1.12

470 47 4
                                    

Taehyung
Jungkook nerdesin

Jungkook
Dur geldim geldim

Yazardan

Taehyung koşarak gelen jungkook bakıp güldü çocuk kan ter içinde kalmıştı daha fazla güldü jungkook karşında durmuş hızlı hızlı nefes alıyordu  ellerini dizlerine koydu eğildi hızlı hızlı nefes almaya devam etti

"İyi misin?"

Jungkook derin bir nefes alıp doğruldu

"Harikayım"

Taehyung kinayı anlamış ama umursamadan arkasını dönüp

"O zaman harika 2 bölüm var toparlayacağımız sen romantik bölümüne git bende fantastik bölümünde kitapların kenarında sayılar var onlara göre dizeceksin"

Jungkook onu takip ediyordu dikkatlice dinliyordu romantik bölüm ha Shakespeare kitaplarını okuya bilirdi sorun olmıcaktı

Taehyung arkasını  döndü çocuk kafası eğik bir şekilde onun arkasından geliyordu onun durmasına rağmen çocuk durmamış ve kafasını  Taehyung göğsüne çarpmıştı

Jungkook hemen kafasını kaldırdı boyu anca  Taehyung çenesine geliyordu parmak uçlarına kalksa bile yatişemezdi

Taehyung kafasını çocuğa doğru eğdi ve yaklaştı çocuk lavanta kokuyordu bir kere daha derin bir nefes aldı gerçekten lavanta kokuyordu

"Hoşt ulan köpek gibi beni kokluyorsun"

Jungkook geri çekilmiş ve kaşları çatık bir şekilde Taehyung bakıyordu

"Lavanta gibi kokuyorsun çünkü"

Jungkook kafasını salladı

"Şampuanım vücud losyonum dudak kremim falan lavantalıdır. Lavantaları severim en sevdiğim çiçektir"

Taehyung ağır bir şekilde kafasını salladı

"Dudak kremimi kullanıyorsun"

"Niye erkekler dudak kremi kullanamaz mı? "

"Dudak kremi ruj değil mi?"

Jungkook gülüp bir parmağı ile Taehyung kafasını geri itti

"Hayır şapşik dudak keremi hani bazen dudağın taş gibi falan oluyor ya bide yaran falan çıkıyor onun için"

"Haaa aslında benimde almam gerek ondan dudağım çok taşlanıyor"

Jungkook hemen çantasına eğilip

"Dur yanımda her zaman açılmamış bir tane yedek taşırım"

Çantasından dudak kremini çıkarıp Taehyung uzattı

"Al istersen çakma falan değil ha orjinal ne kadar para verdim bilemezsin"

Taehyung eliyle geri itti jungkook

"Yok ben kendime alırım boşver"

Jungkook yine uzattı

"Bence al atkı ve eldivenlere sayarsın çünkü onları sana geri vermeyi düşünmüyorum"

Taehyung gülüp aldı

"Teşekkürler"

Jungkook güldü

"Rica ederim"

İkiside birbirne bakıp sadece gülüyorlardı nerde olduklarının bir önemi yoktu ve diğer insanların onlar için sadece şuan ikisi vardı taki jungkook aklına numara komşusu gelene kadar

"Neyse ben gideyimde romantik bölümünü toplayayım"

"Git bari sen"

1 buçuk saat sonra

"Seni sevmediğimi nasıl söylersin, zalim? Benliğimden vazgeçtim katılmak için sana.
Kendimi unuturken seni düşünmez miyim? Sen zorbasın, varlığım sana feda, baksana!
Ben dost belledim mi ki senden nefret edeni? Hiç bağrıma bastım mı senin hor gördüğünü?
Asla! Her surat asıp horladığında beni, Hemen kendimden, yasla, Bende saygı duyduğum bir erdem var mı, söyle, almadım mı öcünü?"

Jungkook kitaba düşen gölge ile başını kaldırdı Taehyung tam yanında ayakta duruyordu

"Sana hizmetten nefret edecek kadar mağrur?
Sendeki kusurlara taparım var gücümle; Gözünün her bakışı, benimiçin buyruktur.
Var nefret et, aşkım, ben seni apaçık gördüm: Sen ancak görenleri seversin, bense körüm."

Jungkook şaşkınlıkla çocuğa baktı

"Ezbere mi biliyorsun"

Taehyung gülümsedi ve çocuğun yanına oturdu

"Evet Shakespeare sonarler ilk 17 şiiri bir erkeğe yazılmış"

Jungkook yavaşça kafasını salladı

"Tiyatro gösteriniz ne zaman"

"2 hafta sonra daha var"

"Heycan var mı peki"

"Biraz"

Jungkook elinde ki kitabı yanına bırakıp dizlerini kendine çekti ve bakışlarını yere odakladı

"Kindimi kandırıyorum çok fazla heycanlıyım bu heycanı nasıl yeneceğime dair bir fikrim yok ve heycandan ya yanlış bişey yaparsam diye ödüm kopuyor"

"Bende her maçta böyle oluyorum ama bunu atlatmanım bir yolu var"

Jungkook heycanla kafasını kaldırdı

"Ne lütfen lütfen banada söyle"

Taehyung kolunu tutup onu saraya başladı

"Lütfen lütfen lütfen"

Taehyung kahkaha atarak onu durdu

"Dur dur tamam söylicem... Tek yapman gereken şey herkesi unutmak ben sadece topu düşünüyordum top ve ben vardım sadece"

"Vay be baya yardımcı oldun"

"Hey dalga geçme ve bence bir dene sahnede sadece senin olduğunu düşün ve tabiki partnerinin olduğunu düşün"

"Romeo yani Hoseok"

"ben olsam ona Romeo demezdim"

Jungkook güldü

"Ne derdin peki"

"Abaza"

Jungkook kahkaha atmaya başladı

"Ne abaza mı"

"Aynen ondan olsa olsa abaza olur"

Jungkook kahkahalarını tutamıyordu Taehyung ise o gülüyor diye gülüyordu ikisininde kahkahaları yavaş yavaş azaldı

"Sen misin numara komşum? "

Dedi jungkook ciddi bir sesle

"Ben olduğumdan emin misin?

Jungkook ayağı kalktı yerden eşyalarını aldı ve son kez yerde oturmuş ona umud dolu bakan  Taehyung baktı

" Bilmiyorum "

Taehyung koşarak çıkan çocuğa baktı bulamamıştı beni bu kadar barizken ben olduğum ama hala bulamamıştı beni

Hu-Hu/TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin