Hamile Kadın

Beş Kedi

 Bir evde doğdum büyüdüm. Büyüdüğüm evde hamile kaldım. Üç oğlum oldu, üç ayrı babadan.

İlkine mutluluk dedik. Dans etti, keman çaldı. Her akşam sokaktan beş kedi yavrusu topladı, her birine beşer kase süt koydu. Kedilerin anası geldi, çocuklarını bir bir yaladı yatırdı. Beşer kase sütü kendi içti ve oğlumun yatağına kıvrıldı. Sabah ışıklarıyla yavrularını da sırtlanıp çıktı, çıkarken; "teşekkürler" dedi. İlk oğlumu ikincisine gebe kalınca, ilgisizlikten yitirdim.

Ortancaya hüzün dedik. Beş parmaklı on gözlü irice bir yavruydu. Sokakta uçurtmalar uçurdu, akşamına aynı uçurtma paramparça olunca evinin yolunu buldu. Bahçedeki çocuklar on gözüne de çomak soktu, o yine de kör gözü topal ayağıyla uçurtmasını uçurdu, parçaladı. O da ilk oğlum gibi beş yavru kedi topladı. Beşer su kasesi de o koydu. Kedilerin anası gelip beşer kase sütte çocuklarını yıkadı ve benim yanıma kıvrılıp uyudu. Sabah ışıklarıyla yavrularını da sırtlanıp çıktı, çıkarken; "teşekkürler" dedi. İkinci oğlum uçurduğu uçurtmanın çıtasına saplanıp melek oldu.

Üçüncüye öfke dedik. Ne konuşur ne susardı. Ne oynar ne kalırdı. Eksiği de fazlası da yoktu. Narin parmakları, çakır gözleriyle doğdu. Kimseye bir şey vermedi, kimseden bir şey almadı. Yavru kediler kendileri çıkageldi. Kapıyı yüzlerine örttü. Anaları da eve girmedi.

Öfke yanımda uyuyor. Ben hamileyim.