1.BÖLÜM

349 37 204
                                    

Medya:Alparslan'ın Kardeşi Berra Aydoğan

Bölüm gecikti biliyorum hepinizden çok özür dilerim sadece bir kaç sorun yaşadım o yüzden tekrardan özür dilerim. Şimdiden yorum ve vote unutmazsak sevinirim aslında okunma var ama beğeni çok az lütfen sizden rica ediyorum unutmayalım. Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim şimdiden iyi okumalarrr♡

🦋🦋

Acı, acı ne demekdi,acı ruhsalmıydı yoksa fizikselmiydi. Herkes acı çeker, kimi psikolojik kimi fiziksel kimi ise ruhsal, ancak her acının kendine göre dozları vardır. Kimi birisini yaşamıştır kimi hiç yaşamamıştır kimi ise hepsini yaşamıştır. Peki hepsini yaşayan bir kişi nasıl dayanır?

Bir zamandan sonra acıya dayanırsınız siz değil bedeniniz dayanır peki ya bu acı psikolojik olursa işte o en zoru kafanızdan atamazsınız o cümleleri, tekrar tekrar hatırlarsınız. Başlarda çok zor olur ama bir yerden sonra artık bununla başa çıkamazsınız ya delirirsiniz ya da buna göğüs gerip ben hayata tutunmak istiyorum diyip hayatta kalırsınız. Ben hayatta kalan kişiyim ancak bedenen hayatta ruhsal olarak hala aynı yerde...

"Nare,kızım hadi uyan"

"Anne beş dakika  daha lütfen"

"Uykucu seni kalk artık. Akşam film izlemeye gelince sabaha kadar izliyorsun ama sana demedim mi ben erken uyu erken kalk diye ama yok Nare Hanım hiç dinlemeye gelir mi? dinles-

"Sana da günaydın sultanım"

"Nare! kime diyorum ben"

"Evet sultanım haklısın diyorum ben de"

"Ah deli kızım kalk artık da kahvaltı yapalım"

"Sen in aşağıya ben geliyorum hemen"

"Tamam" annem odadan çıkar çıkmaz banyoya adımladım klasik el yüz yıkama işini hallettikten sonra mutfağa adımladım.Annem arkası dönük bir şekilde bir şeyler doğramak ile meşguldü fırsat bu diyip arkasından beline sıkıca sarılıp yanağına sulu öpücük kondurdum.

"Nare seni kaç kere uyaracağım kızım ben sevmiyorum diyorum ,böyle sulu sulu öpmek mi olur kızım"

"Öylemi Hale Hanım ararsınız bu günlerimizi özlersiniz keşke Nare olsaydı da sulu sulu öpseydi dersiniz"
Gülerek söylediğim bu sözlerden sonra annemin gözlerinde ki sevgi adeta endişe ve hüzüne büründü bana dönüp gözlerime baktı

"Kızım diyorum ki beni dinlesen de gitmesen mi yani dilek-"

"Anne daha kaç defa bu konuyu konuşacağız Allah aşkına ama bu benim işim atama oldu bende atandım ve gidip işimi yapacağım lütfen yapma böyle"

"Kolay mı sanıyorsun, ben can parçamı başka bir şehre gönderiyorum hemde tek başına sende anla beni biraz annecim sensiz ben ne yapacağım"

"Anne her atamam olduğu zaman böyle konuşuyorsun hem tek olmıyıcağım ki Şevval ev tutmuş onunla aynı evde kalıcaz beraber senin aklın kalmasın ben seni her gün arıyıcağım da"

"Eh iyi madem ama her gün ara tamam mı bak aklım sende kalmasın olur mu kızım"
Annemin sözlerinden sonra kocaman bir tebessümle kafamı tamam anlamında aşağı yukarı salladım. Nefesini verip rahatlayan annemle sofraya oturup kahvaltı yaptık. Kahvaltı dan sonra bavulumu kontrol edip şallarımı da katlayıp koydum.

İstanbul'dan ayrılmak benim için de zor olacaktı hemde annemi tek başına burda bırakmak çok zordu ama bu benim işimdi.Hakkari evet atamam oraya çıkmıştı aslında güvenilir olmayan akkuş köyünde görev yapacaktım ancak annem bunu bilmiyordu çünkü daha fazla korkup endişe etmesini hiç istemiyordum. Son kez bavulumu kontrol ettim. Sıra hazırlanıp yola koyulmaktaydı.Yolda fazla bunalmamak için boydan mavi elbisemi ve beyaz şalımı taktım elime de beyaz çanta mı alıp bavulumla aşağıya indim.

Yolda fazla bunalmamak için boydan mavi elbisemi ve beyaz şalımı taktım elime de beyaz çanta mı alıp bavulumla aşağıya indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Elbise bu]

"Kızım,annem hemen mi gidiyorsun"

"Evet annecim uçağa 1 saat kaldı gel vedalaşalım gitmem gerek"

Sıkıca anneme sarıldım annem sanki hiç bırakmak istemez gibi sarılıyordu zaten biraz daha böyle kalırsam ağlıyıcaktım annemden ayrılarak yanaklarına sulu öpücüklerim den bıraktım bu sefer kızmadı aksine güldü.

"Gel buraya deli kız" diyerek beni kendisine çekti son kez sarılıp evden ayrıldım. Çağırdığım taksi kapının önünde beni bekliyordu zaten bavulumu bagaja koyan şoförle yola koyulduk. Kırk dakikanın ardından havaalanına gelmiştim. Bavulumu hızlıca alıp taksiciye parasını ödedikten sonra hızlıca yürümeye başladım.
Saate baktığımda son yirmi dakikamın olmasıyla hızlandım tüm aramalardan geçip sonunda uçağa binmiştim. Anneme haber verip telefonumu kapattıktan sonra dinlenmek adına gözlerimi kapattım. Gözlerimi açtığımda inmek üzere olduğumuzu gördüm. Hosteslerin uyarılarından sonra yavaşça aşağı indik. Sonunda Hakkariye gelmiştim.Şimdiki durağımız ise ev arkadaşım olacak Şevvalin evine gitmekti ancak ondan önce bavulumu bulmam gerekiyordu. Kafamı gökyüzüne kaldırıp derin bir nefes çektim içime acaba Hakkari bana nasıl süprizler getirecek.

Biliyorum bölümü hem geç yayınladım hemde kısa oldu ancak telafi etmeye çalışacağım özür dilerim sizlerden...
Beğenmediğiniz bir şey olursa yada şöyle olabilir bence dediğiniz bir fikir olursa yorumlarda belirtirseniz sevinirim. Vote atmayı unutmayın. Sizleri seviyorum yazım yanlışları için kusura bakmayın şimdiden iyi okumalarrr.♡

NARE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin