10.Bölüm (FİNAL)

323 23 37
                                    

Sahilde başladıkları gecenin sonu evde bitmişti, yalnız geçirdikleri yılların acısını çıkartırcasına her anlarının tadını doyasıya çıkartıyorlardı. Onlar için birlikte geçirdikleri her gün son günleri gibiydi. Hem hiç son gelmesin istersin hem de son günmüş gibi yaşarsın bizimkilerin hikayesi de bundan sonra hep böyleydi...

İki sevdalı kuşun hikayesi... Birbirlerine uçmak isterken ayrı yönlere gitmek zorunda kalmış ikı yaralı kuşun... Yıllarca yaralı bir şekilde farklı yerlere sürüklenmiş ama asla istedikleri yere gidememiş bu yaralı kuşlar artık kendi rotalarını çizebilecekti. Sabah uyanıp kahvaltı yaptıktan sonra kadın heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu adama. Hayran hayran karşısındaki kadını dinlerken yılların hiçbir şey değiştirmediğini fark etti adam. Sevgisi yıllar geçtikçe artmıştı ilk gün gördüğünde nasıl kalbi hızlı attıysa şimdi de öyle atıyordu. Kadını izlerken ilk tanıştıkları gün aklına geldi.

Geçmiş Zaman

Alanur: Anne çıkıyorum ben

Anne: Yine bisikletle mi gidiyorsun? Kızım baban bıraksın işte niye uğraşıyorsun

Alanur: Anne seviyorum bisikletle gitmeyi hem sahilde gezerek gidicem. Hadi görüşürüz.

Anne: Tamam dikkatli ol.

Alanur: Merak etme

Konservatuar sınavı için gidiyordu. İçindeki heyecan o kadar büyüktü ki normalde çok dikkatli kullandığı bisikletini bile hayallere daldığı için dikkatsiz kullanıyordu. Bisiklet yolunda ilerliyordu zaten ne olabilirdi ki ? Yerdeki taşı fark etmeyince bisikletin kontrolünü kaybedip kendisini yerde bulması bir olmuştu. Ayağının acısı ve sınavı kaçırabileceğinin düşüncesi bir araya gelince yaşlar akmaya başlamıştı güzel gözlerinden. İşte tam o an fark etmişti Ziya onu. Sahilde otururken gürültüyü duyunca arkasını dönmüştü. Yavaşça yardım etmek için yanına giderken ağladığını fark etti. Yanına yaklaşıp çömeldi, yavaşça omzuna dokundu.

Ziya: İyi misiniz?

Alanur: Değilim.

Alanur yavaşça yüzünü adama doğru çevirdi. Bu onların gözlerinin ilk buluşma anıydı. Ağlamaktan kızarmış gözleri ayrı bir güzeldi Alanur'un. İkisi de donup kalmıştı. Sadece gözleri ile konuşuyor gibiydiler. İleride sadece gözleri ile anlaşabileceklerinin ilk adımı idi bu. Biraz böyle durduktan sonra Ziya kendine gelip Alanur'u yavaşça kaldırdı.

Ziya: Çok acıyor mu?

Alanur: Biraz ama böyle nasıl gideceğim bilmiyorum.

Ziya: Ben bırakayım sizi yanlış anlamazsanız tabii

Alanur: Yok teşekkür ederim. Bırakmaktan ziyade bu halde dans edemem sanırım şansımı kaybettim. (Ziya anlamaz bakışlarla bakınca devam etti) Sınava gidiyordum da konservatuar için ayağım çok acıyor böyle girsem bile kazanamam

Ziya: Kaçta sınavınız

Alanur: İki saat sonra

Ziya: Bence o zamana kadar biraz acısı diner ileride hastane var gidelim hem pansuman yapılır sonra da ben sizi bırakırım.

Alanur: Size zahmet olacak daha tanışmadık bile

Ziya: Olsun tanışırız ben Ziya (diyip gülümsedi. Gülerken çıkan gamzeleri çok güzeldi. Etkilendiğini fark etmişti Alanur ama düşüncelerini itmeye çalıştı.)

Bitmeyen AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin