1

8 1 0
                                    

Gölgem gözükmemesi için çabalıyordum. Kapının eşiğine oturmuş, küçücük yerden bakmaya uğraşıyordum. İnce uzun iki çubuk tartışıyordu ve bunlar benim annemle babamdı. Babam annemin  üzerine yürüyerek bağırıyor, annem elleri havada teslim bir şekilde ağlıyor ve sonunda olan oluyor.  Vazolar yerde ,vitrin darmadağın ,annemin yüzünde koca bir kızarık lık aynı zamanda açık bir dış kapı ve ben 6 yaşında küçük bir kız.

*GÜNÜMÜZ*

Gözüme gelen anımla kafamı salladım ve bu saçma eve son kez baktım "gidelim" diye bağırdım şoföre. Evime vardığımda ılık bir duş aldım.Düşünceler beynimi daha çok baskı altına alırken dayanamıyordum , sanki boğuluyordum, 15 dk. Sonra duştan çıkmış yatağımla bütünleşmiştim. Hala aynı anı kafamın içindeydi, biraz daha pikeme sarıldım. Saat 8 di , açtım ama bir o kadarda yorgundum ,diğer tarafa dönüp gözlerimi kapattım .Uyku hem yorgunluğumu yok edecek hem de açlığımı unutturacaktı...

Sabah katlığımda burnuma küf kokusu geldi.Bu evden gitmeyi aklımda bir köşeye not ettim. Saçlarımı toplayıp ayağa kalktım. Buz tutmuş fayansların ayağıma verdiği soğukluk hiç hoşuma gitmemişti. Lavaboya gidip aynaya baktım sanki hiç uyumamışım gibi şişmiş göz altlarım, yazın geldiğini belirten çillerim hiç gülmediğim için sadece izi belli olan gamzem ve kurumuş dudaklarımla mükemmeldim. Bol bir suyu yüzüme yapıştırdım. Tekrar aynaya baktım boynum dan akan soğuk su damlaları huylandırıyordu, hızla havluyu alıp yüzümü sildim.Köşede bulduğum terlikleri ayağıma geçirip mutfağa geçtim. Dolapların hepsini açmış boş boş bakıyordum, karnım gurulduyordu ama yemek namına hiçbir şey bulamıyordum. Buzdolabında iki biber ,artık çürüğeceğim diyen domates vardı,elime alıp ne yapabileceğime baktım. Biberleri küçük küçük doğradım , zor bela bulduğum şişenin dibindeki son yağı tavaya döküp çıtırdamısını bekledim .Doğradığım biberleri koyduktan sonra dometesi rendeleyip üstüne döktüm, biraz karıştırdıktan sonra baharatlandırıp ekmek bulmak için arkamı döndüm. Sanki bir düğmeye basmışım gibi zil çaldı. Korku bütün vücudumu kaplamış öğle kapıya bakıyordum. Ahşabı kabarmış kapı tekrar vurulduğunda iç sesim ya oysa diye bağırıyordun sonra bir hışırtı ve ayak sesleri ardından sessizlik kapladı yavaşça kapıya ilerledim. Açarken çıkan gıcırtı açmamamı söylüyordu san ki, içeri dolan soğuk hava açıkta kalan kollarımı diken diker etmişti. Etrafa baktım ve hışırtı sebebi olan zarfları alıp içeri girdim. Bunca korku bunlar için miydi! "ah salak kafam " diye alnıma bir tane vurdum . Artık piştim diyen sosumu bulup masanın üstüne koydum ,en alt çekmecede bulduğum kuru ekmeği de alıp oturdum. Zarfların çoğu faturayı elektirik , su, gaz ve suyu keseceğini söyleyen bir zarf daha tam masaya öylesine attırıyordum ki içlerinde farklılığı belli ol siyah bir kağıt çıktı üstünde beyaz birinin el yazısı olduğu belli olan şekilde "BULACAKSIN " yazıyordu azımdaki ekmek tıkanmamı sağladı "BULACAKMIYIM?" tats":���]:

SOYUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin