6

492 46 28
                                        

Gittikçe artan mide bulantımı bastırmaya çalıştım ancak faydası yoktu. Loki dostlarından gelecek yardımı beklerken ölmek üzere gibi hissediyordum. Yetimhanedeyken dünyanın yok olmasını bile istediğim günler olmuştu ve Loki dünyaya bize yaptıklarını ödeteceğini söylediğinde neredeyse hiç tereddüt etmemiştim. Fakat şimdi kaybedecek şeylerim vardı, bir ailem vardı.

Loki bir anda yanımda belirince çığlık attım. Loki'nin ruhu heyecanlı ve sıkıntılıydı. Ellerimden tutup beni kaldırdı. Zihnimi sıkı sıkıya kapattım, Loki'nin benim ne kadar zayıf olduğumu bilmesini istemiyordum.

" Hazır mısın Lucy?"

Cevap vermedim çünkü evet dersem yalan olurdu. Hiç hazır değildim.

Ellerimi avuçlarının içine aldı. " Sana bir şey göstermeme izin verin misin?"

Emin olamasam da başımı salladım.

Bir anda sanki ayaklarım yerden kesildi. Uçuyormuşum gibi bir hisle kendimi bambaşka bir yerde buldum. Siyah saçları beline kadar örgülü olan çok güzel bir kadın ve kızıl saçları olan iri bir adam kanepede oturuyordu. Kim olduklarını başta anlayamadım ancak kadının kucağında tıpkı kadına benzeyen minik bir bebek görünce anladım. Annem ve babam.

Loki'ye seslenmeye çalıştım, ne halt yemeye çalıştığını sormak istedim fakat ne sesim çıkıyordu ne de hareket edebiliyordum. Çaresizce anne ve babamı izlemeye başladım.

Birlikte şöminenin başına oturdular. Öyle mutlu görünüyorlardı ki. İlk kez annemin sesini duydum.

" Brynja için çok endişeleniyorum." dedi.

Babam onu başıyla onayladı ve sonra ilk kez onun sesini duydum. " Merak etme size bir şey olmasına asla izin vermem. Gerekirse bütün tanrıları öldürürüm."

Annem başını babama yasladı. Gözyaşlarımın akmasını kesemiyordum. Sonra bir anda sahne değişmeye başladı. İri kıyım sarışın bir adam Odin olduğuna inandığım bir adamın önünde diz çöküyordu. Sarışın adamın genç Thor olduğunu bilecek kadar görmüştüm onu.

" Yedi diyarın güce babası Odin, Hela ve o adam küçük canavarlarıyla birlikte nehrin arkasındaki ormanın içinde saklanıyor. İzin ver hepsinin işini bitireyim."

Sadece izlemeye devam ettim. Elimden gelen başka hiçbir şey yoktu çünkü.

Sahne yine değişti. Genç Thor babamın peşindeydi, tek bir çekiç darbesiyle babamın kafasının parçalanmasını izledim. Annem kendini parçalarcasına ağlıyordu, annem beni dünyaya götürüp o yetimhanenin önüne bırakıyordu, annem Odin'in karşına dikiliyordu, annem ışıklar içinde parçalanıyordu.

Artık üzüntüden değil öfke ve hırstan ağlıyordum. Loki beni tekrar gerçek dünyaya getirdiği zaman gözyaşlarımı kesmeye çalıştım.

" Onlar neydi?" diye sordum. Ne olduklarını çok iyi bildiğim halde. " Gerçekler miydi?"

" Anı çalmakta üstüme yoktur. Büyük bir motivasyona ihtiyacın olduğunu biliyordum, senin yaşındaki bir için çok büyük bir görev yapacaksın. Tereddüt etmen ve sana yapılanları unutman çok normal fakat artık çok iyi biliyorsun. "

Gözyaşlarımın tekrar sildim. Öfkeden neredeyse patlamak üzereydim.

" Hadi gidelim öyleyse. O Thor'un ipini kendi ellerimle çekeceğim. Aileme yaptığı her şeyin bedelini ödeyecek."

Loki gülümsedi. Elini uzattı. Tutmak üzereyken Anne önüme geçti.

" Leydi! Ne yaptığını iyice düşündün mü? "

ölmeyedoğan // Pietro Maximoff Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin