1.BÖLÜM İHANET

30 2 0
                                    

Eski adıyla MÜNFERİT olan kitabım üzerinde eksiklerimi tamamlayarak yeni bir başlangıç yapmak istedim. Umarım beğenirsiniz.

Biri vardı
Kalbinde güzü bahar sandırdı
Ona sorsan ben yokum
Ama bende biri vardı
PERA - BİRİ VARDI

Başlama tarihinizi bırakır mısınız?

Hepinize keyifli okumalar.🤍🦋

(Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Paragraflarımız boş kalmasın.)

Hayat, çaresizliğinizle düştüğünüz yerde, bittiğini sandığınız an ayağa kalkmanızla başlar.

Ben çaresizce düştüm yere... ama geri kalkamadım ayağa. Hayatım tekrardan başladı mı bilmiyorum ama hayatımın bitiğini de sanmıyorum. Yapmayacaksan vazgeç dediler, vazgeçemedim. Peşinden koş dediklerinde ise gücüm kalmamıştı artık.

Bekledim. Büyümek istedim. Gücüm her şeye yetmeye başladığı zaman ayaklan dedim kendime. Büyüdüm. Hislerimi tamamen kaybettim, acı nedir unuttum. Ayağa kalktığım da dizlerimde ki yarlar tamamen iyileşmişti. Seneler geçmişti yere düşmemin ardından ama ben o acıyı hala unutamamıştım. Bağrışlarımı, çığlıklarımı, çaresizliğimi...güçsüzlüğümü, akan her bir damla gözyaşımı unutamamıştım. Beni o hâle getiren insanları ne unutabilmiştim ne de onlara karşı olan öfkemi dindirebilmiştim.

Kendime verdiğim sürenin sonuna geldim. Şimdi ayağa kalkma vakti bende. Şimdi bütün güç bende. Zamanı geldiğinde hiçbir zaman yanına olmamam gereken insanların yanında olacağım, zamanı geldiğinde vazgeçmek zorunda kalacağım. Ama kendime verdiğim o sözü tutacağım. Bedenimin dört bir yanına bırakılan bu yaraların hesabını hepsine soracağım.

"Sustur şu çocuğu!"

Salondan gelen bağırış sesi tüylerimin diken, diken olmasına neden olurken kucağımda taşıdığım bebeğin sırtını sıvazlayıp kulağına, "Yalvarırım ağlama artık." Demekten başka bir şey yapamıyordum.

"Hazal ya sen sustur o çocuğu ya da ben oraya gelip susturacağım."

Bedenimi saran korku ve çaresizlikle birlikte gözlerim dolmaya başlarken yatağa oturdum ve yastığı iki ayağımın üzerine yerleştirip kucağımda taşıdığım henüz 1 yaşında olan bebeği bacaklarımın üzerine yerleştirip sallamaya başladım. Dudaklarının arasından kayıp düşen emziğin ardından ağlama sesi evi inletirken hızla emziği tekrardan dudaklarının arasına yerleştirdim.

"Hazal!" diye evin dört bir yanına dağılan bağırış sesi başımdan aşağıya kaynar sular dökülmesine neden olurken ayağımı sallamaya güçlükle devam ettim. Saniyeler sonra ağlama sesi kesilmişti ama artık bulunduğum odayı, yaklaşan ayak sesleri ayağa kaldırıyordu.

Babam kapıdan içeriye girdiğinde bakışlarını bir benim üzerimde birde kucağımda uyumak üzeri olan bebekte gezdirdi. "Onun..." deyip başıyla bebeği işaret etti ve ardından devam etti. "Bir kere daha ağlama sesini duyarsam acısını sen çekersin."

Arkasını dönüyordu ki oturduğum yerde ayağa kalkıp, titreyen sesimle söze girdim. "Bebek... o daha bebek. Derdini anlatamayan, konuşamayan, sus desem de anlamayacak, bize ihtiyacı olan günahsız bir bebek."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEDENİMİZDEKİ YARALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin