▪ 19

1.8K 155 294
                                        

Medya: İzah - gitme demem

Uyumayan güzelliklere iyi okumalar uyuyanlarada güzel geceler.

-

"Kıyafetlerini şu dolaba koyabilirsin."

Jimin'in işaret ettiği yerle baş sallayıp elimdeki valizi arkamdan çekiştirdim. Jungkook'un evinde yaşananlardan sonra Jimin bir süreliğine onda kalmam için ısrar edip durmuştu. Taehyung'dan ayrı kalacak olmam ne kadar zor olsada teklifini reddetmedim. Bebeği aldıralım demesini hatırladıkça kanım donuyordu.

Valizdeki kıyafetlerimi dolaba yerleştirip ardından salona geçerek Jimin'in zoruyla kanepeye uzanmıştım. Beni ne kadar düşünsede daha bir kaç haftalık hamileydim.

Onun bu tatlı hareketlerine gülmekle yetinip önümdeki televizyonda oynayan komedi programını izlemeye başladım. Kafamdaki düşünceler bir nebzede olsa dağılmıştı. Hava gittikçe kararmaya başlarken uykumda hafiften bastırmaya başlamıştı. Mutfaktan gelen güzel kokularla kapanan gözlerimle ayaklanıp mutfağa gittim.

Karşılaştığım görüntüyle genişçe gülümsedim. Jimin hazırladığı masayı donatmıştı resmen.

"Bu kadar uğraşmana gerek yoktu."

Bana yaptıkları yüzünden mahçubiyetim büyüyordu. Konuşmamla bakışları bana dönerken oturmam için sandalyeyi işaret etti. Onu ikiletmeden dikilmeyi kesip sandalyeye oturdum.

"Gerek vardı, bir daha duymamış olayım."

Elindeki salatayı masaya koyup bana anlayışla tebessüm ederek o da sandalyeye yerleşmişti. Çeşit çeşit olan yemekler ne kadar iştah verici gözüksede aklımda yine Taehyung geziniyordu.

Ondan bir çocuğumun olacak olmasına hâlâ inanamıyordum. Sarhoş olduğum gün birlikte olmamıza dair en ufak bir ayrıntı hatırlamıyordum. Sadece uyandığımda saplanan ağrı ve tenimdeki izler bir tek aklımdaydı.

"Yine o iti mi düşünüyorsun?"

Tabağıma sabitlediğim bakışlarımı dalgınca Jimin'e doğrulttum. Çatık kaşlarla bana bakıyordu.

"Sadece bebek durumuyla nasıl başa çıkacağımı düşünüyordum."

"Onun hyung'u buradayken düşünme tatlım. Bir kere ben sana ve küçük yoongi'ye yeterim."

Saçını savurarak dediklerine güldüm. Varlığını güzel hissettirdiği için ben de ona iyi gelmek istiyordum. Yoksa bu tek taraflı durum mahçubiyetimi büyütecekti.

"Jungkook'a açılmayı düşünüyor musun?"

Konuyu direkt ona doğrultmamla bir an duraksasada kendini bozmadan konuştu.

"Bilmiyorum açılmayı çok istiyorum ama bir yandan vereceği tepkiden korkuyorum."

Sesindeki durgunluğu hissetmemle tüm ciddiyetimle onu dinleyip düşünmeye başladım. Jimin'in bana yaptıkları karşısında ona iyiliğimin dokunmasını istiyordum.

"Jungkook'u bu gece yemeğe davet et ağzından laf almaya çalışacağım. Hem belki onun da gönlü sendedir."

"Gerçekten mi?"

Hevesle konuşmasına gülümseyip ben de hevesle baş salladım. Onun da benim gibi platonik bir aşk acısının içerisinde olmasını istemiyordum.

"O zaman Jungkook'a haber vereyim, dur yada ne giyeceğime karar vereyim ya da hayır ne yemek yapacağıma-"

"Bence biz önce kahvaltı edelim."

Milen | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin