Gunwook bıkkın bir ifadeyle kendini Hanbin'in üstüne fırlattı. "Az kalsın yakalanıyorduk." Onu tutmakta gecikmeyen büyüğü ise duyduğu ile rahat bir nefes verip hemen arkasından gelmekte olan Hao'ya dönmüştü.
"Cidden çok teşekkür ederim, hyung."
Hao şirince gülümsedi. "Ne teşekkürü, artık Gunwook da benim oğlum."
"Jang Gunwook olduğuma müdürü nasıl ikna ettin asla anlayamadım." duyduğu ile Hao'nun gülümsemesi daha şeytanca bir şeye döndü. Tabii Hanbin'e kalsa o her hâli ile şirindi bu yüzden bu durumu fark eden tek kişi Gunwook olmuştu.
"Beni asla hafife alma." dedi hâlâ Hanbin'in kollarında duran küçüğün burnunu orta ve işaret parmağı arasında sıkıştırarak. "Hyung..."
Hanbin ikisinin durumuna aptal aptal gülümserken gitmesi gereken bir randevu olduğu gerçeğinin kafasına dank etmesi ile ellerini Gunwook'un omuzlarına yerleştirip boğazını temizledi. "Hadi arabaya bin de seni eve bırakalım."
İki büyük de uslu bir yavru köpek misali arka kapıyı açıp içeri yerleşen Gunwook'u izledikten sonra birbirlerine döndüler. Hanbin, Hao'nun yüzünden bir saniye olsun ayrılmamış olan sevimli gülümsemeyi izlemeye biraz vakit ayırdıktan sonra ona doğru ilerleyip kapısını açtı. Hareketi karşısında Hao'nun yüzündeki büyüyen gülüşü saklamak adına ağzına götürdüğü el gözünden kaçmamıştı.
Gunwook'un evine giden yol uzun değildi, yalnızca Hao ve Gunwook'un bağırarak eşlik ettiği ve Hanbin'in de keyifle arabayı sürerken arada göz ucuyla onları izlediği üç Iz*one şarkısı kadar sürmüştü.
Hanbin'in arabayı Gunwook'un evinde durdurması ile dışarıdan bir çığlık yükseldi.
"GUNUK!!"
Hanbin merakla camdan bakarken sesi tanımakta gecikmeyen Hao ve Gunwook gülmeye başlamıştı. Hanbin'in durumu anlamadığını fark eden Hao "Benim embesil çocuğum sizin şapşalı özlemiş anlaşılan." dedi gülücüklerinin arasından.
Onlar konuşadursun, Gunwook ikisine bile tek bir laf etmeden kapıdan fırlamıştı tabii ki. Ortada buluşan ikili bu sefer arabadakilerin görebileceği bir yerde duruyorlardı.
Gyuvin'in dramatik bir şekilde kendini Gunwook'un üstüne atması ile Hanbin sırıttı. Ayrıntıları sonra öğrenecekti fakat şu an daha önemli bir işi vardı. "Öyleyse biz gidelim, hyung."
Gunwook'u eve bırakırken olan neşeli havanın ve gürültünün aksine, bu sefer yol biraz gergin ve sessiz geçmişti. Hanbin gergindi çünkü alacağı cevabı bilmiyordu Hao'yu götürmeye karar verdiği yerin ciddiyeti onu heyecanlandırıyordu, Hao ise gergindi çünkü heyecandan aptalca bir şeyler söylemekten veya yapmaktan korkuyordu.
Hanbin arabayı boş bir çocuk parkında durdurduğunda Hao merakla etrafını izledi. Hanbin bir şeyler içmeyi teklif ettiği zaman bir kafeye geleceklerini düşünmüştü.
"Torpidoyu açıp oradaki poşeti alabilir misin? İçecekler soğuk kalsın diye oraya koymuştum." İçeceğin nereden çıkacağı sonunda açıklığa kavuştuğunda Hao denileni yapıp poşeti çıkardı. Hanbin ise bu süreçte arabadan inip Hao'nun kapısını açmıştı. Hao arabadan indiği zaman ise kapıyı kapatıp elindeki poşeti aldı ve boşta kalan elini ona uzattı. Hao kulaklarının kızardığını çok net hissedebiliyordu. Bu durum Hanbin'in elini tutmasına engel olmadı.
"Hyung, salıncakta sallanmayı sever misin?" Hao beklemediği soru karşısında kafasını sallayarak onayladığında bir soru daha gelmişti.
"Seni sallayabilir miyim?" Bu seferki soru ise onu güldürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Puppy Love (HaoBin)
FanfictionZhang Hao, arkadaşı Gyuvin'in doğum günü için bir köpek sahiplenmek istiyordu. -Zhang Hao & Sung Hanbin- 06.05.2023 #1 haobin 06.05.2023 #1 zb1