Aşk-ı Ney

811 50 15
                                    

Üniversite o kadar büyüktü ki dersliğimi bulana kadar canım çıktı.

İlk derse girdim, hocamız Ahmet Küçük. 30-35 yaşlarında saçlarının önü hafif kırlaşmış, kendinden çok emin bir duruşu var ve yaşanmışlıkları temsil eden gözlerinin yanındaki kırışıklıklar.
Komik biraz da sert bir hoca.

Hocada bir müzik hocası tarzı var öyle hissettim.
Ben neyzen olma yolunda ilerleyen biriyim.
Belki de o yüzden insanların yüzlerine bakarak müzikle uğraşıp uğraşmadıklarını anlıyorum. Sadece bu konuda değil, insanların yüzüne bakıp kişiliğini anlayabilirim, sezgilerim çok kuvvetlidir. Arkadaşlarıma olacak şeyi her zaman önceden söylerim böyle yaparsan böyle olur. Onu yapma bunu yap diye. Ama genelde beni dinlemezler ve dediğim çıktığında
" Haklıymışsın İkbal keşke seni dinleseydik derler "
Sakalımız yok ki sözümüz dinlensin..
Dersin çıkışını bekledim ve hocanın yanına gittim.
"Hocam bir şey sorabilir miyim? "

"Sor bakalım."

"Müzikle ilgileniyor musunuz?"

"Bu soru da nerden çıktı?"

"Müzikten anlıyormuşsunuz gibi bir görüntünüz var."

Hafifçe tebessüm etti.

" Doğru bildin hem neyzen hem ses sanatçısıyım. Söyle bakalım nerden anladın? "

Demedim mi demedim mi ?

" Hocam bende neyzen olma yolunda ilerleyen biriyim o yüzden insanların müzikle ilgilenip ilgilenmediklerini anlayabiliyorum. "

"Maşallah ne güzel. Kurstan haberin var mı peki ? Panoya bir bak istersen. Derse girmem lazım. Sonra görüşürüz yeni öğrenci."

Hemen panoya koştum. Tam da tahmin ettiğim gibi ney kursu.
Aranızda ney üfleyen var mı bilmiyorum.
Ney bir Aşktır.
Ney bir Sevdadır.
O neyden çıkan nağmeler kalbinize dokunur.
Üfleyince o etrafa yayılan kamış kokusu her şeye değer.
O Aşk-ı Ney.
Bir söz vardır.
"Ney olup ağlamaktır en güzel duamız."

Bu kursa yazılmadan durabilir miyim?
Tabiki de hayır.

Pazartesi ve Perşembe 2 saatlik bir kurs. Yazıyı incelerken yanıma biri geldi. O da kağıdı inceleyemeye başladı. Bana döndü.

" Bu kadar dikkatli incelediğine göre gelmeyi düşünüyorsun galiba?"

Saçları omuzlarından hafif kısa, uzun boylu, sarışın, sakallı biri.

"Şu anlık öyle görünüyor."

"Peki Perşembe günü görüşmek üzere."

"Sen daha önce geldin mi?"

"Evet bu üniversitede 2. senem geçen sene başladım neye."

" Ne güzel, neyse benim gitmem lazım."

Ney üfleyen insanlara kanım çok çabuk ısınıyor. Hem başlamadan biriyle tanışmak gibisi yok.
Derslerimin hepsi bitti tam okuldan çıkarken ikindi ezanı okudu. Okulun içinde ki caminin avlusuna girdim.
Oo bizim sarışında burdaymış. Abdest alıyordu.
Bende camiye girdim namaz kıldım.
Namaz kılmak gibisi var mı ? Kesinlikle hayır. Namaz bir rahatlamadır. Allah herkese bu duyguyu tattırsın inşallah.
Sonra eve gittim. Okulun tüm yorgunluğu üstümdeydi. Kolay bir gün olmamıştı. Hemen üstümü çıkardım. Çok uykum vardı ama kerahat vakti olduğu için uyumadım.
Şiir ajandamı aldım. Aklımda ahenkle dans eden kelimeleri kâğıtta dans etmeleri için salıverdim.
Yapraklar gibi döküldü kelimeler kağıda.

Kalbim özlüyor ne gördüm ne duydum Seni oysa ki,
Bir ateş çıkar kalbimden yakar savurur hem ortalığı hem beni,
Sadece hissettim sadece hayal ettim Seni,
Göklerde, kalplerde, semada hep aradım sevgini,
Ağlayışınla ağladım yanışınla yandım hüznünle yıkıldım Ey Sevgili !

Yine Efendimiz için düştü kelimeler kağıda.

Ezan vakti..
Uyanış,diriliş vakti.
Kalktım abdest alıp namaz kıldım.
Dua ettim.
Oda arkadaşım Senanur geldi.
Ortaokul arkadaşım farklı üniversitelerdeyiz ama aynı evdeyiz. Ondan başkasıyla kalamam o yüzden beraber eve çıktık. Yemek ve temizlik konusunda arada sürtüşmeler oluyor ama beni en iyi tanıyan her şeyime tanıklık eden biri. Ona nasıl kızarım ki.
Yemek sırası ondaydı ama geç geleceği için ben yaptım. Oda namazını kıldı. Beraber oturduk sofraya.
Mimarlık okuyor arkadaşım mükemmel bir gün geçirmiş.
Bende kavgamı anlattım. Katıla katıla güldü.

"Tutamadım dimi yine çeneni?"

Bende gülmeye başladım

"Ne zaman tutabildim ki."

Haydi dedi bir ney dinletisi istiyorum.
Hemen. Koştum aldım neyimi başladım üflemeye.

Ömer Faruk Tekbilek I Love You. En sevdiğim en hüzünlendiğim parça (Mutlaka dinleyin)

Bu parça sonradan hayatımın parçası olacaktı. Şuandan daha önemli bir öneme sahip olacaktı.

Normalde denemek için yazmıştım bu hikâyeyi ama yorumlar geldi devam et diye. O yüzden inşallah devam edeceğim. Uzun zamandır yazmadım kısa bir bölüm ama belli bir okunmaya ve beğeniye ulaşırsa uzun bir bölüm yazmayı düşünüyorum. Burda ki şiir bana ait. Nasip olursa her bölümde o bölüme uygun bir şiir yazmayı planlıyorum. Yorumlarınız bende acayip yazma isteği uyandırıyor. Yorumlarınıı eksik etmeyin. Hayırlı günler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 07, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Tesettürlünün İlk AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin