"Melisa!"
Annesi küçük kızı kucağına aldı ve dalgalardan uzaklaştırdı. Gözleri dolu yumurcak sadece bakmakla yetindi.
Saçları daha kısa olan kızcağız ise taşları kucaklamış biraz daha toplamaya çalışıyordu. Günbatımına masmavi gözleri ile selam verdi. Derken Babası Deniz'i ensesinden yakaladı.
"Deniz! Elleme onları pistir kızım!"
Denizi anımsatan gözleri ile kaşlarını çatıp babasına baktı kız, birden sızlanmaya başladı. Taşlar ve kumsal onun dostu gibiydi.Oğlan çocuğu ise onları sandalyede annesinin yanında izliyordu.
"Aç bakalım ağzını."
Ağzını kocaman açıp "uçağı" bekledi küçük çocuk.
"Ham!" Gözlüklerini düzeltip çocuğun güzelliğine kıkırdadı annesi.Güneş neredeyse batmıştı ve hava kararmak üzereydi. Yıldızlar görünmeye başlamıştı bile. Ebeveynler çocukları bir arada kumsala bıraktı ve tembihledi,
"Deniz, Melisa, Demir uslu durun, birşeyleri karıştırmayın."
Gözlüğü düşmesin diye tutarken çocukların başlarını okşadı Melike Hanım.Melisa bembeyaz dişleri ile gülümseyip turuncu gökyüzündeki en parlak yıldızı işaret etti, kardeşler başlarını o tarafa çevirdiler.
Her yıldız eninde sonunda söner, fakat onların yıldızı henüz sönmemişti. Onların yıldızı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• Sönmüş Yıldızlar •
FanfictionBirlikte büyüyen 3 arkadaşın ilişkisi, Deniz ve Demir kardeş, Melisa ise birlikte büyüdükleri arkadaşlarıdır. Fakat hiçbir şey sonsuza dek sürmez.