asistan|taekook|✓

two

İyi Okumalar.

Oda epey büyüktü ve bir o kadar da konforlu. Yan odamda ise sarhoş bir Taehyung yatıyordu. Tanrım resmen patronumla içmiştik.
Dikkatimi bozan kapı sesiydi. Kapımı çaldı ve içeri girdi.

"Jungkook uyudun mu?"

"Hayır efendim."

"Ben ben uyuyamadım. Ve hiç iyi değilim."

Hemen yataktan kalkıp Bay Kim'in yanına gittim. Işığı açtım ve yatağa oturttum. Çok fazla sarhoş olmalıydı.

"Efendim size bir kahve yapsam müsadenizle?"

"Kahve mi? Neden?"

"Ayılmanıza yardımcı olur ondan."

"İstemiyorum."

"Pekala kalkın ve yüzünü yıkayalım en azından kendinize gelirsiniz?"

"Hayır"

Sarhoştu ve asla dinlemeyecekti beni. Koluna girdim ve tuvalate doğru gittik. Ayakta bile zor duruyordu Bay Kim.

Geri odaya döndüğümüzde kendini yatağa attı ve benide kendiyle sürükledi.

"Benimle uyur musun Jungkook?"

Ne diyebilirdim ki.

"Pekala"

Boynunu göğsüme gömüp birşeyler mırıldanıyordu. Tanrım sarhoşken bile sexi bir adamdı.
Ah evet normalde de sexi karizmatik hoş yakışıklı güzel tek kelime ile muhteşem bir adamdı.

*
Koynumda bir adet Taehyung ile uyanmayı planlamıştım ama çok tatlı bir şekilde uyuyordu. Nasıl uyuduysak öyle de uyanmıştık. Kokusu tapılasıydı. Sahiden kokusu sanki ona özledi.

Çoktan uyanmıştım evet ama Taehyung'a dalmıştım. Oda çok geçmeden uyanmıştı.

"Ihmmm Kookie."

Ne Kookie mi ahmxkeksns?!(2(₺+2(₺!3!₺!!₺)2

"Bay Kim?"

Yataktan doğrulmuştuk ikimizde. Bana tuhaf bir şekilde bakıyordu.

"Sana bişey yaptım mi?"

"Ne?"

"Jungkook sana zorla sahip olmaya çalıştım mi?"

"Ah hayır efendim zaten ben pek sarhoş değildim. Merak etmeyin rızamız dışında birşey yapmadık."

"Ah sevindim. A şey yani zorla birşey yapmadığıma. Yani belki zorla olmasa da şey yani yatakta- aman neyse ne diyorum ben ya?"

Kıkırdamıştım.

"Ne diye gülüyorsun ha?"

Alayla sormuştu.

"Çok tatlısın Taehyung."

"Ne?"

Cidden ne? Ben ne demiştim öyle?! Siktir.

"Özür dilerim efendim. Ben ben fazla ileri gittim."

"Ne özürü?"

"Şey.."

"Teşekkür ederim. Cidden tatlı mıyım?"

"Ah yani şirkette gayet resmi ve ciddi bir tavrınız var-

"Tavrın."

- tavrın var ama sanki içinize başka biri kaçmış gibi."

"Tanrım ilk defa bana tatlı diyen biri var ne şanslıyım."

"Taehyung deyince garip hissediyorum Bay Kim."

"Nedenmiş o?"

"Benim patronumsunuz çünkü."

"Bu şekilde yatakta da patronun olamam."

Utanmıştım nedense. Gereksiz bir utanma.

"Hadi kalk kahvaltı edelim."

*
Taehyung neden bu kadar tatlıydı ki sanki patronum değilde sevgilimmiş gibi davranıyordu bana. Hem flörtöz hem de kibar bir şekilde.

Bana dolabından giymem için birkaç parça bişey vermişti. Onlarla aşağı inice saniyeler boyunca süzdü beni .

"Benden daha çok yakışmış sana."

"Ah teşekkürler ehehe."

"Efend- yani şey Taehyung bugün şirkete geç kaldık.?"

"Bugün tatilimiz tatlım."

Tatlım? J3kzk3kskek

"Ah öyle mi"

"Hıhım. Biraz dinleniriz fena mı?"

*
Aldığımız kahveler ile koltuğa yayıldık. Taehyung bana dönmüş gözlerini üzerimden çekmiyordu. En sonda sessizliği bozdu.

"Jungkook?"

"Hım?"

"Farkında mısın?"

"Neyin?"

"Güzelliğinin?"

Ictigim kahve boğazıma kaçmış bu anı bozmuştum evet. Ben öksürüyor Taehyung ordan bağırıp çağırıyordu."

"Tanrım iyi misin Jungook.?"

"Öhö öhhö öhö...."

Sonunda kendime gelebilmiştim.

"Siz yani sen ne dedin az önce?"

"Çok güzelsin bunun farkında mısın dedim?"

Tanrım bu adam beni delirtmeye mi calışıyordu.?

"Pek te yakışıklı sayılmam."

"Ne sen ciddi misin?"

"Evet neden ki?"

"Ya Jungkook bikere fiziğin var. I şey yani fiziğin gayet kaslı ve şekilli. Ayrıca kaşın gözün ayrı güzel zaten. Herseyinle güzelsin de kabullenemiyorsun."

Şuracıkta bayılacaktım.

"Sen öyle diyorsan.?"

"Tanrım. Jungkook ciddiyim."

"Tamam anladık yakışıklıyım."

Kendini yanıma çekti ve dudağimdaki piercinge odaklandı.

"Acımadı mi?"

"Ahaha bu ufak şey canımı acitamaz."

Kollarimdaki dövmeleri açıp gösterdim.

"Bunlara ne demeli."

Parmak uçlarını kollarımda gezdirdi ve tek tek anlamlarini sordu. Bende öylece cevapliyordum.

"Jungkook sana birşey sormak istiyorum."

"Tabi?"

"Ben sence nasıl biriyim?"

"Nasıl yani?"

"Ya beni bana anlat. Tanıdığın kadarıyla."

"Siz aman yani sen aslında tip olarak söylersem gerçekten iyisin. Yani nasıl söylenir? Muhteşemsiniz. Ciddiyim kusursuz. Kişilik desekte seninle bir gün geçirmeme rağmen asla kötü hissettirmedin. Yani şey uzun zamandır böyle içten insanlarla karşılaşmamıştım."

Anlatırken sadece dudaklarımın hareketini izliyordu. Tanrım bu adam ne yapıyordu.

"Jungkook.."

Yaklaştı ve dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Tanrım şuan patronum ile öpüşüyordum.

Sadece o öpüyordu. Ben karşılık vermek istemedim. Çünkü pişman olursak kötü olurdu.