Selamlar.
Bu sefer size eğlenceli bir fic ile gelmedim maalesef. Bu konuşmayı yapma gereği duydum çünkü bir çoğunuzun okul, aile vb ortamlarda yaşadığı sıkıntıları dinledim ve tek bir sonuca vardım. Siz çok güçlüsünüz... öyle şeyler dineldim ki ben bazılarını saatlerce hatta günlerce düşündüm. Sonra aklıma böyle bir fic yazmak geldi. İnsanların acılarını görmezden gelen benim tabirimle 'KÖR' insanların gözünü açmak ile ilgili bir fic. Bu fici okuyan kitlenin farkındayım genel bir kitleye sahip fakat en azından gönlüm rahatlasın istiyorum.Şimdiden söyliyeyim bu ficde bolca hakaret, kendine zarar verme, olumsuz örnek gibi şeyler olacaktır. Ayrıca kitap angts bu yüzden bunun bilincinde okumanızı isterim.
Umarım beğenirsiniz. Ve umarım bazılarınızın kafasında bir şeyleri oturtabilirim. İyi okumalar♡
☆☆☆
Hayatta bazen pes ettiğimiz zamanlar olur. Bu zamanlarda genellikle akıllarda tek bir kelime dolaşır. Ölüm. Belkide bir çok kişiye korku bazılarına ise mutluluk salan bu kelime şuan bana sadece bir kurtuluş yolu olarak geliyor. Şuan başım o kadar ağrıyorki. Beynimin içindeki seslerden başka bir şey duyamıyorum.
"NE BOKA YARARSIN Kİ?!"
"HER ŞEY SENİN YÜZÜNDEN"
"BU NOTLARLA NEREYE GİRECEKSİN?!"
"NEDEN DOĞDUN Kİ?"
"EZİK"
"BENİM İÇİN SADECE BİR KUKLASIN"
"DEĞİŞTİN"
"KENDİNİ DÜZELT"
Ve bunlar gibi binlercesi... Kimseye yaranamamıştım ben. Ne iyi bir arkadaş, iyi bir evlat, iyi bir öğrenci, iyi bir... sahi benim ne olmam lazımdı? Gün içinde o kadar fazla konumda bulunuyordum ki neyi ne zaman yapacağımı şaşırmıştım. Ben aslında kimdim, ben ne istiyordum? İyi bir evlat olmak mı? Yoksa iyi bir arkadaş mı ya da iyi bir öğrenci? Ben ne olmalıydım? Ah sanırım buldum. İyi bir oyuncu. Ben iyi bir oyuncu olmalıydım. Hayatta yaşadığım olumsuzlukları kimseye belli etmeden içine atıp biriktirecek, her zaman herkesi dinleyeyip kendine zaman ayıramayacak, her zaman mutlu ve umursamaz görünecek ama bunlara rağmen yalnız olacak bir oyuncu. Gerçi sürekli mutlu ve umursamaz birinin kimseye ihtiyacı olmaz değil mi? Sonuçta sorunlarını kendisi çözebilir çünkü o çok mutlu ve başkalarının sorunlarını çözebiliyor neden kendi sorunlarını çözemesin ki?. Onu istediğinizde üzebilirsiniz sonuçta umursamaz bir sürtükten başka bir şey değil. Peki, gerçekten öyle mi? Gerçekten umursamıyor muyum? Ya da kendime iyi gelebiliyor muyum? Peki, gerçekten mutlu muyum? Hayır, bunalrın giç biri doğru değil. Ben ne umursamazım ne de mutlu. Ben sadece yalnız bir oyuncuyum. Fakat her oyun perdesinin arkasında başka bir dünya yatar. İşte şimdi burada her şeye son vermek için kendi dünyamdayım.
Aklımdaki düşünceler ile yürüyorum yüksek binanın çatısında. Yavaş yavaş çatının kenarına yaklaştım. Bir süre aşağıyı izledim. Ardındansa gökyüzüne, belkide içimi döktüğüm tek şeye doğru kaydırdım gözlerimi. Yıldızlar... onlar benim tek dostlarımdı ve ben de bu gün onlardan biri olacaktım. Hafifçe esen ılık bir rüzgar yanağımı okşarken yıldızları izledim. Parlaklardı, hayallerim kadar parlak. Yıldızları izlerken bir kaç adım sesi duydum. Umursamadım yine sigara molasına gelen biridir diye geçirdim içimden. Bir süre düşündüm. Ben neden yalnızdım? Neden kimsek yoktu, neden kimse ile anlaşamıyorduk ,neden zorbalık görüyordum, neden kendimi koruyamıyordum ve neden... neden ailem beni kabullenemiyordu. Şimdiye kadar tek dostum olan yıldızlar baktım tekrar neden sadece onlardı? Neden sadece onlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I NEED SOMEBODY
FanfictionHan Jisung uzun zaman önce in*ar girişiminde bulunmuş bir gençti. Onu o gün, o çatıdan indiren Lee Minho ile kendi arasında bir bağ kurulmuştu. Han Jisung artık yaşamayı seviyordu taa ki Minho bir anda ortadan kaybolona kadar...