B-1.BÖLÜM|"YALNIZLIK"

81 7 4
                                    

B-1.BÖLÜM | "YALNIZLIK"

Adım Arya.

Kimseyle konuşmayan,neredeyse sınıfla ders notları haricinde alakası olmayan ve tüm sınıfın nefretle baktığı yüzün sahibi.En arka sırada tek başına oturan, hayatının belirsizliğini görüntüsüne dahi yansıtan anormal bir lise öğrencisi,hiç kimsenin sevmediği ve ilgi duymadığı biriydim.Buna bağlı olarak ne dostu ne de arkadaşı olan yalnızlığın ta kendisi olan bir kızdım.Bundan ne muzdarip ne müteşekkir idim.Sadece belirsizdim,fazlaca belirsiz.

Yalnızlık.Bu kelime bana o kadar yakındı ki.O kadar bendi ,o kadar benimdi ki anlatamazdım.

Gerçi hiçbir şey anlatamazdım.Ne karakterim ne de hayatım ile ilgili ben bile fazla bir şey bilmezken bunu birine saçmalamam,saçmaydı.Kurduğum cümleler,yaptığım hareketler,sergilediğim tavırlarla başlı başına nefret edilesi idim.Kimse benden hoşlanmazdı ben hep itici,yanına yaklaşılmayan taraftım.Bazen beni kimin seveceğini,sevebileceğini,çok düşünürdüm.Ama o beş harfli kelime bu düşüncemi yıkardı,kimse.Yalnızlık sevgilisi olmamak değil,kimsesi olmamaktı.Bu böyle bilinmeliydi bence.Bir ara birinin beni sevebilme ihtimalini düşündüğümde ağlayacak gibi olmuştum.Ne yapacağım ve ne düşüneceğim konusundaki fikirlerim sanki bir çıkmaz sokakta kalmıştı.Sevilmemek,umursanmamak beni kendi içinde o kadar büyütmüştü ki ben sevildiğimde üzülecek duruma gelmiştim.Çaresizleşmiş ve gitgide belirsizleşmiştim.

İşte bu yüzden yalnızdım.Kimse benimle arkadaş veya sevgili olmak istemezdi.Ben başlı başına bir sorundum.Küçüklüğümden bu yana hiç bana birinin de gelip 'Aferin' dediğini duymamıştım.Tabi 'A' harfini yazdım diye bunu kullanan ilkokul öğretmenimi saymazsak.Zaten bir insan kendinden nefret ederken nasıl başkasının onu her şeyi ile sevmesini beklerdi ki? Ben beklemezdim.Buna ne cesaretim ne de isteyecek hakkım yoktu.

Hayatımı bir cümleyi bırakın bir kelimeyle bile anlatamazdım.Bunun nedeni bir hayat hikayemin başından beri olmamasıydı.Başından beri hep tek olmamdı.Başından beri yalnız olmamdı.Yalnızlığımın nedeni ise beni her zaman koruyup kollayacak bir ailemin olmamasıydı belki.Bu acıydı ve ben bu gerçekle yaşamak zorundaydım.Acı veren bir gerçekti bu.Sanki bir kesik vardı üzerinizde,zaman geçtikçe kabuk bağladı ama bir darbede tekrar kanamaya başladı.İşte benim hayatımdan o darbeler hiç eksilmiyordu.Bu yüzden bu kesik sonsuzlaşmıştı ve çok hassastı.Dokununca kanayacak türden.

Küçükken ailesiyle el ele eğlenen yaşıtlarımı görmek kesikteki kanın daha çok akmasından başka bir işe yaramamıştı.Bu görüntü beni daha da karanlığa gömmüştü.Onların mutsuz olmasını istemiyordum tabiki sadece onlarla beraber hakkım olan kendi mutluluğumu da istiyordum.Yüzünü bile hatırlamadığım ailemin hasreti ve yalnızlıkla birleşen bu yara acı bir his veriyordu bana.Bu zamana kadar kendimi hep mutlu olacağım diye avutmuştum.Pencereden dışarıya bakıp hayal kurardım.İçerdeki bağırtılara rağmen bu elimden biraz da olsa korkuyu alıyordu.Zaten ben pencerede hayal kurarken yağmur yağarsa kendimi dünyanın en şanslı kızı ilan ederdim.Şeffaf cama bastırarak dışarıdan cama çiseleyen yağmura dokunmaya çalışırdım.O zaman gülümserdim ve bir dilek tutardım her bir düşen yağmur damlasına.

Peki dolu?

O öyle değildi işte.O zamanlar da kendimi lanetlenmiş gibi hissederdim.Çünkü acıtırdı.Tene değerse bıçakla kesmiş gibi acıtırdı teni.Beni sevmiyor derdim.Bu benim canımı acıttığına göre yağmur beni sevmiyor diye düşünürdüm.Şimdi öyle değildi.Şimdi dolu yağsa dışarı çıkar her yerimin acımasına izin verirdim.Dolunun yağan keskin acısı tenimi yakmazdı,beni yakacak dolu değildi artık.Doludan da fazla yaralayan bir yaşamım vardı.Tabii o zamanlar ben çocuktum ve ne kadar aşağılansam da,ne kadar canım yakılsa da ben hayallerimden vazgeçmemiştim.Vazgeçmek istememiştim.Onlarla büyüyorum diye düşünürdüm.Hayalsiz bir dünya düşünemezdim.Zaman geçip büyüdükten sonra bu hayallerim sırtımdaki yaralar dolayısıyla imkansıza bürünmüştü.Elimden alınmıştı ve itinayla parçalanmıştı.Önceki gibi olmamıştı hiç bir şey.Ben büyüyünce geçer sözüne aldanmak istemiştim lakin öyle olmamıştı.Daha da acımış daha da nefret ettirmişti.Arkadaşlarıyla uçurtma uçurup hayallerinin gerçekleşmesinin bekleyen çocuklar gibi olacağıma vücudumdaki acının geçmesini beklemeye başlamıştım o zamanlar.Bu bekleyiş ve ardından gelen hiç son bulmayacak bir yara daha olması can yakıcıydı.Bunu bilmenin verdiği acı daha yakıcı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BelirsizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin