Aklından geçen düşüncelerle baktı adam kağıda.Kağıtta yazan her bir harfi görmek için bunca sene beklemişti.Bunca sene her fırsat bulduğunda buranın kapısından geçip durmuştu ve her zaman buraya geleceği günün hayalini kurmuştu.Şimdi istediği olmuştu adamın.Sonunda birine sahip olacaktı ve bunun için mutluydu.Küçücük birine sahip olacaktı.
Aklından geçirdiği kötü planlar arttıkça artıyor,dinmek bilmiyordu.Adam bunun için kendine küçük not defterlerinden bile alabilirdi.Bu kötülüklerin,işkencelerin bir şekilde aklından çıkmasından korkuyordu.Bir çeşit psikopattı adam ama bunu kabullenmek istemiyordu.
İnsanlara zarar vermekten hoşlanan ve bunu zevkle yapan iğrenç bir karakteri üzerinde taşıyordu.Ne çocuk ne yetişkin olsun hepsi zarar görseydi onun için. Çok gülmüştü.İnsanlara acı çektirip histerik kahkahalar atardı adam.Aslında adamın ilgisi çocuklaraydı.Çocuklara ilgi duyuyordu. Mutluydu.Bu onun hobisi olmuştu.Ve bugün onun için büyük bir gündü.Kağıt hala elinde duruyordu.Buradaki yazılar ne kadar da mutlu etmişti bu adamı.
Karşısında duran görevliye dikkat ve sinsilikle baktı ''Tamam,seçelim.''
Görevli işini yapmak zorundaydı.Bunu bilerek hareket ediyordu.Yavaşça başını salladı ''Buyurun efendim.'' Adam isteği yerine geldiği için sevinen bir edayla görevlinin gösterdiği yöne doğru gitmeye başladı.Kahverenginin değişik bir tonuydu koridorun rengi.Çok lüks bir yer değildi ya da insana huzur vermiyordu ama görünüşü pek de kötü değildi.
Kahverengi kapının önüne geldiklerinde adam hala mutluydu.Görevli her kapının anahtarı olduğunu belli edecek derecede büyük ve kalabalık olan anahtarları cebinden çıkardı.Üstlerine bakarak içinde bir taneyi seçti ve diğer anahtarları geriye attı.Attığındaki metalin sesi boş koridorda dağılarak çınlamıştı.Adam korkmadı.Hem bu korkulacak bir ses değildi hem de kendisi korkulacak biri değil miydi zaten?
Kapı açıldığında görevli tekrar elini uzatarak adamın geçmesi gerektiğini belli etti.Adam sabırsızlandığını hissetti.Bunca sene beklemişti ve şuan buna çok yakındı.Onun için sabırsızlanmamak elde değildi.Adam kapıdan içeri girdi.Neşesini saklayamıyordu ki saklayacakta değildi.Sert kapının kapanış sesini duyduğunda ilerlemeye devam etti.Artık tamamen içerideydi.Ve istediğine artık bir tık daha öndeydi.
Buradan sonraki koridorun rengi griydi.Siyaha yakın bir grilikte olan koridor,hiçte çocukların kaldığı bir yeri göstermiyordu.Adam düşündü: Buraya gelenler bu koridoru görüp bile geri dönebilirlerdi.Hele çocukları düşünemiyordu.Burada delirebilirdi çocuklar.Hapishaneden farksızdı buradaki karanlık.Ama adamın içindeki karanlıkta buradaki karanlıktan farksızdı,fazlaydı.
Bir kapıya daha geldiklerinde görevli bu sefer cebine koymadığı kaba anahtarlıktan az önce yaptığı gibi bir anahtar seçip kapıya taktı.İki kere sertçe çevirdikten sonra kapı kendiliğinden sonuna kadar açılmıştı.İçerisi karanlıktı.Bu sefer görevli önden girdi.Görevli,sağ elini duvara dokundurduğunda ışıklar sırayla dökülen domino taşları gibi sırayla açılmıştı.
''Çocuklar,kalkın bakalım.''
Görevli elini yukarıda tutarak konuştuktan sonra çocuklar kalkmaya başlamıştı.Çocukların uyanması için bağıran görevlinin gözü çocuklardaydı.Kalkmayan çocukları,yatak arkadaşları uyandırıyordu.Hepsinin gözlerinden uyku akıyordu.Hepsi bu saatte uyandırılmalarının sebebini arıyordu.Bazıları uykunun verdiği etkiden zar zor kalkmış,iki elleriyle gözlerinin ovuşturuyordu.
''Bu yanımda gördüğünüz beyefendi,içinizden birini alıp evine götürecek.''
Görevli bunu eliyle adamı göstererek çocuklara tanıtır gibi söylemişti.Bazı çocuklar bu cümleye üzülürken,bazıları ise içinde bir umut buradan kurtulma zamanlarının geldiğini düşünüyordu.Üzülen çocuklar,üzüntüden değil korkudan iki adım geriye çekilmişti.Adama hiç yakışmayan 'beyefendi' sözcüğü onun mutluluğuna mutluluk katmıştı.Adamın içi gibi dışı da korkunçtu.Koyu esmer teni bu küçük çocukları rahatlıkla korkutuyordu zaten.Adam buna sinirlendiğini hissetti.Zaten her şeye sinirlenen bir yapısı vardı.Ne kadar karanlık olsa da bu karanlıktan memnun kalmalarını isteyecek kadar hasta biriydi.
Görevlinin önünden geçerek ilerlemeye devam etti.Biraz daha ilerledikten sonra odanın sonundaki köşede yere çömelmiş bir kız gördü.Kız adama kıyasla sarışın ve beyaz tenliydi. Güzel,büyük gözleriyle adama bakıyordu.Bir elinde küçük ayıcığı bir elinde de tuttuğu kolyesiyle ağladı ağlayacaktı kız.Adam kızı beğenmişti.Kızın zarif bedeni ve güzel gözleri hoşuna gitmişti ve onu istediğine çoktan kanaat getirmişti bile.
Adam tam ortadan çocuklara doğru yürümeye başladı.Bu bazı çocukları korkutsa da adam umursamadı.İstediğini bulmuştu ve onu alacaktı.Adam hala umursuzca devam ederken çocuklar bu sefer tek tek karyolalarına doğru çekiliyorlardı.Adamın gözü o küçük kızdaydı.Bunun verdiği etkiyle gülümsedi.Onu almak çok kolay bir şeydi çünkü.
Sonunda çocuklar tam olarak çekildiğinde adam da üç-dört adımda köşeye gelmişti bile.Kız korkudan duvara tamamen sırtını dayadı ve elindeki ayıcığı sıkı sıkı kavradı.Bunların bitmesini istiyordu.Bu adamın buradan gitmesini,onu almamasını ve o güzel ayıcığıyla tekrar uykuya dalmak istiyordu.
''Bunu istiyorum.''
Adam kıza bakarak kararlı bir şekilde söyledi bunu.Küçük kız ne yapacağını bilemiyordu.Kafasını yavaşça iki yana salladı.Artık ayıcığı tutmuyor sıkıyordu.Ayıcık el kadar olmasına rağmen kıza normal geliyordu.Küçüktü çünkü.Daha çok küçüktü.Korkuyordu kız.Şu anda ona yardım edecek kimsesi yoktu.Görevliye ağlasa,görevli onu o adama verecekti zaten.Kız bir daha yutkunamayacağını,konuşamayacağını düşünüyordu.Belki de bir daha hiç nefes alamayacağını...
''Arya Ilgaz.''
Adamın gülümsemesi iyice yayılmıştı yüzüne.Suratı korkunç,dişleri korkunç,burnu-kaşı-gözü korkunç diye düşündü kız.Korkmuştu ondan katça büyük olan bu adamdan.Kız görevliye baktı.Fazla şeye aklı ermiyordu ama,onu bu adama verdiklerinin de farkında olacak kadar bilinçliydi.Tekrar adama döndüğünde iyice korkmaya başladı.Adam heybetli bedeniyle kıza eğilmiş bakıyordu.Kız iyice korkarken adam konuştu ''Arya.'' dedi kızı süzerek. ''Ne güzel bir isim.''
Kız ağlayacak derecedeyken adam bacaklarının üstünde çömeldi.Kıza iyice yaklaştı,kız da iyice geriye gitmeye çalıştı ama başaramadı.Arkasındaki duvar sertti.Esnemiyordu.O yüzden kalmıştı kız olduğu yerde.Kız çaresizce titrerken adam hareketlerinden emindi.Kıza bakmaya devam etti adam.Gerçekten çok güzel ve masumdu.Bu görüntü ve bu küçük kızın onun olacağı kanaati onun hoşuna gitmişti.
Adam büyük ve sigara-içki karışımı kokan elini kıza doğru uzattı.Kız yüzünü kapatmaya çabalamıştı.Adam yüzü kapanan kızın yüzünü görmek istercesine kızın elini sertçe çekti ve saniyelerden yararlanarak kızın yanağına dokundu.Kıza iyice bakarken gülüşünü sildi yüzünden.Kızın ondan korkup yüzünü kapatması adamı ciddileştirmişti.Küçük kıza ciddi bakarken fısıltıyla konuştu.
''Artık benimsin küçük kız.'' Ve ardından bir gülüş daha. Ama mutluluk gülüşü değildi bu.Bunu adamda biliyordu.Yapacağı şeylerin yüzüne vurmasının gülüşüydü.Sinsi bir gülüştü.Bunca yıl bekleyen adam sonunda güzel bir kıza sahip olmuştu.Onun kızı.
Ama bu adamın hasta olduğunu ve yetimhanedeki bu masum kızın hayatını mahvedeceğinden hiç kimsenin de haberi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belirsiz
Teen FictionRuhunda hastalık taşıyan bir adamın sahiplendiği küçük,masum bir kız.Peki o kız büyüdüğünde neler olacak? -Birine aşık olması yasak.Kesin kural. Çünkü o onun..Hiç istemediği bir adamın. Ama o geldiğinde her şey alt üst olacak. -O yakışıklı bir playb...