Yeorobun~•~
Miniğimizi final yaptım...
Göz bebeğim olan İkinci fic'im.
Bu ficime olan ilgi şimdilik yok denecek kadar. Ama eminim zamanla bu değişecektir.
Wattpat'ı ilk indirdiğimde hikaye yazacağım aklımdan bile geçmiyodu. Ama hayal dünyamın çok geniş olduğunu bildiğim ve birşeyleri hayal etmekde üstüme yok diyerek, neden düşündüklerimi hayal ettiklerimi yazmayayım dedim. Yani neden olmasın?
İlk textingim olmasına rağmeen bence oldukça iyiydi. Zamanla dahada iyi oldu. Yani insan yazarak kendini geliştirir derler. Bende yazarak kendimi dahada geliştirdim. İlk ficime nazaran yazdığım şimdiki ficlerim oldukça kusursuz bence
Kendi yazdıklarıma kötü diyeceksem başkaları dediğinde sessiz oturmam gerek ag. O yüzden çooook güzel yazıyorum. Ve eminim benim canım okuyucularım benimle aynı fikirdeler.
Gelelim hikayemizin anlamakta zorluk çektiğiniz yerlerine.
Bunu hikayenin film şeridi gibi düşünün. Kısaca anlatıyorum yani. Neyse iyi okuyun
Jeongguk Taehyung'un okuduğu okulda daha önceden vardı. Ve babası Taehyung'un babası için çalışan birisiydi. Taehyung'un babası Jeongguk'un Taehyung ile aynı okulda okuduğunu öğrendiği için böyle bir plan yapmıştı.
Planı Jeongguk'un Taehyung ile yakın olması. Hatta Taehyung'un ona güvenecek kadar yakın olması. Jeongguk'a güvendikten sonra Taehyung'tan bir imza alacak ardından babasının alamadığı mirası almaktı. E tabi bunları Jeongguk sırf babası pis işlerden uzaklaşsın diye kabul etmişti. Aynı zamanda kendiside.
Fakat işler bir zaman sonra çığırından çıkmıştı ve Jeongguk Taehyung'a aşık olmuştu. Hatta o kadar aşık olmuştu ki asıl amacını unutmuştu.
Fakat Taehyung'un babası ona hatırlatmıştı. Babası ve Taehyung arasında kalan Jeongguk mecburen babasını seçmek zorunda kalmıştı. Taehyung'un imzasını aldıktan sonra yüzüne bakamayacağı için ondan uzaklaşmak zorunda olduğunu düşünmüş ve Taehyung'a onu kullandığına dair yalan söylemişti.
Bir zaman sonra Jeongguk'un Arkadaşı her şeyi hall etmiş ve ikisinin arasını yeniden eskisi gibi yapmıştı.
Ama tabi sorunlar ve problemler onların peşlerini bırakmamıştı. Yinede her şeye rağmen onlar bir-birilerine bağlı oldukları için sığınacak tek limanları kendileri oldukları için bir- birilerine geri dönmüşlerdi.
Düşünsenize hayatınıza kötü bir amaç için giren birisine çok güveniyor hatta ona aşık oluyorsunuz. Herşey ortaya çıkmasına rağmen ondan nefret edemiyorsunuz çünki onu sığınacağınız tek liman ve huzurunuz olarak görüyorsunuz. Buna aslında aşk denir.
Aşk anlatılmaz, yaşamak gerek.
Aşkı yaşamak her insanın işi değildir. Çünki yaşanan aşk gerçek aşktır. Ve gerçek aşk her kese nasip olmaz...
Umarım hikaye boyunca sizi kıracak bir cümle kurmamışımdır. Eğer kurduysam da özür dilerim. Okufuğunuz için, destek olduğunuz için hepinize ayrı-ayrı teşekkür ederiyorum. Siz olmasanız benim hikaye yazmamın bir anlamı yok. Bana destek olduğunuz için çoook minnetarım. Bir sonraki ficlerimde tekrar görüşmek üzere.
Bu bir son değil.
Bir çok başlangıçlarımız olacak.
Hadi her kes 💜- kalp bıraksın bana👉🏻
Bende size bırakıyorum💜
Öbdüm sizi😚
Sizde beni öpün😌👉🏻
Görüşmek üzere
Sara
Kaççççar ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my white carnation {TAEKOOK}
Romance+güneş'im benden gitme karanfil'im yalvarırım gitme Jeongguk'un planları çok başkaydı. Fakat Taehyung bu planın bozulmasını sağlayan kişiydi. Taehyung Jeongguk'a belkide sevmeği öğretti ama Jeongguk Taehyung'a sevginin ne kadar acı olduğunu gösterdi...
