553 85 88
                                    

Bol bol yorum yapıp oy verirseniz çok mutlu olurum. Keyifli okumalar <33

Ertesi sabah uyanan Jisung, midesinin
ağzına gelmesiyle elini ağzına kapattı ve hasta yatağından hızla kalkarak banyoya koştu. Tüm midesini klozetin içine boşalttığına emin olduktan sonra oturduğu yerden uzanıp sifonu çekti, ayağa kalkmak yerine duvara yaslandığında öylece öğürmeye devam etti.

Bu sırada odaya yeni giren Chan, derin bir nefes vererek sönmesi adına lavaboya bastırdığı sigarasını hemen yandaki çöp kutusuna attıktan sonra Jisung'a yaklaştı ve yanına çökerek sırtını sıvazladı. "İyi misin?" gözlerinin dolmasına engel olamadan sordu.

Kafasını iyi olduğu konusunda sallayarak yanıtladı abisini. Ardından elinin tersiyle ağzını sildi ve ayağa kalkmak için Chan'dan destek aldı. Yavaş adımlarla ilerleyip lavabonun önüne geldi, o ağzını çalkalarken Chan ise sadece onu izledi.

Uyurken gördüğü rüyalar nedeniyle bu hale gelmesine ikisi de alışmıştı artık.

"Bugün savcı seninle konuşmaya gelecek."

Musluğu kapatıp çatılan kaşlarıyla abisine döndü. Sesinin yüksek çıkmasına engel olamadı. "Bir daha duruşmaya çıkmayacağımı söylemiştim."

Chan derince yutkundu. "Jisung..."

Jisung'un inançsız ve alaylı gözleri, Chan'ın gözlerine değdi. "Savcım değişti diye yasalar değişecek mi sanıyorsun gerçekten?"

Chan biraz duraksasa da derin bir nefes alıp Jisung'un ellerini tuttu. "Onlarla görüştüm, gerçekten diğer savcılardan farklılar Jisung..." Kısık ama ikna edici ses tonuyla devam etti. "Son bir kez güven bana."

Jisung bu sefer de gözyaşlarına engel olamadan ağlamaya başlamıştı çoktan. "Sadece senin için deneyeceğim..." Sonlara doğru sesinin kısık çıkmasına engel olamadan konuştu.

Chan, kardeşinin sulu ve kızarmış gözlerine baktı. "Ağlayınca çok çirkin oluyorsun." Ellerini bırakıp Jisung'a sarıldığında her ne kadar gülümsemeye çalışsa da gözlerinden düşen damlaya engel olamadı.

Jisung, Chan'ın dediğiyle geri çekildiğinde kaşlarını çatıp dirseğini abisinin karnına geçirdi. "Değiştiğini sanmıştım. Benim hatam.."

"Ah!"

Chan acıyla inleyip ağrıyan yeri ovarken Jisung'un dudaklarının arasından yüksek bir kahkaha çıktı. Oysaki oldukça yumuşak vurduğundan emindi.

Jisung'un bir süreliğine her şeyi unutup mutlu olması Chan'ı iyi hissettirse de bu uzun sürmemişti çünkü Jisung tekrardan hasta yatağına uzanırken Chan ona yiyecek bir şeyler getirmek için mecbur odadan çıkmıştı.

Tüm düşünceleri tekrardan beynini doldurmaya başladığında gözleri doldu, elleri titredi, sinirden kendi kendine gülüp durdu. O gün ki gibi boğuluyormuş gibi hissetti.

Buna rağmen kendisini dizginleyip duyguları yerine mantığının hareket etmesin izin verdi. Gözlerini sıkıca yumup rahatlamak adına derin ve tempolu nefesler aldı. Az önceye göre daha iyi hissetmeye başladığında gözlerini açıp dizlerine yasladığı başını yavaşça kaldırdı. Yatağın karşısındaki boydan aynaya bakıp her ne kadar buruk olsa da gülümsemeye çalıştı. O günden sonra kendi isteğiyle aynaya ilk bakışıydı.

Titreyen ellerini kaldırıp sanki dudağının ucunu tutuyormuş gibi iki kenarını da havaya kaldırdı. Böylece sahte olsa da yüzünde büyük bir gülümseme belirdi. Yaptığı şeye göz devirip arkasına yaslandığında bu sefer gerçekten gülümsüyordu.

Bir süre boş bakışlarla tavanı izledikten sonra gelen uyku ihtiyacıyla kafasını yasladığı yatak başlığını düzeltmeden gözlerini kapattı.

Bilinci yavaştan kapanırken beynindeki baş ağrıtıcı düşünceleri de gittikçe azaldı. Yanındaki hareketliliği hissedene kadar yaklaşık bir saat öylece uyudu. İlk önce abisi sandığı için bir kedi gibi yerinde gerinerek mırıldandı. "Hyung..."

Gözlerini yavaşça açıp adama baktığında abisi olmadığını anladı. Serumunu yenilemeye gelen bir doktordu. 

Yeni uyanmasının getirdiği mayışma hissiyle bir süre yerinde durdu ardından netleşmeye başlayan gözleriyle serumuna iğne batıran doktora baktı tekrar. Yüzü her gün karşılaştığı birisi kadar tanıdık gelse de daha önce görmediğine emindi.

Maskeli adamda kendi gözlerini Jisung'a döndü, Jisung bu bakışmayla adamın kim olduğunu anında anlarken gözleri titredi ve avcunun içi terlemeye başladı, zoraki yutkunduğunda karşısındaki adam gülerek konuştu. 

"Bende seni özledim, sürtüğüm."

Adeta bir biblo gibi donup karşısındaki adama baktı. Ne hareket edebildi, ne de konuşabildi. 

"Korkma..." Sesi ne kadar masum çıksa da dudağının kenarında alaycı bir gülümseme vardı. Elini kaldırıp tek parmağıyla Jisung'un yanağını okşadı. "Birazdan sonsuz bir uykuya dalacaksın, benim için uslu bir sürtük olup uzanmaya devam et."

Az önceki iğne anında Jisung'un kafasına dank ettiğinde kendisine gelip bileğindeki serumu koparırcasına çekip fırlattı. 

Kalkmaya yeltendiği sırada bileğini tutan elle hareket edemedi, dehşetle gözlerini  açıp etrafına bakındı. Direkt yan tarafındaki komodinin üzerindeki vazo kadrajına girdiğinde uzanıp eline aldı ve adımın kafasında kırılmasına izin verdi.

Adam henüz olanı idrak edemezken Jisung çoktan hastane kapısından çıkıp kendisini dışarı bıraktı. Sanki gökyüzü onun izini kaybettirmek istercesine damlıyor ve gürültülü şimşeklerini çakıyordu. Etrafındaki insanlar birbirine sıkışıp sağanaktan kaçışırken Jisung onların aksine hiç etkilenmeden koşuyordu. 

Jisung o adamın gelip gelmediğini görmek için arkasına bakıp kaçarken gök gürültüsü daha da yükseldi. Arabalar için yeşil, yayalar için kızılın yandığı yola hiç düşünmeden fırladığında yolun ortasında attığı bir adımla yeri boylamıştı. Acıyla inleyip kalkmaya çalıştığı sırada üzerine doğru gelen iki aracı yeni fark etti.

<3

Jisung ve Vazo: 1
Adam: 0

Arkadaşlar öldürüp kanından mürekkep yapmak serbest agslshldjd

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arkadaşlar öldürüp kanından mürekkep yapmak serbest agslshldjd

Şaka şaka kıyamam

Neyse, bölümü kısa olmasına rağmen bu kadar beklettiğim için özür dilerim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

afraid, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin