2🖇️Yeni Üye

308 21 59
                                    

Emin artık Sadi olmuştu.

Songül ekip arkadaşlarıyla vedalaşırken Mazlum müdür ise;
"Bak Sadi Songül sana sende ona emanetsin"

Sadi;
"Anlaşıldı müdürüm."

Songül ağlıyordu. İstanbul'a gitmeyi her ne kadar istese de burası onun doğup büyüdüğü yerdi oradan ayrılmak çok zordu;
"Müdürüm. Hakkınızı helal edin"

Mazlum;
"Helal olsun Songül Komiser. Sende helal et"

Songül kafasını sallar. Direksiyon koltuğuna oturur. Sadi de Mazlum müdürle selamlaştıktan sonra Songül'ün yanındaki koltuğa oturur. Ve İstanbul için yolculuk başlar...

Yol uzun olduğu için sırayla arabayı süreceklerdi. İlk Songül sürüyordu. Göz yaşlarını tutamamış sessiz sessiz ağlamaya başlamıştı. Anne babasının öldüğü şehire gidiyordu.. Acaba ölümleriyle ilgili bir şey bulabilecek miydi? Yoksa söylenenler gibi bir kazadan ibaret miydi. Kafası çok karışıktı.

Sadi Songül'ün iç çektiğini görünce ona bakar;
"Benim yüzümden mi ağlıyor acaba?" Diye düşünür içinden. Düşününce de mantıklı geliyordu. Yol boyunca düşünüp durmuştu.

Ertesi gün "Karabayır Lisesi"nin önünde dururlar;
"İşte okul bu."

Sadi;
"Mekân bu demekki ha!?" der.

Songül;
"Mekân mı? Mekân? İstiyosan gir bide bas mekanı! Mekân diyo ya Allah'ım hâlâ mekan diyo.."

Songül çok gergindi. İlk kez bir tanık koruma görevi yapıyordu ve başarısız olursa diye korkuyordu. Bu yüzden de Sadi'ye parlıyordu.
(O patlamanın sebebinde aşk da varda neysee!! Aramızda😉🤭)

Sadi;
"Allah'ım sen bana Hz. Eyüp sabrı ver. Ankara İstanbul arası 400 Km. konuştu kadın hâlâ susmuyo laa"

Sadi ne kadar Songül'e vurulmuş olsa da onun bu tavrı karşısında ona da aynı tavırla cevap verip onu sinirlendirmek hoşuna gidiyordu.
(Ne zamana kadar sürecek orası da maalum tabii ;)

Sadi devam eder;
"Okul tabii ki. Kutsal eğitim yuvası, dilim sürçtü."

Songül;
"Diliniz sürçmesin Sadi Bey. Tanık koruma programı çocuk oyuncağı değil!"

Sadi;
"Bağırın bağırın bütün mahalle duydu nasıl olsa"

Songül;
"Atanamamış Alcapon" diye söylenerek arabaya doğru gider.

Sadi içten içten mutlu olur. Onunla hayalleri böyle değildi ama tartışmayı da seviyordu.

En sonunda kalacakları eve gelirler.
Evi gezinirken Songül çok mutluydu. Tam hayalindeki gibiydi. Songül'ün iki hayali vardı biri anne babasının ölümünün peşine düşmek. Biri de sevdiği adamla ev tutmaktı. Sadi'ye aşık olduğumu düşünürken onun bir suçlu olduğunu düşünüp eski haline dönüyordu.

Songül ve Sadi henüz evdeki bir kaç şey hazır olmadığından bir gecelik bir yerde kalmaları gerekiyordu.

Sadi;
"Eveeet! Evli mutlu çocuklu olacağımız evimizide seçtiğimize göre şimdi ne yapıyoruz komiserim?"

Songül içinden Sadi'nin bu sözüne sevinmiş olsa da;
"Off saçmalamayın bu sadece bir tanık koruma. Şimdi nereye gideceğimize gelince polis evinde kalıyoruz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son Nefesime Kadar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin