8

160 25 14
                                    

Yüzümde minik parmaklar ve pis bir koku burnuma dolarak uyandım, yüzümü buruşturup gülen hoseok'a baktım, altı çok kötü kokuyordu.

Uzanmaya çalıştığında kucağıma aldım, tombul yanağı öptüm.

"Hoba, çok pis kokuyorsun"

"Gi gi"

Elleri yanakarımı sıktığında gülerek kafamı salladım.

"Gi gi"

Ses çıkartarak güldü ve ellerini çırparak yeniden konuştu.

"Gi gi, gi gi"

Odadan çıkarak salona geçtim, hepsi oturmuşlardı, bana döndüklerinde jin'in yanına gittim.

"Altı kokuyo"

Namjoon kalkarak uzandı, ona verdim, hoseok ile konuşarak gittiğinde bende odama gittim, elimi yüzümü yıkadım ve üstümü değiştim, pelerini alarak geri salona geçtim.

Jin kalkarak kaşlarını çattı, meraklı ses tonu ile konuştuğunda aklıma 13 yaşındaki jin gelmişti.

"Nereye?"

"Gideyim artık jin"

"Saçmalama yoongi"

Elimden pelerini çekerek aldığında kafamı eğdim, jungkook kıpırdandı.

"Hyung, kal lütfen, tanışmayı çok istiyoruz, değil mi tae"

Taehyung hemen kafasını salladı ve güldü, kalın sesi heyecan parıltıları taşıyordu.

"Evet hyung, lütfen kal"

Jin kolumu  tutarak beni oturttu, gülerek bana döndü.

"Anlatsana, merak ediyorlar"

"Neyi?"

Eli ile yüzünü gösterdiğinde göz devirdim.

"Büyü işte, bozulamaz"

Jungkook kafasını salladı ve öne doğru eğildi, sesi az da olsa kısıldı, gözleri merak ile doldu ve yeşil irisleri parladı, cevabı çok merak ediyor olmalıydı.

"Kara büyücüler?"

"Gittim, titan, tanrı, varis ve diğerleri, cevap değişmedi 'kaldırılamaz"

Taehyung merak ile konuştuğunda dikkatimi ona verdim.

"Soyun devamı olmalı, eşin?"

"Evlenmeyi düşünmüyorum, bu yüzle olmaz"

Jin sinir ile omuzuma vurdu ve kıpırdanarak konuştu.

"Ruh eşi, gerçek yüzünü görebilir yoongi, unutma"

"Bebek'ten bahsediyoruz jin, bu olmaz tamam mı"

"Kes sesini yoongi, kaç defa konuşmamız gerek, yaş bir sorun değil, anne ve babamın arasında 200 yıl vardı ama onlar evlenip mutlu oldu, yaş bir problem değil"

"Benim için öyle"

Namjoon çeri girdi ve mutlu sesi ile seslendiğinde ona döndük, o kadar heyecanlıydı ki gözleri ışık saçıyordu, hoseok'u yere indirdi.

"Jin, bak, bak"

Hoseok'un kollarını bıraktığında hoseok yavaşça bir adım attı, daha sonra devamı geldiğinde jin heyecan ile kalktı, hoseok hızlıca iki adım attı ve dengesini kaybedip poposunun üstüne düştü, sanki başarısını anlamış gibi ellerini çırparak konuştu.

"Jin jinn, namm namm"

Jin gülerek hoseok'u kucağına aldı,  sıkıca sarılarak tombul yanakları öpücüklere boğdu.

"Bebeğim benim, yürümeyi mi öğrendin ha"

Jungkook ve taehyung da gülerek bebeğe baktılar, kalkarak pelerini aldım, hazır herkesin dikkati dağılmışken evime ışınlandım, jin çok fena kızacaktı ama umurumda değildi.

Yatağım giderek uzandım, derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapatarak durdum.

30 yıl.

/

sope : wpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin