3

814 101 15
                                    

"Daha iyi misiniz?" dedi sarıldığı genç, Felix'e endişeyle. Felix ise başıyla onaylamış, ardından aniden sıcak basmasıyla gençten uzaklaşmıştı.

"Acele etmeyin lütfen, iyi görünmüyorsunuz." dedi karşısındaki genç, Felix kalkmaya çalışırken.

"İyiyim ben, bir şeyim yok. Sana da yük oldum kusura bakma ama gerisini kendim halledebilirim." dedi kelimeleri zar zor toparlarken ve lavabo mermerinden destek alırken. Elbette bu durum, karşısındaki genç tarafından sözlerinin ciddiye alınmamasına sebep olmuştu.

"Lavabodan destek almadan ayakta duramıyorsunuz ve normalden fazla terliyorsunuz. İyi olduğunuzu pek sanmıyorum." dedi genç.

Felix ise bayık bakan gözlerini aralayabildiği kadar aralayıp kolunu kaldırarak kendini kokladı telaşla.

"Niye öyle dedin? Kokuyor muyum? Kötü mü kokuyorum?" Telaşla kelimelerini sıralarken mermeri bıraktığı için dengesi bozulmuş, olduğu yerde sendelemişti. Tekrar gencin desteğiyle doğrulurken midesinin çalkalandığını hissetti. Bu garipti çünkü alkol Felix'i kolay kolay çarpmazdı.

"Hayır aksine parfümünüzü çok beğendim fakat sanırım alkolü biraz fazla kaçırmışsınız..." dedi genç derin bir nefes alarak. Karşısındakinin tam olarak sarhoş olmadığı belliydi fakat ayık da olmadığı aşikârdı.

"Hayır hayır, sen beni tanımıyorsun. Alkol beni asla çarpmaz, kankayız biz kanka..." demişti cümlenin sonunu zar zor getirirken.

"Kesin o piç Jay içkime ilaç kattı... Ciddiyim.. O piçin yapmadığı şey değil sonuçta..." diye eklemişti abartılı el kol hareketleriyle. Eğer genç onu tutmuyor olsaydı çoktan yeri boylamıştı.

"Yani birisi sizin içkinize ilaç mı kattı?" dedi genç inanamayarak. Felix'i şu anda ciddiye aldığı söylenemezdi fakat doğru söylüyor olma ihtimali de vardı elbette. Ayrıca Felix, tam olarak sarhoş gibi de görünmüyordu. Farklı bir şeyler vardı.

"Evet evet, Jay yediremedi kendine, bak olayı nasıl da çözdüm hemen.." dedi aptal bir kıkırdamayla ve tekrar sendeledi.

"Tamam, teşekkür ederim sana da yük oldum. Cidden gerisini bana bırakabilirsin. İşine dön sen.." dedi ve tekrar tuvaletin kapısına yöneldi Felix.

"Yanlış anlamayın fakat cidden iyi görünmüyorsunuz. İsterseniz en azından gideceğiniz masaya kadar ben eşlik edeyim size?" diye sordu Felix'e bir çocukla konuşuyormuşçasına.

" 'İyi görünmüyorsunuz' diyip durma.. Ben hallederim. Ayrıca gereksiz temas için de kusura bakma lütfen." dedi ani duygu değişimleriyle.

"Anlıyorum, önemli değil fakat buradan bakınca kendiniz halledebilecekmiş gibi görünmüyorsunuz. Ayakta duramıyorsunuz.." Felix bu sözlere öfkeyle ofladı. Ne vardı bir an önce rahat bıraksaydı.

"Ben şimdi arkadaşımı arar kendimi aldırtırım, merak etme sen. Zaten işinden yeteri kadar alıkoydum seni."

"Öncelikle vardiyam bitti sayılır ve bu gömlekle işe dönebileceğimi pek sanmıyorum. Ayrıca zaten az önce muhtemelen bir kriz atlattınız ve şimdi de tam olarak ayık sayılmazsınız. Sizi bu şekilde bir başınıza bırakırsam içim rahat etmez."

Felix yenilgiyle iç çekti ve başını sallayarak onayladı.

"Tamam daha fazla reddedemeyeceğim. Zaten bu hâlde araba da kullanamam.. Rahatsızlık vermeyeceksem, beni bir yere bırakabilir misin?" diye sordu Felix alnını ovarak. Başı bir dönüyor bir kendine geliyordu. Bir midesi bulanıyor, bir gözleri sulanıyordu. İradesi yerindeydi ama hareketlerini kendisi yönetiyormuş gibi hissetmiyordu.

mermaidHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin