K. (Kerem.)
Odamda kulaklığım da şarkı dinliyordum, aynı zamanda bilgisayarımda takılıyordum. İnternette magazinlere bakmak hoşuma gidiyordu.
Normal bir şekilde müzik dinlerken odama birisi geldi, kapı çalınmamasından anlamış oldum ki annemdi. Büyük ihtimalle yine bir şeylere söylenmeye gelmişti, klasik annemdir.
Onun için tek önemli şey fal sanırım, bir de altın günleri. Ha birde para. Küçüklüğümden beri böyleydi.
"Hep odanda duruyorsun, ne bu suratsızlık? Bıktım senden geber de kurtulayım, biraz yardım etsene bana? Ölüyorum burda geberiyorum yine de yardım etmiyorsun. Sıçarım senin keyfine."
Üzülmedim, alışıktım. Kendimi bildim bileli bana bağırmak en sevdiği şeydi. Annem söylenmeye devam ederken ben salona gittim, o da arkamdan geliyordu. Takıntılıydı.
Ben salona geçtikten hemen sonra dış kapı açıldı, bağırma sesleri evin her tarafını inletiyordu. Babam gelmişti, Evde olmaktan nefret etmemin tek sebebi zaten babamdı.
Sinirli bir şekilde geldi ve beklediğim şeyi yaptı, üstüme yürümeye başladı. Sonunun ne olacağını biliyordum..
"Ulan kahrolsun seni yaptığım güne, hayatımı kararttın lan benim! Sen olmasaydın şimdi avukattım, senin yüzünden şimdi işten kovuldum. Nefret ediyorum senden geber de kurtulayım."
Bir tane tokat atmıştı, yetmedi, diğerlerini de ard arda sıraladı. Arkasından hemen kardeşim geldi, küçüktü girmemeliydi. Şuan kendim umrumda değildim.
Hıçkırarak ağlamaya başladı. "Babacım lütfen dur, abime dokunma" Bağırarak söylemişti, ağlamaya devam ediyordu.
Komşular hemen kardeşimin ve babamın sesine toplandı.
"Ulan piç" Beni yere düşürdü. "Ulan şerefsiz." Karnıma tekme attı. Ağzımdan kanlar geliyordu, yetmedi daha çok dövdü, bense sesimi çıkaramadım.
Ondan sonra tanıdık bir ses geldi, çıkaramadım, çünkü şuan yaşayan ölüydüm, daha doğrusu babam sayesinde hep öyleydim.
Kapı açıldı, Altay ve komşular gelmişti. Komşular babamı tutmaya çalıştı, bir kaç adamın yardımıyla babamı başka odaya aldılar, bir kaç abla ise kardeşimi dışarı çıkarttı.
Altay yanı başıma geldi, burnumdan kanlar geliyordu. "Kerem, iyi misin?" Öksürdüm, su verince içtim ve konuştum. "İyiyim, çok teşekkürler.."
Koltuğa oturacakken Altay konuştu. "Ben seni burada bırakacak kadar aptal mıyım keremim? Benle geliyorsun." Ne kadar reddetsem de kabul etmediği için onların evine gidiyordum.
Altay'ın yardımı ile yürümüştüm, kardeşimin beni bu halde görmesini istemediğim için onu yanıma almamıştım. Zaten babam ona zarar verecek son kişiydi.
Altay beni evine aldıktan sonra beni yatağa yatırdı, pansuman yaptı, sonrasını hatırlamıyorum çünkü derin bir uykuya dalmışım.
A. (Altay.)
Evde normal normal oturuyordum, bir anda yan taraftan sesler gelmeye başladı. Merak ettiğim için hemen seslerin geldiği yöne gitmiştim.
Seslerin çoğunluğu Reyyana aitti. "Abime dokunma" diye haykırışlar yükseliyordu evden, şimdi anlamıştım keremin yine kötü halde olduğunu.
Eve koştum hızlıca, keremin en yakın arkadaşı olduğum için, ayrıca ailesi beni çok sevdiği için anahtarları bende vardı. Koşa koşa anahtarı alıp eve girdim, arkamdan komşular gelmişti.
Kerem yerde her yeri kan içinde yatıyordu, her zaman olduğu gibi değildi. Herkes alışmıştı bu duruma. Sevdiğim çocuk yerde kan içinde yatıyordu.
Komşular babasını sakinleştirirken bende kereme koştum direkt. Onu sakinleştirip, eve götürdüm.
Çünkü babası kimse yokken yine aynısını yapacaktı, ben bu durumdan çok sıkılmıştım. Keremin, güzel çocuğumun, her şeyimin her yerinde kesikler vardı.
Ve bu kesikler bende olmasa bile keremden daha çok canımı acıtıyordu.
......................................................................
Merhaba dostlar, nabersiniz? Uzun zamandır yazacağım diyip yazmıyordum, bugün fazlaca sıkıldığım için yazayım dedim. Fikirlerinizi yorumda belirtirsiniz
Bu arada groupchat yazıyorum, isterseniz bakarsınız hesabıma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cenneti müjdeleyen. Altay x Kerem
FanfictionCenneti müjdeleyen gözlerin, intiharıma destek oluyor. 26/07/2023 00:16