'8'

525 34 28
                                    

Haydi bismillah
____________________

Felix Pov

Ah.. Her yerim çok ağrıyordu.. Saat kaçtı ki? Güneş daha yeni aymıştı. Bir dakika ya, ben neredeyim? Aman tanrım! Burası benim odam değil! Hareket edip etrafıma bakmak istedim fakat etrafımı saran kollar buna engel oluyordu.

Kafamı arkaya çevirdiğimde gördüğüm kişi ile yerimden sıçradım. Hyunjin mi?! Napıyordum ben burada? Zaten hareket edemiyordum, her yerim özellikle popom o kadar ağrıyorduki hareket edecek durumda değildim.

Tekrar arkamı döndüm ve yüzümü battaniyenin altına gömdüm. Gömdüğüm gibi üstümüzün çıplak olduğunu fark etmem bir oldu. Dün ne yaptım ben ya!

Yüzümü yastığa gömüp gizlice bağırdığım sırada Hyunjin uyandı

"Günaydın güzelim"

Gömdüğüm yüzümü çıkardım ve Hyunjin'e baktım. Göz göze geldiğimizde kızardığım için yanaklarımı ellerim ile kapattım.

Hyunjin başta buna güldü, daha sonra ellerimi tuttu ve yanaklarımdan çekti

"Utanmana gerek yok bebeğim"

Hyunjin'in böyle diyince daha çok utanıyordum fakat utanmanın bir faydası yoktu

"Dün.."

Hyunjin beni çok dikkatli bir şekilde dinleyordu, onun bu hali beni çok ama çok daha utandırıyordu

"Dün ne oldu?"

Hyunjin başta bu dediğime güldu, ben ona ne oluyor der gibi bakıyordum. Sonunda cevapladı

"Dün evime sarhoş bir şekilde geldin daha sonra be-"

"Tamam, anladım!"

Hyunjin devamını getirmeden elim ile ağzını kapattım. Devamını zaten biliyordum, belli oluyordu. Yavaş yavaş elimi ağzından çektim, bana sırıtıyordu. Elimi çektikten sonra arkamı döndüm, domatesleşmemi daha fazla görmesini istemiyordum. Neden böyle yapmıştım? Neden dün içmiştim? Acaba yanımda Jisung var mıydı?

Bir süre sonra aklıma Jisung'u aramak geldi. Her içmeye giderken yanıma onu alırdım. Komidindeki telefonu almak için kalkmaya çalıştım fakat kalktığım gibi hissettiğim acı da bir oldu

"Ah!"

Hafif bir şekilde inlediğimde Hyunjin bana döndü

"Noldu Lixie bir şey mi oldu?"

"Hayır, sadece popom acıdı"

Bir süre popomu ovuşturmaya devam ederken arada "Nasıl sikmişsin be" diye fısıldadım. Hyunjin bu dediğimi duymuş olacak ki beni belimden tutup kendine çekti. Tabi o sırada popomdaki elim küçüğüne(büyüğüne) değdi. Bende hemen elimi oradan çektim

"Güzel sikmişim değil mi:)(pic gülüşü)"

"Allah rızası için bırak beni zaten her yerim ağrıyor"

"Birkaç güne geçer bebeğim merak etme"

"Birkaç gün ne ya! İşim var benim"

"İzin veririm"

"Evime nasıl gideceğim?"

"Bende kalırsın"

Biz bunları konuşurken yüzümü Hyunjin'e dönmüş gözlerinin içine bakarak konuşuyordum. O da cümlesini bitirince beni öpme fırsatı bulmuştu, kaçırır mı hiç zaten. Ben ondan ayrılmaya çalıştım fakat sert bir şekilde öpüyordu, kurtulamıyordum resmen. Bir süre sonra kendi isteği ile bıraktı. Bana gülümseyip ayağa kalktı. Vücudunu ilk defa o an fark etmiştim, çok güzeldi aslında. Aşağılara inmemeye çalıştım fakat gözüm illaki oralara kayıyordu. Bir süre sonra Hyunjin üstünü giydi ve çıkıp kapıyı kapattı. Bende sürünerek telefonumu almaya çalıştım. Aldığım gibi hemen Jisung'u aradım
_______________

Jisung Pov

Sabah kalktığımda Lee Know'un odasındaydım. Nerede olduğumu başta kavrayamadım, ama daha sonra karşı koltukta yatan Lee Know'u fark ettim. Hemen olduğum yerden kalktım ve Lee Know'u uyandırdım. Normalde çok güzel uyuduğu için uyandırmayacaktım, fakat şu an konu farklı olduğu için uyandırdım. Kalktığında beni görünce gülümsedi

"Günaydın"

"Gün aydı falan tamam da ben burada ne yapıyorum? Her şeyi detayına kadar açıkla, lütfen"

Lee Know elini yanağına götürdü. Başta hiçbir şey anlamadım fakat daha sonra öpücük istediğini fark ettim. İç çektim ve yanağından öptüm

"Dün gece çok sarhoştun, bende senin adresini bilmediğim için seni evime getirdim. Geldiğimiz gibi beni yatağa attın, bende üstümü çıkarmaya gittiğim sırada uyuduğunu fark ettim. Hiçbir şey demeden üstüme bir şeyler giydim ve koltuğa yattım."

"Yanıma yatsaydın"

"Ne?"

"Boşver"

Lee Know bir süre sonra kalktı ve elimden tutarak mutfağa sürüklemeye başladı

"Nereye?!"

Lee Know hiçbir şey demeden beni sürüklemeye devam ediyordu. Mutfağa geldiğimizde durdu, ama hala elimi tutmaya devam ediyordu

"Beraber yemek yapmaya ne dersin?"

"Ne? Ben yemek yapmayı bilmiyorum ki"

"Öğretirim"

Lee Know bana gülümsüyordu, bende ona gülümsedim ve beraber yemek yapmaya başladık
.
.
.
Lee Know ile beraber yemek yaptıktan sonra yukarı odaya telefonumu almaya çıktım. Telefonumun şarjı yoktu, bende Lee Know'dan şarj aleti istedim. Telefonumu açtığımda Felixten 5 tane cevapsız çağrı vardı. Tanrım, bu çocuk beni ne için bu kadar fazla aramıştı ki?

"Alo, Felix?"

"Jisung! Neredesin iki saattir!"

"Telefonumun şarjı bitmiş.. Neden ki?"

"Dün ne oldu?!"

"Dün mü?"

Dün hakkında hiçbir şey hatırlamıyordum, sadece gözümü Minho'nun odasında açmıştım. Dün ne olmuş olabilirdi ki?

"Hatırlamıyorum.. Ben kalktığım da Minho'nun odasındaydım"

"Ben hatırlıyorum işte! Kahretsin ki her şeyi hatırlıyorum!"

"Ne olmuş dün gece?"

"İkimizde kör kütük sarhoş olmuşuz!"

"Ben neden hatırlamıyorum?"

"Dedim ya! Kör kütük sarhoş olmuşuz"

"Sen nasıl hatırlıyorsun?"

"Bilmiyorum ki! Keşke hatırlamasaydım!"

"Neden ne oldu"

"Dün Hyunjin'in evine, hatta odasına gitmişim.."

"Anladım, daha fazla anlatma!"

"Of Jisung bir görsen öyle bir ağrım varki"

"En fazla ne kadar kötü olabilir ki"

"Sen bilmezsin!"

"Ah Felix ah.. Ben diyorum sana hep içme diye!"

"Ama..."

Tam o sırada arkadan Hyunjin'in sesi geldi
____________________

Ne güzel yerde kestim ama😼

Felix sen bekle koçum ben seni 1 hafta yataklarda süründürcem

Ne kadar kötü öyle anlayın🤭

Querencia | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin