3-After Party-

21 6 8
                                    


                   Neredeyse yarım saat süren otobüs yolculuğu boyunca hiçkimseyle konuşmadım moralim zaten alt üst olmuş onların kutlamalarını çekemezdim.

Adını doğru düzgün okuyamadığım bir bara geldik. Dediğim gibi bu gece sarhoş olacağım. Sınıftakilerle aynı masaya oturdum olduğum masada Jaehyun Taeyong ve Hendery de vardı. Taeyong ile aynı sınıfta olmasak bile burdaydı sonuçta "sevgilisi". İçkiler geldi bilerek fazla söyledim. Hendery endişeli bir halde yüzüme baktı.

"Xiaojun tekrar her zamanki gibi kendine zarar veriyorsun. Onların hepsini içmene izin vermeyeceğim."

Der demez iki bardağı da fondipledim.

"Ya sen cidden bi baş belasısın."

                                           "Boşuna uğraşma bugün kimse bana karışamaz."

Yüzümü yıkamak için tuvalete gittim. Hendery'nin beni takip ettiğini anladığım an ani bir hareket ile arkamı döndüm.

                                                                   "Hahaha yakaladımmmmmmmmmm seeeeeniiiii." (Aşırı sarhoş)

"Ben sana demedim mi hepsini içme diye."

                                                "Kim neyi içmiş."

"Boşversene eve gidiyoruz hemen!."

                                      "Ay sen sapık mısııın?"

"Aynen ben seni seven aptal bir sapığım."

         "HAHAHAHA beni seven ne demek?"
                                      (Aniden bayılır)

"Ya ohoo bide seni mi taşicam. Neyseki ağır değilsin."
(Bölümün kalanı Hendery nin ağzından)

Zar zor sırtıma alıp kimseye görünmeden arabaya bindirdim. Nerde yaşadığı hakkında bi fikrim olmadığından kendi evime geldik. Yatağa yatırdıktan sonta iyi gelecek bir çay hazırladım. Döndüğümde kendine gelmişti ama hala çok sarhoştu.

                                      "İyi gelecek bir şeyler getirdim bunu içtikten sonra yatabilirsin."

Hiçbir şey demeden içip mışıl mışıl uyudu bende o fark etmeden yanına yattım.

O kadar yorulmuş olmalıyım ki bende hemen uyumuşum. Uyandığımda Xiaojunu göğüsümün üstünde yatarken gördüm hiç sesimi çıkartmadan öylece uyanmasını bekledim. 10-15 dakika sonra uyandı anlamasın diye uyuma taklidi yaptım.

"HA neredeyim napıyorum VE NEDEN HENDERY'NIN ÜSTÜNDE YATIYORUM????!!."

Ciddi anlamda gülmemek için kendimi tuttum. Bende uyanıp.

                              "Lütfen sakin ol aklına ne geldiyse bi kenara bırak. Bir şey yaşanmadı çok sarhoş olup bayıldın bende evin nerde bilmediğimden evime getirdim."

"YA NİYE KUN'U ARAMADIN."

                              "Belki aramak istemedim."

"Neyse ne ya of ben gidiyorum teşekkür ederim. Ha dur ben bir şey için daha hem teşekkür hemde özür dilemek istiyorum. Seni kendimden uzaklaştırıp sana kötü davrandığım için özür dilerim benim iyiliğimi düşündüğün için teşekkürler."

                         "Ne demek o benim görevim."

"Tamam şimdi cidden gitmem lazım görüşürüz."
(Kalanı Xiaojunun ağzından.)

Görüşürüz demesini beklemeden evden ayrıldım. O BENİM GÖREVİM???? O BENİM GÖREVİM NE DEMEK VE O KADAR KİŞİ ARASINDA NEDEN HENDERY'NIN ÜSTÜNE BAYILDIM. Kafamda deli sorular sadece tuvalete gittiğimi hatırlıyorum bugün okulu ekip gün boyu düşünmem lazım.

Garip ve karışık bi bölüm oldu okuduğunuz içim teşekkürlerr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Garip ve karışık bi bölüm oldu okuduğunuz içim teşekkürlerr

Beyaz Zambaklar [✔️] "XiaoDery" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin