisunga baktı kızardıgını biliyordu "jisung*hıçkırık* gelemez dimi" jisung kimden bahsettiğini bilmiyordu "gelemez bebeğim gelemez" tepsiden hapı ve suyu almıştı "şimdi sakinleştirici içiceksin üstüne suyu sonra seni giydirip yatırıcam kimden bahsettiğini bilmiyorum ama sana söz veririm ki kim olursa olsun seni ondan koricam serseri jisung sözü"
Minho jisungun uzattığı hapı ve suyu alıp içmişti boş bardağı jisunga geri uzatıp başını omzuna koydu büyük ihtimalle birazdan bir bebekten farkı olmicaktı kollari ve bacakları uyusucak ve uyku bastırıcaktı "biliyo musun jisung ben kirliyim" jisung kaşlarını çatıp bir süre düşündü "duş al-" aklına düşen şeyle minhonun kafasını kaldırdı "minho sen tecavüz mü edildin"
"E-evet 6 yaşındaydım hiç bişi bilmiyordum yemin ederim ki bırakma beni jisung lütfen duş alırım her gün alırım lütfen bırakma beni"
Jisung etrafın bulanıklandığını hissetti kollarını minhoya sarıp sırtını başlığa yasladı "seni asla bırakmam bebeğim ne olursa olsun"
Minhodan
Başımı kaldırıp jisunga baktım ağlıyordu.Göz yaşlarını silip yanaklarını öptüm "ağlama olmuş bitmiş bişey"
"Minho böyle diyorsun ama belliki bu sende travma yaratmış-"
Dudaklarını öpüp geri çekildim üstelemeyip susmustu
Kollarım yavaş yavaş uyuşurken uyku bastırmıştı ağlamanında verdiği yorgunluk vardı üstümde jisunga anlamış olucakki ayaklanıp dolaba ilerledi içinden şort ve uzun t-shirt aldı beni yatağa bırakıp önümde eğildi üstümü değiştirirken porselen bebekmişim gibi davranıyordu
Beni giydirdikten sonra kendi üstünü değiştirmişti yatağa yanıma yatıp bana sarıldı kokumu içime çekerken gözlerim kapanmadan önce fısıldamıştım
"Seninle seviştiğim gün dokunuşların beni igrendirip geçmişe götürmek yerine mutlu etmişti han jisung ben senin dokunuşlarından iğrenmiyorum aksine bana dokunma için yanıp tutuşuyorum"
.............................................................................................................
Sırf bölüm atabilmek için bir günde tüm akrabalari gezdim🤸
JİSUNG GİBİ BİRİNİ İSTİYORUM
İstek değil ihtiyaç
Neyseeee
Sizi seviyorum 💗