1

39 2 2
                                    

bu gün seni ilk gördüğüm günün üzerinden 1.317 gün geçti. Asla solmayan sevgimin üzerinden binlerce gün geçti.

~~~

Sabah saat 7 ye geliyordu. Nasıl bu kadar çok uyudum diyerek yataktan kalkmaya çalıştım. Kafamı pencereye çevirdiğimde güneşin çoktan deniz seviyesinin üstüne çıktığını görmem ile banyoya koşmam bir oldu. Soğuk suyu bedenimden akıtırken rahatlamayı ve ayılmayı hedefliyordum ki öylede oldu. 5 dk sonra tamamen ayılmış bir şekilde banyodan çıktım. Dolabımdan yırtık kot şortumu ve siyah askılımı çıkarıp üzerime geçirdim. Üyesi olduğum klübe ait kısa kollu gömleği de giyip makyaj masama oturdum. Acele etmeme gerek yoktu aslında zaten 9 da iş başı yapıyordum. Erken kalkmamın tek sebebi günün ilk dondurmasını almaktı ona da zaten yeterince geç kalmıştım. Kirpiklerimi kıvırıp biraz rimel sürdüm ve evden çıktım. Sonu mutlaka denize çıkan çeşme sokaklarında yürümeye başladım.

 Sonu mutlaka denize çıkan çeşme sokaklarında yürümeye başladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Karakterimizin adı karmen)

~~~

Yaklaşık 3 dk lık yürüyüş sonunda hedefime ulaştım. Dükkanın önünde durup nefesimi verdim ve her gün olduğu gibi son bir kez tabeleya bakarak içeri girdim. Oradaydı.

Bir top italyan karameli alabilir miyim?

"Tabi ki hemen hazırlıyorum" dedi arka tezgahta uğraştığı işi bırakarak.

Daha önce gözlerini hiç böyle görmemiştim. İçerisinde mavinin ve yeşilin her tonu olan gözlerinin kenarları kıpkırmızı olmuştu.
Dondurma tezgahına geldiğinde;

afedersiniz tekrar alabilir miyim siparişinizi?

1 top italyan karameli

Tezgahın köşesinden dondurma kaşığını alırken dudaklarının arasından dalgınca çıkan kelimelere donup kaldım.

Mi guardi così bene ogni mattina che mi fai impazzire
(Her sabah bana öyle güzel bakıyorsun ki beni çıldırtıyorsun)

İtalyanca bildiğini daha yeni öğreniyordum. Şaşkınlığımı belli etmiş olacağım ki o da ne dediğini anlayarak yüzüme bakmaya başladı. Yıllardır beklediğim anın bu olduğunu düşünerek aynı şekilde cevap verdim.

Non guardarmi con quegli occhi, mister, mi stai facendo male
(Bana o gözlerle bakma bayım, canımı yakıyorsunuz.)

İtalyanca bildiğimi düşünmediği için benim az önce yaşadığım şokun kat kat fazlasını yaşayarak elinde dondurmayla baka kaldı. Yüzünde hafif bi gülümseme belirdi.

Ogni secondo che fa male è un tormento per me
(Canının yandığı her saniye benim için azap)

Sanırım artık ikimizde şoktaydık. Bu anı sonsuza kadar yaşayabilecekken daha fazla sürdürmenin rahatsızlık vereceğimi düşünerek kasaya doğru yöneldim. 20 tl yi uzattım.

3 TL' niz var mı acaba?

Elime cebime attığımda sadece 2 tl çıktı. Avucumu uzatıp elimdeki 2 tl yi gösterdim.

Maalesef.

Elime 1 tl koyarak "Adesso ci sono" dedi.
(Şimdi var)

Bi elimdeki paraya birde ona bakarken geri kalan para üstünü aldım.

Grazie signore!
(Teşekkürler bayım)

Deyip dükkandan çıktım. Sanki rüyadan ayılır gibi kendime gelip yürümeye başladım.
Saat erken olmasına rağmen çarşıdaki bazı dükkanlar açıktı. 1,5 saat kadar çarşıda oyalanıp klübe geçtim.

Ilıca plajındaki beach clap ta haftanın 5 günü görevli olarak çalışıyordum. Çarşamba perşembe günleri izinliydim. O günlerde kulübe gelip ücretsiz hizmet alabiliyordum.

Otantik bir hava veren klübeye girip müşterlileri beklemeye başladım.

~~~

Saat 6 ya gelirken klüpten ayrılıp sahilde yürümeye başladım. Bu gün gerçekten yorulmuştum. Bir çok yabancı türist gelmişti hepsiyle özel olarak ilgilenmiştim. Bu aylık maşımı da etkiliyordu. Ailemin durumu fena değildi hatta gayet iyiydi ancak son 3 yaz boyunca çalışmaya başlamıştım. Ailem ne kadar karşı çıksada kendi paramı biriktirip italyaya gitmek istiyordum. Ailemden bunun için para almak istemiyordum.

Dalgaların sesi o kadar hoşuma gidiyordu ki. Tekrar klübe uğrayıp kilitli dolabımı açtım. İçerisinde daha önceden koyduğum havluyu alıp tekrardan kilitledim. Şezlongların bulunduğu bölümde benden yaşça küçük olan vardıyacı çalışanlar dikkatimi çekti her zaman ki gibi gevezelik yapıyorlardı. Klüpteki hiç bir barıştayla anlaşamıyordum.

Havlumu alıp sahilde uygun bir yere serdim. Kulaklıklarımı çıkartıp rasgele şarkı açıp havluma uzandım. Hava kararana kadar durup sonra eve gitmeyi planlıyordum ki yorgunluktan olsa gerek uyuya kaldım.

Kalktığımda saat 4' e geliyordu. Bu kadar saat burda nasıl uyudum diye söylenirken havlumu topluyordum. Saat geç olmasına rağmen sahilin ilerisindeki villaların arasında hala insanlar vardı.

Klübe doğru yürüdüm. Saat geç olduğu için anahtarımla kapıyı açıp dolapların bulunduğu bölüme doğru yürüdüm. O sırada şezlong bölümünden sesler duydum. Havlumu yerine bırakıp o tarafa yöneldim. Çıkarken gördüğüm gençler farklı işlerle maşguldü anlaşılan. Bu görüntüyü her ne kadar görmek istemesemde kameraların olduğunu ve görmemiş gibi yaparsam nasıl bi azar işiteceğimi düşündüm.

Hey! Bölüyorum kusura bakmayın ama burda değilde başka bir yerde işinizi halletseniz daha iyi olabilir aksi taktirde müdürü arayacağım.

Geldiğimi fark ettiler ve aralarında fısıldaşarak kalkmaya başladılar ve önümden geçerek çıktılar.

Arkalarından kapıyı kapatıp çıkacaktım ki belimde bir el hissettim. Ne olduğunu anlayamadan kumların üzerine yuvarlandım. Belimi tutan her kimse oda benimle beraber yuvarlandı. Kim olduğunu görmek için kalkmaya çalışıyordum ki birden üzerime doğru eğildi.

italyan karameliWhere stories live. Discover now