(1)

374 17 22
                                    

Yağmurlu bir günde dışarı çıkmak ne güzel! Eve yetişemezsem hepsi o pembe kafanın suçu!

Söylenerek hızlı adımlarla eve koşuşturuyordu Reo. Hava, soğuk ve yağmurlu olmasının yanı sıra sis de çökmüştü ve etrafda göz gözü görmüyordu.

Tâki kendi evleri sanıp çıkmaz bir sokağa girene kadar..

~

Çantasında aradığı ve şarjı neredeyse bitmek üzere olan telefonundan el fenerini açtı ve karşısına doğru tuttu. Orda görmeyi beklediği şey asla bir grup insan değildi. Onlara aldırmadan arkasını döndü ve tam koşup gidecekken önünü kesen biri oldu.

Bu kişi kendinden kısa dahi olsa kötü kötü bakan ve iri cüsseli biriydi. Ayrıca yüzündeki sırıtışla çok ta korkutucu duruyordu.

"selam bayım"

Karşısındaki korkutucu bakan kişi konuşmaya çalışmıştı ama konuşmak istemiyordu. Tek istediği şey eve gidip yatmaktı. Yağmur hâlâ hepsini ıslatırken arkadan biri gelip reonun ellerini tekte tuttu ve arkasından kelepçeledi.

"hey!" dedi Reo ama nafile. Adam çoktan onu yakalamış ve sanki bir suçluymuşcasına yolun kenarında bekleyen siyah limuzine atmıştı. Evet bindirmedi attı.

Canı acıdı ama belli etmedi etsede umurlarında olmazdı zaten. adamların ikisi sağına ve soluna , korkutucu olan ön koltuğa ve mavi gözlü kısa saçlı olan biri de sürücü koltuğuna geçti.

Araba haraket etmeye başladığında gürültülü bir ses koptu. Korkutucu olan "siktir! gaza bas yoichi!" dedi ve elinde bir anda bi silah göründü.

Yoichi dediği mavi gözlü adam gaza bastı . Reonun sağında ve solunda bulunan adamlarda ellerine birer tüfek aldı ve camdan bakıp sıkmaya başladılar.

"lanet olsun! seçe seçe bugünümü seçtiler!" dedi biri , bu kişi beyaz saçlı saçının bir tutamı yeşil olan bi insandı. diğeriyse saçları siyah renkte honda logosuna benzeyen gözünün altına ben olan biriydi.

"destek nerde!" dedi siyah saçlı.

Yoichi dedikleri arabayı ustalıkla sürüyordu , bir yandan da cevapladı.

"onlar bugün izinde , idare edin işte!"

Siyah saçlı sinirle tüfeği kenara bırakıp eline nerden çıkardığını bilmediğim bir keskin nişancı alıp sıkmaya başladı.

"bro sakin ol , öldürmicez yaralasan yeter-"

Yeşil beyaz saçlı olan ofladı ve " of bende istiyorum " dedi o da keskin nişancıya geçti.

Önde oturan korkutucu çocuk görebildiğim kadarıyla eline telsiz benzeri birşey aldı ve " boom" dedi. Ve bunu dediği an önümüzdeki yol yukarı doğru kalktı ve aşağı doğru giden bir yol açıldı araba oraya girdiği an arkamı döndüm ve dışarı baktım , araba buraya girdiği gibi yol üstümüze kapanmış ve ordaki adamları ortadan ikiye ayırmıştı.

~

Araba aşağıda bir yerde durduktan sonra adamlar arabadan indiler. Siyah saçlı olan beni arabadan dışarı attı ve kendi de arabadan havalı havalı indiğini sanıp indi.

Korkutucu adam reonun yanına yaklaştı ve kulağına eğilip "burası gizli mafya, eğer birine bahsedersen geri dönüşün acı ve kanlı olur" diyip ufak kahkaha attı.

Mavi gözlü onun koluna vurup "aptal korkutmasana o bize lazım!" dedi.

Yeşil beyaz saçlı "patron nerde?" dedi , yanımıza mavimsi yeşilimsi gözlü biri geldi boyu benden uzundu biraz. "patron dinleniyor" dedi ve benim bileğimdeki kelepçeyi çıkarıp kenara fırlattı.

||•MAFİA LOCK•||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin