17. biz nişanlı değiliz

796 83 80
                                    

sabah kalkınca saate baktım daha çok erken olmasına rağmen jisung beni beklediğine dair mesajlar atmış

hızlıca hazırlandım ve hafif bir makyaj yapıp evden çıktım

ben çıktığımda herkes uyuyordu annem bile hâlâ işe gitmemişti ki güneşin doğuşunu görebiliyordum

"Neden bu kadar erken çıktın jis"

"hemen bitirelim diye malum Minho başına iş almadan duramıyor"

"haklısın konum at sen, geliyorum hemen"

sessizce evden çıktıktan sonra garajdaki arabama bindim

elimdeki çantayı telefonu ve cüzdanı yan koltuğa atıp emniyet kemerimi taktım

normalde araba kullanmayı seven birisi değilim bugün saat erken olduğundan yollar boştur diyerek sakince ilerleyebilecektim

aynamı düzeltip boş yollarda ilerlemeye başladım

jisung un dediği yere gelince çantamı ve cüzdanımı alıp arabadan indim

sade dizayn edilmiş hoş bir kafeydi

"hadi jisung işimizi bitirelim biran önce"

"sende içecek birşeyler istermisin alabilirim"

"aslında americano güzel olur"

jisung bana gülümseyip kasadaki kadına siparişleri söyledi

"evet hyunjin şimdi senin tarzına uygun şeyler satan bir yer biliyorum beni takip et"

dediği gibi onu takip ediyordum buraya gelme amacımız aslında bana gündelik giyebileceğim birşeyler almaktı ama jisunga bir kaç takım almak için iyi bir fırsat oldu

"woahh burası çok harika jisung nereden buluyorsun böyle yerleri"

pembe mavi mor sarı her türlü renk ayrı şekilde gruplanmış ve tıpatıp benim tarzıma uygun şeyler vardı güzel etekler croplar ve ve maid dress burası harika biyerdi

"geçenlerde minhonun burada bir işi varmış onunla geldiğimde görmüştüm aklıma direk sen geldin"

ona teşekkür edip kendimi bu cennete bıraktım

elimde bir sürü kıyafetle kabinin önüne gelmiş arkadaşımın benim için seçtiği şeyleri getirmesini bekliyordum

"al bakalım bunlar çok hoşuma gitti şimdi hepsini teker teker dene"

kabine girip perdeyi kapattım önümdeki etekleri ve cropları deneyip Jisunga hepsini gösterdim

aralarından birkaçını elemiş olmamıza rağmen yinede aşırı fazla şey almıştım

"şimdi sana birşeyler bakalım saat daha erken hadii"

"gerçekten gerek yok bana"

"jisung hayır kabul etmiyorum sanada birşeyler alalım"

sırada onun için birkaç mağazaya girmek vardı o her türlü şey giyindiği için gireceğimiz mağazalar çoktu

"bak bu renk sana çok yakışır adım kadar eminim"

girdiğimiz üçüncü mağzada güzel takım elbiseler vardı onun denemesi için birkaç tane seçtim

elindeki karton poşetleri bana verip kabine girdi bende onu beklerken telefonuma bakmayı düşünüyordum ama telefonumu yanıma almayı unutmuşum

önümdeki dergileri incelemeye başladığımda iki kızın benim hakkımda konuştuğunu duydum

"şuradaki kişi o mu"

Hızlı ve Seksi  //hyunlix//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin