15.Bölüm ( endişe)

385 19 8
                                    

Multimedia elisa

Parstan
Tolga gizemle berk aysunla ben ise mina ve elisayla ring alanına gittim. Elisa anladığım kadarıyla çok konuşmayan çekingen bi kız. Yola çıktığımızdan beri hiç sesini çıkarmadı.
Bende umursamadım zaten.
Mina savaş abinin bu kıza aşık olabileceğini nasıl düşündüyse kız hiç konuşmuyor ki...
Bırak savaş abimi aklı başında hiç kimse bu kıza aşık olmaz bence kız ne yani süs niyetine mi taşıyacaklar yanlarında ama allah için güzel kız...

Arabayı park edip
-geldik dedim.
Arabadan indiklerinde mina elisanın elini tuttu.
-Çocuk mu bu kız niye elini tutuyosun.
"Sanane"
-Tamam hadi yürüyün.
Geldiğimiz yer bir depoydu büyük bir depo ring haline getirilmiş paslı kapısında korumalar bekliyor. Kızlar biraz ürkmüş görünüyorlar.
Minanın belinden tuttum.
-Hadi güzelim korkmayın biz varken size birşey olmaz.
"Tamam zaten korkmadım" dedi mina oysa surat ifadesi tam tersini söylüyordu.
İçeriye girdik çok kalabalıktı uzun süredir dövüşümüyordum. Heyecanlandım sanırım =) Kafamı ringin sol tarafına çevirdiğimde bizimkilerin locada olduklarını gördüm siyah beyaz deri koltuk ve camekanla çevrilmiş loca savaşa aitti. Sadece konukları orda oturabilirdi.

Minayı belinden tutup locaya yönlendirdim.
Elisanın elini bırakmadan yürüdü. Kız hasta falan heralde yada özürlü elini hiç bırakmadığına göre...

Locaya ilerlerken önümüzdeki kalabalık açılıp bize yol veriyordu. Locaya ulaştık gizem aysun ve mina elisayı aralarına aldılar bende savaş abiye bakmak için ve maça hazırlanmak için locadan ayrıldım.

Elisadan

Tanrım nasıl bi yere geldik biz ne kadar kalabalık ve ürkütücü kafamı yerden kaldıramıyorum çok insan var ve ben korkuyorum tanımadığım bu kadar insanın arasında oysa ki aysuna gelmek istemediğimi söylemiştim.

"Elisa korkuyormusun"diye sordu gizem
Sadece yüzüne baktım tanımadığım insanlarla konuşamam ki ben. Arkasından mina sordu elisaa cevap versene

-E-evet diyebildim sesimin en kısık haliyle.

İnsanlar bi anda ıslık çalmaya bağırmaya başladı ringe iki tane iri yapılı adam çıktı. Hakemin düdüğü üflemesiye birbirlerine girdiler.

Aman tanrım bu nasıl dehşet verici bi görüntü. Aradan 5 dkka geçmişti şoktaydım ve gözümü kırpmadan izliyordum.

Hakem düdüğü tekrar çaldığında cüssesi diğerine göre daha iri olan adamın kolunu kaldırdı.
Böyle bi kaç maç daha geçti her maçta mutlakta birinin dudağı patlıyor burnu kanıyordu.

Sonra o pars mı ne o çıktı ringe karşısında kendisi gibi yapıya sahip bi adam vardı vay canına pars zayıf görünüyordu ama baya kaslıymış diye düşündüm.

Düdük sesiyle maç başladı. Pars adamın pestilini çıkarttı izlediklerim arasında en kötüsüydü adam acıdan kıvranınca gözlerimi kapattım. Mina ağlamaya başladı kafamı çevirip ne olduğunu anlamaya çalıştım kazanan parstı.

-Neden ağlıyorsun
"Parsın dudağı kanıyo adam yumruk attı"
-Bide adamın haline bak asıl ona ağla bu nasıl bi vahşet

"Vay canına bu kızdan duyduğum en uzun cümle" dedi gizem. O kadar da sessiz konuşmuştum.

Nedenini kimse bilmez minadan başka aysun bile yurtta konuşunca kızarlardı çok konuşuyorsun diye o yüzden kimseyle konuşmak istemiyordum kimsenin sesimi duymasını istemiyordum.

Bi anda yine çığlıklar koptu kızlar ringe yaklaşabilmek için birbirini eziyordu. Ne olduğunu anlayamadan maç başlama sesi geldi. Herkes savaş diye haykırıyordu. Gizem bana doğru eğilip işte ringlerin bir numaralı dövüşçüsü dedi. Maçı izlemeye başladım gerçekten çok iyi dövüşüyordu 5dkda rakibini bayıltmıştı. Bu defa uzun sürdü dedi berk. Ne uzun sürmüş hali bu muydu yani. Maç bitti zannederken yarı baygın adama vurmaya devam etti. Dayanamıyordum bu kadar cani olamazdı kimse durdurun dedim bu defa kısık sesle söylememiştim ama bağırmamıştımda... Locadakiler bana baktı tolga "aha dilsiz değilmiş" diye tepki verdiğinde berk " savaş abim istemesen kimse durduramaz rakibinden yumruk yedi ve onu öldürmezse iyidir" dedi.
Bedenim korkuyla sarsıldı öldürmekmi.

Ayağa kalkıp locanın kapısına ilerledim. Mina arkamdan elisa diye seslensede umursamadım ve ringe girdim. Savaş denilen adam rakibinin üstüne çökmüş yumruk üstüne yumruk atıyordu yanına gelince egilip koluna dokundum

"Lütfen bırakırmısın"

O simsiyah gözlerini bana çevirip yüzüme baktı iki dk sonra adamı bırakıp ringden indi bende locaya geçtim. Aysun "tamam geçti ağlama" diyene kadar ağladığımı farketmemiştim.

Aşkın Sesi (tehlikeli aşklar serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin