İlk olarak çok sevdiğim bir karakter olan Zenitsu'dan çokça bahsetmek istiyorum
Zenitsu'nun zamanında Kaigaku'ya karşı stockholm sendromu beslediğini düşünüyorum, kafamda yer edinen ve mantıklı olduğuna inandığım bir düşüncedir bu.
Peki stockholm sendromu nedir?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tabii Zenitsu ve Kaigaku'nun rehine ve kendisini rehin alan kişi ilişkisine sahip olduğunu düşünmek yanlış olur, ama Kaigaku'nun zamanında Zenitsu'ya psikolojik baskı uyguladığını biliyoruz. Anlatmak istediğim şu, Zenitsu buna rağmen yine de Kaigaku'yu seviyordu, ona saygı duyuyordu ve onu savunuyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu panelde işaretlediğim yerlerde iki tane iblis keser Kaigaku hakkında konuşuyor ve Zenitsu bunları duyuyor, sonrasında ise kendisinden üst rütbeli olmalarına rağmen Zenitsu onlardan birine dayak atıyor. Kaigaku her ne kadar ondan nefret etse de Zenitsu yine de onu savunuyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tabii bunlar yeterli bir kanıt değil, ama ben şahsen Zenitsu'nun saygı kapsamında bahsettiği şeyin stockholm sendromu olduğuna inanıyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunlarda Zenitsu'nun, Kaigaku'nun kalp atışlarını dinleyerek yaptığı yorumlar. (Yani sanırım 🤷🏻)
*******
Zenitsu hakkındaki başka varsayımlarımdan birisi de korkak oluşunu duyma yetisine bağlıyor olmam, korkaklık ve duyma yetisinin ne alakası var diyebilirsiniz. Çok ama çok alakası var.
Düşünsenize sahip olduğunuz duyma yetisi o kadar gelişmiş ki insanların kalp atışlarını bile duyabiliyorsunuz, yerdeki karıncanın sesi bile size çok yüksek gelebilir. Etrafta hiçbir şey olmadığı ve güvende olduğunuz hâlde bir anda gözle görülemeyecek bir şeyin (böcek vb.) ses çıkardığını düşünün. Bir süre sonra paranoyaklaşmaz mısınız?
Zenitsu kişiliği gereği korkak ve kaotik bir yapıya sahip ve duyma yetisinin bunu iki kat daha fazla arttırdığını düşünüyorum, çünkü bende duyduğum en ufak seste korkabiliyorum. Duyma yetim Zenitsu kadar güçlü olsaydı paranoyaklık seviyem artardı şahsen.
*******
Zenitsu'nun terk edilme konusunda çok büyük bir fobisi olduğu gerçek, ben şimdi bunları neyin tetiklediği hakkında konuşucağım, yani hangi olaylar onun bu terk edilme korkusunu etkiledi?
Hayatındaki ilk terk edilişi kim veya kimler tarafından oldu? Hayatında ilk kez bebekken ebeveynleri tarafından ölüme terk edildi, sonrasında kız arkadaşları tarafından 7 kere terk edildi, 7 kez kız arkadaş edindi ve hepsi ona köle gibi davranıp parasını çaldılar.
Bunlar zaten Zenitsu gibi bir insanı kolayca etkileyebilecek şeyler, ve terk edilme korkusunun başlıca sebepleri bunlar.
Son iki terk edilişi Kaigaku'nun ondan kendisini rahat bırakmasını istemesi + iblis olmasıyla oldu, öbür terk edilişi ise Kaigaku iblis olduğu için Jigoro'nun seppuku uygulaması ile oldu.
Zenitsu'nun, Jigoro hakkında "Bazen bana vuruyordu, ama beni hiç terk etmedi." dediğini biliyoruz. Cidden onu kendi öz dedesi olarak görüyordu, ki bunu herkes biliyordur.
+ Olarak Zenitsu'nun bağışıklık sisteminin zayıf olduğunu ve çabucak hastalanabildiğini düşünüyorum, yani bebekken terk edildiğine göre fazla anne sütü ile beslenmemiştir, tabii bir süt annesi falan yoksa. Gotoge, Zenitsu hakkında süt anne ile ilgili bir şey söylemediği için headcanonumun doğruluğuna inanıyorum.
*******
Sonuncu headcanonum ise Zenitsu'nun, Tengen'i baba figürü, karılarını ise anne figürü veya figürleri olarak görmesi. Bence tüm fandom böyle düşünüyor, yani en azından uzuzen shipperlar hariç 💀
23 yaşındaki adamla 16 yaşındaki çocuğu shipliyen özürlüler var, şaka gibi.
Zenitsu hakkında başlıca düşüncelerim bunlar, peki siz bunlara katılıyor musunuz? Ya da hangilerine katılıp, hangilerine katılmıyorsunuz?
