Minho ve jisung şu an jisung'un eşyalarını yerleştiriyorlardı
"Aşkım onu oraya takamazsın"
"Ama taktım bak"
Minho bir çocuk gibi jisung'a taktığı dolabı gösteriyordu
Jisung gülümseyerek minho'ya yaklaştı"Büyük ihtimalle kıyafetimi alayım derken başıma yıkılır"
"O kadar mı kötü?"
"Hayır ama yanlış monte ediyorsun"
Minho jisung'u onayladıktan sonra parçayı çıkardı
"Böyle doğru mu?"
"Hm hm"
Minho tamamen dolaba odaklanmıştı çünkü jisung'un üstüne düşmesi isteyeceği son şey bile değildi
Sonunda dolabı tamamladı ve jisung'a döndü yatağın üzerine uyuya kalmıştı
Ve yanakları şişmişti böyle çok sevimli göründüğüne karar verdi ve jisung'un üstüne ince bir örtü örttü
Minho ortalığı toplamıştı jisung'u kontrol etmeye gitti jisung uyanmış bir şekilde yatağın üzerine oturuyordu ve hayatı sorguluyor gibi görünüyordu
"Bebeğim hadi hazırlan akşam yemeğine gidelim"
Jisung kafasını salladı ama aksine hâlâ yatakta oturuyordu
Minho jisung'un kalkmayacağını anladığında yanına giderek kollarını jisung'a sardı
Jisung da düşmemek adına ayaklarını minho'nun beline sardı
Minho jisung ile lavaboya girdi ve jisung'un yüzünü yıkadı
Jisung jeton düşmüşcesine ayaklarını minho'nun belinden ayırdı
"Ben giyinmeye gidiyorum bebeğim"
"Peki lino"
Minho gidince jisung elini ısırdı içinden salak diye geçirdi
Rezil olmuştu jisung öyle düşünüyordu ama minho ne kadar şirin göründüğünü düşünmüştü onun aksi olarak
Jisung sonunda lavabodan çıktı ve kıyafetlerini giyindi ilk baş ne giyeceğini kestiremedi
Çünkü nereye gideceklerini bilmiyorduEn sonunda ortalama bir kombin yaptı
İçine krem rengi tişört giydi üstüne kahverengi bir ceket ve altına ise kahverengi kumaş pantolon giydiSarı saçlarını dağınık bıraktı ve boynuna bir kolye taktı
Odadan çıkıp salona girdi minho salonda onu bekliyordu minho'nun üzerinde ise krem rengi bir takım vardı
Kesinlikle uyumlu görünüyorlardı fakat minho jisung'un aksine kızıl saçlarını özenle taramıştı
Minho jisung'a ufak bir gülümseme sundu ve elini uzattı
"Gidelim mi bay han"
Jisung gülümsedi ve minho'nun ellerini birleştirmesine izin verdi
Minho'nun siyah Audisine bindiler ve oldukça parlak olan bir restorana geldiler
Fakat tuhaf olan bu lüks restoranda kimsenin olmamasıydı
"Minho burada kimse yok"
"Sadece sen ve ben olalım diye restoranı kapattım"
"Oha minho ne yaptın?!"
Minho gülümsedi
"Sadece ufak bir şey"Restorana girdiler ve özenle dizayn edilmiş masaya oturdular
İkiside yemek sırasında sohbet ediyor ve birbirlerine tatlı tatlı gülümsüyorlardı
En sonunda minho boğazını temizledi ve jisung'a baktı
"Jisung sen benim her şeyimsin seni çok seviyorum ve seveceğim ve bu yüzden hayatımın her anı yanımda ol istiyorum"
Jisung minho'ya parlak gözler ile bakıyordu
Minho diz çöktü ve cebinden yüzüğü çıkardı
O an jisung Felix, jeongin, changbin, hyunjin, seungmin ve bangchanı gördü parlayan gözlerle izliyorlardı
"Hayatımın sonu olur musun jisung?"
"Evet evet"
Evet çok şükür bu da bitti
Açıkçası sevdiğim bir ficdi fakat beni sıkmıştı artık
Bir tane özel bölüm atacağım
Cate devam edeceğim
Bence güzel oldu
Uzun yazdım yani
Her neyse başka ficlerde görüşürüz
Vote vermeyi unutmayın 🙃
ŞİMDİ OKUDUĞUN
just love/minsung
Fanfictionminhonun gözünden bile sakındığı jisunga başkaları dokunursa ne olur?