Bölümü uno_magnolia Güzelime ithaf ediyorum, az ilhamım oluyorsun bak.
-
Gece boyunca garip şekilde terlediğimden dolayı üzerimi çıkartıp yerine daha ince bir tişört giydim. Jimin yarım saat içerisinde geleceğine dair mesaj attığı için hızla evi toparlayıp kahvaltı hazırlamaya koyulmuştum.
Hazır olan masaya göz gezdirip her şeyi halletmenin rahatlığıyla sandalyeye geçtim. Bir anda üşümemle titrerken yaşadığım bu garip değişimlere anlam veremiyordum. Dün geceden beri keyfim olmadığı için uykumu tam olarak alamamıştım. Taehyung'u düşünüp duruyordum. Bu durum ne kadar bunaltsada katlanmaya çalışmaktan başka çarem de yoktu.
Çalan kapı zilini duymamla yeni oturduğum sandalyeden ayaklanıp hevesle mutfaktan çıkarak çalan kapıya doğru ilerledim. Vakit kaybetmeden kapıyı açtığım an Jimin'i görmemle yüzümde koca bir tebessüm oluşmuştu.
"Hoş geldin."
O da gülümseyerek ayakkabılarını çıkartıp içeri geçmişti. Bakışları dikkatle yüzümde gezinirken kaşları çatıldı.
"Gözlerin neden kızarık senin? Yoksa o dangalak bir şey mi yaptı-"
"Önce kahvaltımızı edelim lütfen."
Tatsızlık çıkmaması için kolundan tutup mutfağa doğru çekiştirdim. Arkamdan söylenerek konuyu uzatmayıp susmuştu.
İkimiz masaya yerleşerek kahvaltı etmeye başlamıştık. Aramızda sessizlik oluşurken bu duruma aldırış etmeden yemek yerken mutfağın kapısından beliren Taehyung'u görmemle gergince lokmamı yuttum.
Jimin de ani değişen atmosferi farkedip kapıda dikilen Taehyung'a bakışlarını çevirirken kaşları çatılmıştı. Yapmacık şekilde gülümseyip geri yemek yemeye dönerken ben kaçan iştahımla elimdeki çatalı masaya koydum.
"Jungkook'un yanına gideceğim gelecek misin?"
Jimin'e yönettiği soruyla bakışları anlık beni bulsada anında çekmişti. Bu hareketi bile kalbimi çarpmaya yetiyordu.
Jimin'in ise gözleri teklifle ne kadar parlasada onu reddetti.
"Akşama doğru yoongi'yle geliriz hem seninle konuşacaklarım var."
Taehyung kısa bir baş sallayıp umursamayan edasıyla birlikte dikildiği yerden gitmişti. Kısa süre tuttuğum nefesimi dışa bırakıp bakışlarımı hızla Jimin'e doğrulttum.
"Onunla ne konuşacaksın?"
"Duyması gerekenleri tatlım."
Göz kırparak dediklerine karşı gülümsedim. Onun desteği yaşadığım kötü şeyleri unutturuyordu. Ne kadar Taehyung'un arkadaşı olasada benim yanımda durup düşünceli davranıyordu. Ona karşı mahçubiyetim büyürken bir anda açılan iştahımla yemek yemeye koyuldum.
▪
- Taehyung'dan -
Dün gece saatleri konuştuğum doktorlarla sinirden doğru düzgün düşünemiyordum. Haz etmediğim üvey kardeşimden bir çocuğumun olacak olmasına kabullenemez durumdaydım. Onun sarhoşluktan kaynaklı yaptığı davranışlarla kendime hakim olamayarak birlikte olmuştum. Ne kadar o geceyi reddetip görmezden gelsemde her bir detayını hatırlıyordum.
Sinirle masaya uzattığım ayağımı tehditkarca Jungkook'a salladım. Sakinleşmek için ona gelmiştim ama it daha da sinirlerimle oynuyordu.
"Baba olacaksın demek."
Bunu alayla söyleyip gülmesini bastırmaya çalışırken ciddiyetimi bozmadan cevap verdim.
"Biliyorum, sikik üvey kardeşimden çocuğumun olacak olması ezik bir durum."
Düştüğüm bu garip durum karşısında ne yapacağımı bilmiyordum. Ailemin Yoongi'yi sahiplenip eve getirdiği andan beri babamın ona karşı ilgisi ve tutumu hep farklı olmuştu. Öz çocuğu olmama rağmen hep o ayrıcalık görmüştü.
En büyük nefretimde buydu. Her zaman saf rolüne yatıp kendini sevdirtmeye çalışıyordu. Benimle bile ilişkiye girmeyi başarmıştı.
"Duruma bu kadar negatif yaklaşma. Olan olmuş artık onu desteklemek düşer Taehyung."
Dediklerine kulak asmayıp uzandığım kanepede yayıldım. Dün gece hiç uyumamanın verdiği yorgunlukla gözlerim kapanırken çalan kapıyla uykum aniden kaçtı.
Jungkook kapıyı açmak için ayaklanıp giderken ben de oturduğum yerde dikleştim. Yorgunca gerindiğim an içeri Yoongi ve Jimin girmişti.
Bakışlarım Yoongi'nin üzerinde gezinirken kızarık göz altlarını fark etmemle kaşlarım çatıldı. İçime yerleşen huzursuzlukla onunla konuşmamak için kendimi zor tutuyordum.
"Belli ki keyfin yerinde."
Jimin'in alaya karışık dediklerine karşı göz devirdim. Bu aralar tersime düştüğü için onunla tartışmak istemiyordum.
"Nasılsın ufaklık?"
"İyiyim Hyung."
Jungkook'un yoongi'yle rahat konuşması sinirimi bozsada bu durumu görmezden gelip yanıma oturan Jimin'e bakışlarımı çevirdim. Elinde yeni fark ettiğim kağıtları bana uzatmasıyla sorgulamadan aldım.
"Bugün doktorla yüz yüze konuştuk. Hamilelikle ilgili raporları verdi."
Dedikleriyle elimdeki kağıtlara dikkatle incelemeye başladım. Zaten doktorla dün gece bizzat iletişim kurup tüm konunun detayını öğrenmiştim. Yoongi bir takım kadın hormonlarına sahip olduğu için hamile kalma durumu az da olsa mümkün olması gerçeği o gece yüzüme çarpmıştı.
Elimdeki kağıtları önümdeki masaya koyup bakışlarımı önümde sessizce beni izleyen yoongi'ye çevirdim. Anlık gelen duygularımın yenilgisiyle düşünmeden konuşmuştum.
"Çocuğu aldıralım."
İşte o an gözlerindeki sönen ışığa şahit oldum. İçimdeki huzursuzluk daha da büyürken onun dolan gözleriyle içim titredi.
Hızla ayağa kalkıp önüme geçmesiyle kaçırdığım bakışlarım tekrar onu bulurken bu sefer yanaklarını yaşlar ıslatıyordu.
"Karnımdaki senin de çocuğun. Onun canına kıyacak kadar cani misin Taehyung?"
Ağladığı için çatallı sesiyle yöneltiği soru yüzüme tokat gibi çarparken bir şey diyemedim. Dediklerimin idrakına varmamla o an kendimden tiksinmiştim.
Jimin yanımdan ayaklanarak bana bir an olsun bakmayıp Yoongi'nin koluna girerek onu odadan çıkartırken dış kapının sertçe çarpma sesiyle gittiklerini anladım.
Önümdeki masaya ayağımla sertçe vurmamla yere düşerken parmaklarımı saçlarıma geçirip sinirle çekiştirdim. Jungkook bir şey söylemeden sessizce odadan çıkıp beni yalnız bırakırken daralan içimle birlikte sessizce duvarı izledim. Üzerime çöken pişmanlık hissiyle baş başa kalmıştım.
-
Arada Taehyung'un ağzıyla yazarım.
Hep sinirlendik şimdi keyiflenelim.
Taehyung'un yoongi'ye karşı nefretini anlamışsınızdır. Çocukluktan gelen ayrımcılık hissi ve bir takım kendince yanlış düşünceleri işin özeti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Milen | BxB
De Todo"Biliyorum, sikik üvey kardeşimden çocuğumun olacak olması ezik bir durum." #taegi - 1 #lgbt - 9 ❍ 2022