𖤐3𖤐

18 6 0
                                    

𝘏𝘦𝘳 𝘺𝘦𝘳 𝘤̧𝘰𝘬 𝘬𝘢𝘳𝘢𝘯𝘭ı𝘬𝘵ı. 𝘉𝘪𝘳 𝘢𝘯𝘥𝘢 𝘶𝘻𝘢𝘬𝘵𝘢 𝘣𝘪𝘳 𝘺𝘦𝘳𝘥𝘦 ı𝘴̧ı𝘬 𝘨𝘰̈𝘻𝘶̈𝘬𝘵𝘶̈. 𝘚𝘢𝘯𝘬𝘪 𝘢𝘵𝘦𝘴̧ 𝘺𝘢𝘯ı𝘺𝘰𝘳𝘥𝘶. 𝘖𝘳𝘢𝘺𝘢 𝘥𝘰𝘨̆𝘳𝘶 𝘺𝘶̈𝘳𝘶̈𝘥𝘶̈. Beş 𝘥𝘢𝘬𝘪𝘬𝘢 𝘢𝘳𝘥ı𝘯𝘥𝘢𝘯 𝘢𝘵𝘦𝘴̧𝘪𝘯 𝘺𝘢𝘯𝘥ı𝘨̆ı 𝘺𝘦𝘳𝘦 𝘨𝘦𝘭𝘥𝘪. 𝘉𝘪𝘳 𝘢𝘯𝘥𝘢 𝘦𝘵𝘳𝘢𝘧ı𝘯𝘥𝘢 𝘪𝘯𝘴𝘢𝘯𝘭𝘢𝘳 𝘣𝘦𝘭𝘪𝘳𝘥𝘪. 𝘏𝘦𝘳𝘬𝘦𝘴 𝘵𝘦𝘻𝘢𝘩𝘶̈𝘳𝘢𝘵 𝘺𝘢𝘱ı𝘺𝘰𝘳𝘥𝘶. 𝘞𝘰𝘰𝘺𝘰𝘶𝘯𝘨 𝘢𝘯𝘭𝘢𝘮𝘢𝘮ı𝘴̧𝘵ı 𝘯𝘦 𝘰𝘭𝘥𝘶𝘨̆𝘶𝘯𝘶. 𝘉𝘪𝘳𝘥𝘦𝘯 𝘢𝘵𝘦𝘴̧ 𝘣𝘶̈𝘺𝘶̈𝘥𝘶̈ 𝘷𝘦 𝘪𝘤̧𝘪𝘯𝘥𝘦 𝘣𝘪𝘳 𝘤𝘪𝘴𝘪𝘮 𝘣𝘦𝘭𝘪𝘳𝘥𝘪. 𝘉𝘪𝘳 𝘬𝘢𝘥ı𝘯 𝘷𝘢𝘳𝘥ı 𝘷𝘦 𝘣𝘪𝘳𝘬𝘢𝘤̧ 𝘴𝘢𝘯𝘪𝘺𝘦 𝘴𝘰𝘯𝘳𝘢 𝘣𝘶̈𝘺𝘶̈𝘬 𝘣𝘪𝘳 𝘤̧ı𝘨̆𝘭ı𝘬 𝘬𝘰𝘱𝘵𝘶.

Wooyoung korkuyla ve çığlıklarla gözlerini açıp yerinden fırladı. Bu rüya da neydi. Neden sürekli bu tarz şeyler görüyordu? Kafası karışmıştı. Ne yapıcağı hakkında en ufak bir fikiri bile yoktu. Elini yüzünü yıkadı ve rüyasını unutmaya çalıştı.

Bugün taç giydirme törenine bir gün daha yakınlaşmıştı. İstemiyordu. Korkuyordu babası gibi olmaktan. İnsanları öldürmekten korkuyordu. Yine düşüncelere dalmıştı. Kafasını dağıtmak için şatonun dışına çıkma kararı aldı. Tabiki bunu ailesinden gizlice yapıcaktı. Camı yere yakın değildi ama odasının yanında acil durumlarda kalabilmesi için bir tünel vardı. Kilidini bulmak için odasını en ufak köşesine kadar aradı. Sonunda bulmuştu. Üstüne en sade kıyafetini giydi ve gizli kapıya doğru ilerledi. Bunu daha önce hiç yapmamıştı başına bir şey gelir diye korkuyordu. Tek istediği onu geren bu şatodan uzaklaşmaktı. Kapıyı açtı ve hızlıca dışarı çıktı. Koştu, koştu ve koştu uzaklaşabilceği kadar uzaklaştı. Otluk bir alana gelmişti. Daha önce hiç dışarı çıkmadığı için hiçbir yeri  bilmiyordu. O yüzden rastgele bir yöne doğru koşmuştu.

Etrafa bakındı ve birisini gördü. Arkadan tanıyamadı. Aslında tanıyamazdı zaten. Çünkü daha önce kimseyle tanışmamıştı. Hıçkırık sesleri duydu. O adamdan geliyordu. Aslında kimseye görünmemesi lazımdı ama o an gerçekten içinden geldi ve genç adama seslendi. Genç adam korkuyla arkasına döndü ve göz yaşlarını sildi. "Majesteleri burada napıyorsunuz şatodan ayrılmanız yasak." Wooyoung genç adamı tanımıştı. Geçen gece dans ettiği kişiydi bu. "Sen o'sun dans ettiğim kişi. "
Genç adam hafifçe gülümsedi. "Beni tanımanıza sevindim majesteleri."
"Seni unutmam mümkün mü prensesten sonra konuştuğum ilk insansın ve biliyosun işte beraber dans falan ettik. Yani nasıl desem seni unutamazdım. " Genç adam memnun bir şekilde gülümsedi. "Ben de sizi asla unutamam majesteleri. "

"Bana hala ismini söylemedin."

"Söylemek için daha erken."

"Seni tanımak istiyorum. Tuhaf bir insansın."

"Beni tanımanız için ismime ihtiyacınız yok. "

Genç adam ayağa kalktı. Wooyoung'a doğru yaklaştı ve belinden tutup kendine doğru çekti. "Benimle tekrar dans etmek ister misiniz?" Wooyoung genç adamın onu kendine çekmesiyle şaşkınlıkla yüzüne bakıyordu. Yüzü kızarmıştı ve kalbi çok hızlı atıyordu.

"Hmm düşünmem lazım. Belki adını söylersen olur. "

"Neden bu kadar ısrarcısınız majesteleri?"

"Bilmem sadece öğrenmek istiyorum. "

"San, Choi San.*

Wooyoung genç adamın adını söylediğine şaşırmıştı. Dünden beri ısrarla söylemiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 01, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Revenge Of The WitchesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin