meow for me : yoonmin✓

on

jimin:

yoongi

yoongi:

ne var

jimin:

asıl sana ne var

o halin neydi öyle

yoongi:

jimin canım burnumda

sonra konuşalım

jimin:

hayır tam da şimdi konuşacağız

neredesin

yoongi:

neden bunu soruyorsun

jimin:

çünkü o halin hiç hoşuma gitmedi

yoongi:

ben çok seviyorum biliyor musun

ağzım yüzüm kan içinde ya aşırı zevk alıyorum

jimin:

tersleyip durmaz mısın sana yardım etmeye çalışıyorum

yoongi:

benim yardıma falan ihtiyacım yok

jimin:

biriyle kavga mı ettin sen

yoongi:

üçüncü kat lavabosundayım

gelsene

gülüşünü görmek istiyorum|

canım yanıyor biraz|

jimin:

pekala

geliyorum

bekle beni

🍂🍁🍁

yoongi tam bir aptaldı.

başına ne gelmişti bilmiyordum ama boş dersimde müdürün odasına çıkarken tesadüfen göz göze gelmiştik ve o hali gerçekten canımı sıkmıştı. kaşı ve dudağı patlamıştı ve eğer doğru gördüysem elmacık kemiklerinin ve burnunun üstünde ufak bir morluk vardı. okul içinde olmuş olması imkansızdı, o kadar öğrenci ve öğretmenin içinde bu denli zarar verecek bir kavgaya girişemezlerdi.

yani, sanırım.

merdivenleri çıkmış, hızlı adımlarımı lavaboya doğru yönlendirmiştim. korkuyordum, onu o halde görmekten korkuyordum çünkü ne kadar kötü bir iletişimimiz olsa da onun da duyguları vardı ve gördüğüme göre canı haddinden fazla yanmıştı.

nihayet lavaboya ulaşmış, kapıyı ayağımla açıp içeri girmiştim.

beklediğim şey lavabo mermerine oturmuş bir yoongi değildi tabii.

dudağından akan kanı elinin tersiyle silmiş olmalıydı ki kan yüzünde dağılmış ve hatta kurumuştu. gömleğinin ilk üç düğmesi açık, kravatı gevşekti ve siyah saçları tamamıyla dağılmıştı. kaşındaki yarıktan da bir damla kan akmış, gözünün yan tarafında kurumuştu. elmacık kemiklerinin ve burnunun üstünde de yaralar vardı ve kanamışlardı. kötü gözüküyordu, çok kötü. biraz önce uzaktan görmüş olmama rağmen canım yanmıştı ama şimdi... bu çok daha farklı hissettiriyordu. "yoongi?"