Garip

241 34 14
                                    

İyi okumalar 💜
Oylarınızı eksik etmeyin
Yazım hataları için şimdiden özür dilerim 💓

.........

Sizinle şu an bir günde hayatım nasıl kaydı adlı çalışmamı paylaşmak çok isterdim ama götümden ter akıtarak koşmak şu an için çok önemliydi. Koşmaktan, terlemekten, spordan nefret eden ben ayaklarımı götüme vura vura ara sokaklardan kaçmaya devam ediyordum.

Arkamda 3 tane dana gibi herif ile baş edemezdim. Telefonum hala elimdeydi ama korkudan varlığını bile tamamen unutmuştum.

Bacaklarımda derman kalmamış bir şekilde koşmaya devam ederken bir anda kolumdan çekilip sertçe duvara yaslanmam ile daha çok korkmaya başlamıştım. Çığlık atacakken ağzıma kapanan el buna engel olmuştu. Korkudan gözlerimi sımsıkı kapatmış öylece sonumun gelmesini bekleyen kurbanlık koyun gibiydim anlayacağınız.

Ara sokağı es geçip giden adamların ayak seslerini duyuyordum. Hızlıca gözlerimi açıp karşımdaki adama baktım. Gözlerimi kocaman olurken onun burada ne aradığını düşünüyordum.

"Ağzını açacağım sakın ses çıkarma anladın mı?"

Kulağıma dolan güzel ses tonuyla kafamı sallayarak yutkundum. Acaba şarkı söylüyor muydu? Aynen Taehyung tek konumuz buydu şu an. Elini ağzımdan çekmesi ile derin bir nefes verdim. Yorgunluktan bayılabilirdim. Bacaklarımın tutmaması ile kendimi yere bırakarak duvara yasladım.

Jungkook kafasını uzatmış sanırım adamların nereye gittiğine bakıyordu. Kıyafetleri tamamen siyahtı ve üstüne giydiği ceketinin şapkasını kafasına örtmüştü. Ben nefesimi düzene sokmaya çalışırken onu inceliyordum.

Bana dönmesi ile ne yapacağımı şaşırmıştım. Çocukla tek sohbetim bile yoktu aşırı çekinmiştim.

"Teşekkür ederim." dedim kısık çıkan sesimle. Elini bana uzattı. Salak salak uzattığı eline bakarken gözlerini devirdi.

"Kalkmayı düşünüyor musun? Birazdan geri dönecekler çıkalım şuradan."

Geri döneceklerini nereden biliyordu? Kaşlarımı çatarak uzattığı elini tutup ayağa kalktım. Tükenmiştim resmen. Kalktığım gibi sendelemem bir olmuştu. Elimi düşmeyeyim diye sımsıkı tutmuştu. Ayakta durabildiğime kanaat getirdikten sonra elimi bırakmadan temkinli adımlarla sokakta yürümeye başladı. Eh benimde işime gelirdi en azından korkum birazdaha geçmişti.

"Senin burada ne işin var?" sonunda merak ettiğim soruyu sorabilmiştim. Yüzüme bakmadan ilerlemeye devam ediyordu. Sorumu yanıtsız bırakması ile söylemeyeceğini anlamıştım. Sokağın çıkışına gelmemiz ile elimi bıraktı.

"Bu yoldan yürü burası daha güvenli." deyip arkasını dönüp gideceğim yolun tam tersine doğru ilerlemeye başlamıştı. Adam bildiğin beni takmamıştı. Arkasından bakarken gözden kaybolması ile bende gösterdiği yoldan eve yürümeye başladım.

Eve gelmem ile anahtarla kapıyı açıp koşarak odama gittim. Resmen her yerim pislik ve ter içindeydi. Yüzümü buruşturarak duşa girdim. Aklımdan çıkmıyordu. Bilinmeyen orada ne olacağını nasıl biliyordu? Jungkookun o ıssız sokakta ne işi vardı ve neden orada olduğunu sorduğumda söylememişti? Seslice oflayarak üstümü giyinip kendimi yatağa attım.

Fırlattığım telefonu alıp hasar kontrolü yaptım. Kenarında bir kaç çizik haricinde bir şey yoktu.Gelen mesajlara bakarken Jiminden gelenlere bakmayıp bilinmeyenle sohbetimize girdim.

taetae
Nereden biliyordun?

görüldü

Yazıyor

oylesine
Neyi?

taetae
Ebeni kardeşim ebeni
Salak neden o yoldan
gitmemi istemedin?

oylesine
Öyle gerekti.

taetae
İyli girikti
Ne bu gizemli tavırlar ya
Kimsin ayrıca sen?

Görüldü

Hah gerçekten görüldü mü? Sinirle telefonu masaya koyup tavana baktım. Daha fazla yorgunluğa dayanamayıp uykuya dalmıştım.

Sabah bacaklarımda ki ağrı ile evden çıkmış Jimin okula geç gideceğini söylediği için evine uğramadan okula gitmiştim. Uykumu alamamıştım ve bugün huysuz bir Taehyung mevcuttu. Bu demek oluyor ki başıma bir bok gelecek.

Sınıfa girip cam kenarına geçerek kafamı sıraya koydum. O sırada Jimin de gelmişti. Yanıma oturarak ders ile alakalı şeyleri masasına diziyordu. Gerçekten aşırı çalışkan biriydi. Benimle nasıl arkadaş olduğunu anlamıyordum. Dersler umrumda bile değildi.

"Dün sana ulaşamadım ne yapıyordun."

"Üç Mafya adamı tarafından kaçırıldım."

"Ne! Yakışıklı var mıydı?" gözlerini pörtletmiş bana bakarken

"Aptal herif kaçırıldım diyorum yakışıklı var mıydı diyorsun yürü git vasıfsız eleman"

"Lan cidden kaçırıldın mı anlatsana."

Tüm olayları baştan sona Jimine anlattım.  Başıma gelen hiç bir olaya şaşırmadı bile. Sadece  Jungkookun beni kurtardığını duyunca baya şaşırdı. Zilin çalması ile önümüze döndük. Ders matematikti ve bu durumdan aşırı derecede memnundum.

Hocanın girdiği gibi derse başlaması ile odaklanmaya çalıştım ama sadece çalıştım. Gözüm sürekli onun oturduğu yere kayıyordu. Bugün gelmemişti. Oraya dalıp gittiğimin bile farkında değildim. Kapının çalması ile önüme döndüm. Jungkook gelmişti. Hocadan özür dileyerek sırasına geçti. Bakmamak için ayrı bir çaba gösteriyordum resmen. Kafamı çevirmem ile göz göze gelmemiz bir oldu.

Göz altları mosmor olmuştu. Dün karanlıkta yüzü pek seçilmiyordu ama şimdi yorgun gözüküyordu. Aynı şekilde o da beni incelerken yerinden zıplaması ile şaşkınlıkla ona baktım. Anında önüne dönerken kaşlarım çatıldı. Garip biriydi.

Ve ben garip insanlardan hoşlanmazdım..



💗💗💗

Aşırı istikrarlı bir şekilde yazıyorum umarım bitirebilirim bu fici 🥺

Umarım bölümü seversiniz yorumunuzu ve oyunuzu eksik etmeyin sizi seviyorum 💜

Umarım bölümü seversiniz yorumunuzu ve oyunuzu eksik etmeyin sizi seviyorum 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Atlatamadım..

Future | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin