\8/

10.1K 1.2K 1.8K
                                    

Selam biz geldik 👋

Çook geç geldiğimin farkındayım, ama iyi günler atlattığım söylenemez...
Burayı ve instagram'ı bırakmayı dahi düşündüm ama yapamadım.

Burada da bana destek olan bir kaç kişi vardı ve onlarada çoook teşekkür ederim, iyiki varsınız.

Daha fazla uzatmadan bölüme geçelim.

Yorum yapmazsanız ağlarmışım :(

Keyifli okumalar leydilerim <333




༼༽༼༽༼༽༼༽

Yürüyen ego:
Jungkook beycim
Geldim ben
Aşağıda sizi bekliyorum.


---

~jk

Önümdeki dosyalara odaklanmış bir şekilde son imzaları atarken, odada yankılanan bildirim sesi ile dikkatimi masanın üzerinde duran telefonuma vermiştim. Gördüğüm mesajlar bana acele etmem gerektiğini hatırlatırken, önümdeki son dosyayı da imzalayıp kapağını da kapattıktan sonra koltuğumdan kalkmıştım. Telefonumu cebime atmış ve bu gün hava kapalı olduğundan yanıma almış olduğum paltomu da askıdan alıp kollarımdan geçirmiştim.

Odadan dışarı çıktığım gibi masada bir şeyler ile ilgilenen sekreterime hitaben konuşmuştum.

"So hee, yaz kreasyonu için yapılan çizimleri beğendiklerim, beğenmediklerim ve geliştirilmesi gerekenler olarak ayırdım, imzalanması gereken dosyalarıda imzaladım, hepsi masamda. Yapılması gerekeni biliyorsun ben çıkıyorum, bu günki tüm programımı iptal et. "

Sesimi duymasıyla birlikte oturduğu koltuktan kalkan sekretetimin an be an çatılan kaşlarına karşı, sadece tek kaşımı kaldırmakla yetinmiştim.

"Ama Bay Jeon, bu gün ki toplantı günlerdir ayarlamaya çalıştığımız Fransız müşterilerle olan toplantı, bundan emin misiniz? "

Kaşlarımı çatmış masasına doğru bir kaç adım atıp, işaret parmağımla yüzümü göstererek konuşmuştum.

"Yüzümde tereddüte dair her hangi bir ifade görüyor musun, so hee? "

"Üzgünüm, Bay Jeon ben sadec-"

"Sorgulanmaktan nefret ettiğimi biliyorsun ve bunu bilmene rağmen beni sorgulamaktan çekinmiyorsun, dediklerimi yap so hee, sen sadece yapman gerekeni yap. "

Masasından uzaklaştığım gibi karşım da doksan derece eğilmiş, ellerini de önünde kavuşturmuştu.

"Peki efendim, nasıl isterseniz. "

Daha fazla beklemeden, katta bulunan sadece benim kullandığım asansöre doğru yol almıştım. Zemin kata indiğim gibi çalışanlarımın verdiği selamları veya önümde eğilmelerini umursamadan şirketten dışarı çıkmıştım. Hava hafif yağmurlu olduğundan, açtığı şemsiye ile benimle uyumlu bir şekilde yürüyen çalışanımla etrafıma bakınmaya başlamıştım.

Bir kaç metre uzağımızda duran BMW ve havanın yağmurlu olmasını umursamadan kaputuna yaslanıp, yüzünü yağmura dönen bedeni görmemle, çalışanıma gitmesini söyleyip adımlarımı ona doğru atmaya başlamıştım. Yanına vardığımda kısa bir süre bedenini süzmüştüm, gerçektende özgüveninin ve egosunun hakkını veriyordu. Siyah, alnına düşen dalgalı saçları geriye yaslandığı ve ıslandığı için iki yana ayrılmış, prüzsüz esmer teninden kayıp giden yağmur damlaları, kırmızı, dolgun dudakları bir anlığına bana nerde olduğumu unuttursa da anında silkelenip kendime gelmeye çalışmıştım.
Boğazımı temizleyip, odağını bana vermesini sağlamaya çalışmış, başarısız olmamla bir adım daha atmıştım ona doğru.

Sassy Detective | TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin