Bitmiş miydi her şey? Gözlerimi son kez kapatacak ve bir daha asla açmayacak mıydım? Gözlerimin yeşili gözlerinin kahvesi ile buluşamayacak mıydı artık?
Suçluluk duygusu düşüncelerimi kasıp kavururken sadece onları düşünüyordum. Doğru mu yapmıştım? Armin, Mikasa, Jean, Connie, Annie, Historia, Reiner... Ben onlara özgürlüğü vadetmiş miydim? Yoksa arkamda bıraktığım tek şey acı mıydı?
'Sen benim ailemsin.' Duymak istediklerim sadece bu cümleden ibaretti. Kim bilir, belki de bu cümle o ağızdan çıksaydı milyonlarca suçsuz insan ve milyonlarca suçlu insan ölmezdi. Belki de bunlar hiç yaşanmasaydı sahip çıkmazdım geçmişimize, atalarımın sözlerine, arkadaşlarıma, en önemlisi Mikasa'ya... Kim bilir, hepsi ölürdü ve sadece ben yaşardım. Şimdi bunun tam tersi oluyor ve uğruna dünyanın 1.6 milyarını öldürdüğüm özgürlük elimden gidiyor. Eskiden sadece intikam ve özgürlük için yaşadığımı sanardım. Öyle değilmiş, ben intikamımı alıyor ve halkıma özgürlüğü hediye ediyorum fakat bunlar yeterli değil. Yanımda sadece onların olmasını istemiştim...
Şu an yanımda tek kişi var, kendimi feda etme sebebim ve ölme sebebim.
Ben ölürken de yanımda olan, ben yaşarken de hep yanımda olan kişi. Mikasa Ackerman.
Soğuk, cansız dudaklarımın üstünde bir sıcaklık hissettim. Bu ölümün sıcaklığı mıydı? Hayata gözlerimi yummak üzereyken beynimden son düşüncelerim akıyordu. Hayır, ölmemiştim. Onun dudaklarında son nefesimi vermiştim.
Amacıma ulaştım anne, intikamını aldım ve tüm devleri dünyanın üzerinden sildim. Eldia halkı artık özgür.
Ve Eren Jaeger orada vefat etti. Sevdiği kadının kollarında öldü. Hedeflerine ulaşmış bir keşif birliği askeri, tüm devleri dünyadan silmişti.
Özgürlüğü arzulayan çocuk artık sonsuz bir özgürlüğe mahkumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AOT Alternatif bakış açısı
FanfictionAttack On Titan animesinde ki alternatif düşünceler, sonlar ve sahneler...