Sude Karataştan:
Gözlerimi bir anda kasıklarıma giren sancıyla açtım. Oğlum galiba en kısa zamanda yanımızda olmak için can atıyordu.
Evet bebeğimizin cinsiyeti erkekti. İsmide Ege Karataş olucaktı. Babası gibi renkli göz olmasını çok istiyordum.
İnşallah öylede olur.
Sancım geçmeyince oturur pozisyona gelip belimi yatak başlığına yasladım. Benim haraketlenmemle Kazımcan uyanmış endişeyle "Noldu iyimisin Sude?"dedi.
"Biraz sancım var endişelenme"dedim gülümsemeye çalışarak.
Yataktan kalkıp ışıkları açtı. "Sude bembeyaz olmuşsun güzelim. Hadi kalk hastaneye gidelim"dedi telaşla yanıma gelerek.
"Saçmalama Kazımcan zaten birazdan geçer"dedim onu sakinleştirmeye çalışarak.
Yanıma oturup elini kocaman olan karnıma koyup "Oğlum bu kadar mı heveslisin gelmeye?"dedi.
Ege sanki onun dediklerini anlamış gibi çok güçlü bir tekme attı. Canım acıdı için inlemiştim.
Kazımcan endişeyle yüzüme bakıp "İyimisin?"dedi.
"İyiyim, iyiyim bunu beklemiyordum açıkçası"diye itiraf ettim. Kazımcan "babacım kaç defa seni uyarmam gerek annenin canını acıtma diye"
"Sanki çocuk seni anlıyor"dedim. "Ege bizi anlıyor hayatım sen merak etme"dedi kendinden emince.
"Lavaboya gidicem"dedim.
"Tamam gel yavrum yardım ediyim"diyip elimden tuttu ve kalkmam için bana yardımcı oldu.
Yataktan kalkıp tam bir adım atıcaktım ki daha büyük bir sancının gelmesiyle iki büklüm oldum.
Geri yatağa oturdum. Tam o anda bacaklarımın arasında bir şey aktığını hiss ettim.
Gözlerimi kocaman açtım. Daha erken hayır Ege hayır annecim bir kaç hafta daha bekle lütfen.
Kasıklarıma daha şiddetli bir sancının girmesiyle çığlık attım resmen.
"Güzelim hadi hastaneye gid-"
"Suyum geldi"dedim zorlukla.
"Ne?"dedi şaşkınlıkla.
"Ne ne Kazımcan? Suyum geldi doğuruyorum diyorum"dedim acı içinde.
"Tamam tamam hemen hastaneye gidelim"
Hızlıca zorda olsa Kazımcanın yardımıyla üstümü değiştirdim ve birlikte evden çıktık.
*****
"Sude şimdi başlıyoruz sana söylediğimde yapabildiğin kadar güçlü ıkın"dedi doktor hanım.
Birinin elimi sımsıkı tutmasıyla o tarafa döndüm. Kazımcan alnımdan öpüp "yanındayım sevgilim"dedi.
Dolu gözlerle ona baktım. Canım çok acıdığı için tırnaklarımı var gücümle sıktığım ele batırdım.
"Hadi canım ıkın"diye doktorla kafamı biraz doğrultup inledim.
Ölüyorum galiba bu nasıl bir acı.
"Birkez daha Sude"dedi tekrardan doktor.
Tekrardan inlediğimde ağzımdan hıçkırık çıkmıştı. Ağlıyordum dayanılmaz bir acıydı. "Yapamıyorum"diye fısıldadım.
"Hadi Sudem hadi güzelim bak az kaldı lütfen biraz daha sık dişini bizim için"dedi Kazımcan dolu gözleriyle.
Kafamı sallayıp son kez ıkındığımda oğlumun çığlıkları doldurdu kulaklarımı.
Doktorlar onu sedyeye yatırmış temizliyordular. Artık gözyaşlarım mutluluktan akıyordu. Kazımcana gözlerimi çevirdiğimde aynı benim gibi onun da ağladığını gördüm.
Oğlumuzu göğsüme bıraktıklarına sanki bir mucizeymiş gibi hissediyordum. Bizim mucizemiz. Hafifçe saçlarına dokundum.
Minik bebeğim benim.
Kazımcan hayranlıkla Egeyi izliyordu.
****
Bebeğimi midesini doyurmuş şimdiyse onun pürüzsüz yüzünü izliyorduk. Kazımcana bakarak "kucağına almak istermisin" diye sordum.Endişeli gözlerle "ya düşürürsem"dedi.
Şefkatke gülümseyip "hayır düşürmezsin sevgilim"dedim.
Yavaşça Egeyi onun kuçağına bıraktım. O kadar dikkatlice tutuyorduki sanki kırılacak bir cam vardı kollarının arasında.
Kapı tıklandığında ikimizde o tarafa döndük. İçeri Hazal ve Kerem girdi. Hazalın elinde bir hediye paketi vardı. Bana doğru gelib sarıldı ve tebrik etti.
Keremde Kazımcanı tebrik etmişti. Hazal elindeki paketi bana doğru uzattı "Egeye küçük bir hediye aldık amcasıyla birlikte"dedi gülerek.
"Niye zahmet ettiniz ki?"dedim. Paketin kurdelesi açtım ve kağıdını yırttım. İçinde bir çift beyaz ayakkabı vardı.
Çok güzeldi.
"Çok teşekkür ederiz"dedim ikisine bakarak.
"Ne demek amcasından ilk hediyesi paşamın"dedi Kerem. Hazal onu gülerek izliyordu.
6 aydır sevgiliydiler Hazalla. Çok güzel bir çift olmuştular.
Zamanla yavaş-yavaş oda Galatasarayın futbolcularıyla dolmuştu. Herkes tebrik etmiş ve bir süre sonra vedalaşıp gitmiştiler .
Geriye sadece Kazımcan ben ve ailemizin yeni üyesi oğlumuz Ege kalmıştı.
"Teşekkür ederim Sude"diyen Kazımcana anlamsızca baktım.
"Neden teşekkür ediyorsun Kazımcan?"
O eşsiz gülümsemesini bana bahşederek "Bana bu duyguları yaşattığın için, benim yanımda her zaman olduğun için"dedi.
"Asıl ben teşekkür ederim. Bana bu duyguları yaşattığın için ve benim yanımda her zaman olduğun için"dedim onun dediklerini tekrar ederek.
"Seni seviyorum"dedi
"Seni seviyorum"dedim.
*****
Yeni bölümke🤍Umarım beğenirsinizke🤍
Yazım yanlışları varsa kusura bakmayınke 🤍
Sizi seviyorumke🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Say Yes To Heaven (TAMAMLANDI)
FanfictionBizim hikayemiz 'yes to heavenle' bitti. Şimdi yeniden 'yes to heavenle' başlıyor.