dokuz

305 32 29
                                    


okulu yine su bastı amk

shuhua
aksam olucak nerdeyse
biriniz yazmadi
nasilmis neyi varmis nolmus
@hyunjin nerdesin amk

chris
telefonu kapalıymış

shuhua
sukur
gec orayi
ne olmus ne dedi

minho
annesiyle tartışmış öyle söyledi

jisung
üstelemedik bizde
konusmaz pek zaten biliyosun

shuhua
umarim iyidir
cok takiyor uzuluyor
boyle seylerde of

chanhee
cıkısta bir yerlere goturelim dedik de
istemedi
kafasını dinlesin biraz duzelir

chaewon
umsrım

beomgyu
neyse tamam
yarın mat var ona calısalım
sonra konusuruz

taehyun
sende bir sey var ama|

#

bir gün önce

hyunjin kapının çalmasıyla adımlarını koridordan odasına ilerletti. hızlıca kapıyı açmasıyla gördüğü beden, yüzüne hemen bir gülümseme yerleştirmişti. elinde birkaç kitapla beraber gelmişti.
"hoşgeldin, geç hemen çok soğuk."

felix kibarca teşekkür edip adımlarını ezbere bildiği odaya doğru ilerledi. yıllardır gelmiyordu evlerine. koridorda gördüğü tablolar değişmişti. hyunjin arkasından ilerlerken onun evi incelediğini fark etmişti. garip ve gergin hissediyordu ancak mutluydu. onun evlerinde olmasını özlemişti. ama bu özlem yıllardır görülmeyen bir arkadaş özleminden daha farklıydı.

adımları hyunjin'in odasının önündeyken kapıyı ittirip içeri girdi. odası hiç değişmemişti. sadece duvarlarda posterler yerine yaptığı resimler vardı o kadar.

hyunjin onu kapıya yaslanmış bir şekilde izlerken sordu.
"içecek bir şeyler getireyim bize. ne istersin?"

felix başını ona çevirip konuşması bitene kadar inceledi. içi özlemle doluydu. ne zaman böyle büyümüşte uzaklaşmışlardı birbirlerinden.
"su alabilirim."

hyunjin başını sallayıp mutfağa ilerledi. felix de kitaplarını çalışma masasına bırakıp dönen sandalyeye oturdu.

sandalyenin kolundaki ufak kırığa baktı. aklına dolan anılarla gülümsedi.
yıllar önce oyun oynadıkları zamanlarda hyunjin onu hızlıca döndürürken düşmüştü. o kadar ağlamıştı ki hyunjin ne yapacağını bilemeyip onu sakinleştirmek için türlü şaklabanlıklar yapmıştı.

gelen adım sesleriyle başını kapıya çevirdi. hyunjin elindeki bardakları getirip masasına bıraktı ve yandaki ufak sandalyeyi alıp felix'in yanına yerleşti.
"başlayalım mı?"

felix başını salladı ve odaklanabilmeyi umarak hyunjin'i dinlemeye koyuldu.

...

"sonra da kökünü alıp bırakıyorsun. bu kadarı yeterli kısa işlemleri sorun etmiyor hocalar. formülü yazdığın zaman tam puan alırsın zaten."
yaklaşık iki saat olmuştu ve ikiside yorulmuştu. hyunjin gerekli bilgileri verip soruları çözmesini bekliyor yapamadığı yerde müdahale ediyordu.

17Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin