delinin dölü de delidir

♥︎1♡

"Sabah haberlerine hepiniz hoş geldiniz..." ıslah evindeki nerdeyse herkesin gözü haberlerdeydi müdürün sabahleyin gün arası ve akşam haberlerinin izletme nedeni tüm suçluların gündemden haberdar olmalarını istemesiydi ancak izleyenlerin izleme nedeni haberci kadını dikizlemekti sabah yemeği yenirken açılırdı buda zaman kazandırırdı kimse haberleri dinlemiyordu her yemekhane odasında bir tv ve  50 kişi vardı 10 tane yemekhane vardı buda 500 kişi ederdi bu sadece bu bina için geçerliydi ardından duyulan kelime ile herkesin gözü haberlerdeydi "En çok aranan ve pisikolojik rahatsızlığı olduğu düşünülen yakuzanın en küçük çocuğu götürüldüğü Tokyo kız ıslah evinde
20 gardiyan, 27 mahkumu öldürdüğü 15 mahkumu da ağır yaraladığı haberini aldık"  yemekhanekilerden biri

"Daha dün haberlere çıkan kız değil mi? " dedi yanındaki çocuk yutkunarak onaylar sesler çıkardı

"Yaptığı katliamdan sonra Tokyo erkek ıslah evine gönderildi mahkumların aileleri isyan ediyor bir Anne 'belediyemiz buna nasıl izin verir! Evlatlarımızın canı tehlikede... "  herkes suspus olmuştu ardından mor gözleri ve kısa ama kulağına kadar siyah saçları olan bir oğlan

"Ne korktunuz be!" diye bağırınca tüm dikkat ona kesildi "onu bizim içimize atacak değiller ya sonuçta küçük bir kız 12 yaşında bile değil"
Oğlanı onaylayan uğultular çıkmaya başladı "bu binaya getirecekleri ne belli daha 4 bina daha var"  artık herkes ona katılıyordu arkasından bir oğlan daha geldi ondan daha uzun ve yapılıydı beyaz ve sarı arasında açık renk saçları vardı fakat tıraşlı saçları bir kirpiye benzetiyordu onu

"Aramıza yollamayacakları belli"
Onun gibi yapılı ve uzun boylu fakat saçları simsiyah ve öbürlerine göre daha uzun saçlı bir oğlan onun sözüne kanıt getirmek amaçlı gözleriyle bir gurubu göstererek

"Nedenini bazı şahsiyetler bence çok iyi bilir" dedi hanımcı bir dille

"Tam bir hanımcısın kanji~" elleri cebinde beyaz saçlarını uzatmış gözleri ise mor olan bir oğlan çıktı ortaya "eğer bulaşırsa bir şey yapmayacak değilsiniz ya gerçi bulaşmasa dahi yaparsınız" diyip ortaya çıktı kavga çıkacaktı çünkü bu oğlan sadece birini dövmek için masasından yemek sırasında kalkardı tv ye baktı "Gine gözünüz kadının ciciklerinde yanlışmıyım? Müdür bilerek mi koydu bu tv yi" yavaşça kanjinin gözüyle gösterdiği gruba doğru yöneldi ancak bir anda zil çaldı
"Bahçe zamanı" 3 kez tekrar etti bu zil izana ağzıyla nch sesi çıkardı "tam zamanıydı sanki" zili dinlemeyenler cezalandırılırdı ya tek başına zindanda 1 gece geçirirdi yada dışardaki tellerde soğuk gecede hastalanırdı tabi dirençliyse hiçbiri işe yaramazdı sopalarla dövülür ve geri koğuşuna gönderilirdi izana bunları takmasada bunları yapmak zorundaydı zaten 1 yıl önce yaptığı kavgadan sonra sürekli müdürün gözüne batıyordu işi olanlar bahçeye temizlik görevi olanlar ise çamaşırhaneye gönderildi.

***
**
*
*
*
*
*
*
*
*

O sırada  yami

Yami arabadaydı ıslah evine doğru gidiyorlardı araba çok sallantılı yollardan geçiyordu üstünde hâlâ kan vardı kimsenin ona yaklaşmaya cesareti yoktu elleri kalın zincirlerle kilitli ağızındada köpeklere takılan sğızlıklardan ona göre bir sğızlıklardan takılıydı tabi birinin kolunu ısırarak koparan birine takılması normaldi kafasını arkasına yasladı araba durdu askerlerden biri "in" diyip silahı ona doğrulttu

"Tabii inerim hot beyfendi" önüne döndüğünde göz devirdi arkadan gelen 20 silahlı asker daha vardı en öndeki asker yaminin zincirini tutuyordu bahçenin ayrılan kısımındaydılar yaminin gireceği koğuşta bahçeye giden bir yol yok öbür koğuşların pencerelerini(pencereler demirlikli)
Görebiliyordu yami yi koğuşuna götüren askerler den en önde olan ve onun arkasında olan dışında tüm askerler çıktı koğuştan bir asker ağızlığı ve zincirleri açtı öbür asker koruma olarak duruyordu askerler çıkarken silahlar yami ye dönüktü
"💭 Ne de korkarlar bi avuç tavşan gibi💭"  yami içinden geçirdiği bu cümleye kahkaha attı sesi 5 binada da duyulmuştu yami koğuşunu inceledi kapı demirdi yatağının çok eski olduğu belliydi ve hiç temiz gözükmüyordu burada çok kalacakmıydı bilmiyordu ama kendi binasının nerdeyse bütün gardiyanlarını gebertiği ve yaraladığı için bu soru çok bilinmez değildi zilin bir anonsu duyuldu bu zil değildi müdürdü "koğuş 7 müdürün odasına" iki kez tekrar etti sonra durdu yami pencereden baktı askerler içinde onun gözlerine bakan mor gözlü çocuğunda olduğu 6 kişilik gurubu gördü  "hmm acaba ilk mi son mu olsa iri bir şey değilll sorun etmez rol kesiyor sadece şu gruptaki 2 yada 3 kişi alsam her koğuşta 6 kişi varsa buranın yarısı gider ve hedefine ulaşırım!" son kelimelerinden gözü parladı tatlı bir kıkırdama ile kendini yatağa attı ve uyudu çok yorgundu çünkü 5 gündür uyamamıştı abileri ve babası yüzündendi en büyük abisi ona vermişti bu aklı eğer yakalanıp kendini ifşa ederse ve 300 kişiden fazlasının canını alırsa babasının onu seveceğini söylüyordu can almak bu aileye göre böcek ezmek gibiydi bir abisi uyuşturucu alıyordu ve yaminin en sevdiği abisi oydu uyuşturucu alan abisi insanları eliyle parçalayabilirdi öyle bir güce ve akla sahipti

Yami uyandığında etraf kapkaranlıktı abilerinin çevresi büyük olduğundan onlardan yardım almıştı pencereye geldi demir likleri biraz ittirdi sanuç olarak demirlikler çıktı abisi gevşetmişti yami pencereden çıkıp bahçeye gitmek için telleri tırmandı en sonunda bahçedeydi onun böylesine bir hayvan gibi olacağını görerek anlayamazsınız koğuşların pencerelerine baktı hepsi uyuyordu onun görüşüyle "Tamam bu gün kimseyi öldürmeyeceğim anlaşılan"etrafına baktı şu an değişim zamanıydı yarım saniyede olsa asker olmıyacaktı pencerelere basarak iki binanın birleştiği bir balkona çıktı balkonun korkuluğu yoktu üstüde açıktı yere uzandı " burası daha temiz" gözlerini kapattı en son en büyük abisiyle dışarı çıkmıştı oturup yıldızları izlemişlerdi bu huzurlu yerde yanında abisi olduğunu düşünürken uyudu

__________

Merhabalar.

Kitabı nasıl buldunuz?

Sizce yami x izana mı daha iyi yami x ran mı

Bay bay