"Ciddi misin?"
Junghwan gülerek harutoya cevap verdi.
"Evet o an ki surat ifadesi görmen lazımdı"
Onlar gülüşürken jihoon telefonundan ev için yicek bir şeyler sipariş ediyordu.
Ev eşyalı olduğu için ayrı yeten bir eşya almayı reddetti.
Jihoonun işi bitince telefonu kenara bırakıp haruto ile junghwana baktı.
Junghwan jihoonun bakışlarını hissedip abisine dönüp konuşmaya başladı.
"Biliyor musun Woo koreye-"
Cümlesi bitmeden kapı çaldığı için konuşması yarıda kalmıştı.
Jihoon kapıyı açmaya gitti.
Sipariş ettiği şeyler gelmişti.
Jihoon teşekkür ederek kapıyı kapattı.
"Wow ne kadar hızlı getirdiler"
(Getirden sipariş etti 🙂🙂)
"Acıktım"
Haruto junghwana karşılık olarak güldü ve alay edercesine konuşmaya başladı.
"Sen hep açsın oğlum"
Junghwan da ona göz devirdi.
Jihoon bir tane çeri domatesi ağzına atarken konuşmaya başladı.
"Bence pizza yapalım"
Junghwan heyecanlı bir şekilde jihoona cevap verdi.
"Aa evet evet yapalım"
Haruto jihoonun sipariş ettiklerine bakarken un olmadığını fark etti ve jihoona bakarak konuşmaya başladı.
"Un sipariş etmemişsin"
Jihoon sorar gözlerle ona baktı.
"Nasıl?? Sipariş ettim. Getirmemişler mi?? "
(Getir böyle bir hatayı nasıl yaparsın😱)
Haruto biraz düşünüp jihoona dönüp tekrar konuşmaya başladı.
"Hım karşıdaki evden istesene biraz"
Jihoon yüzünü buruşturdu.
"Ben istemeye gitmem junghwan sen git"
Junghwan hızla tuvalete koşarken onlara seslendi.
"Benim tuvaletim var"
Haruto ofladı ve jihoona baktı.
Jihoon ise gözleriyle onu işaret etti.
"Evin sahibi sensin asla gitmem"
Jihoon göz devirip ofladı.
"Bende asla gitmem"
.
.
.
Gelen kapı sesi ile herkes dikkatini televizyondan alıp kapıya baktı.Kimsenin kalkıp kapıyı açıcağı yoktu.
Yoshi kalkmamak için bir bahane düşündü ve aklına gelen şey ile konuşmaya başladı.
"Ah bacağım çok ağrıyor"
Jaehyuk ona ayak uydurarak
"Ah benimde belim ağrıyor" dedi.
Doyoung ise "ah benimde başım ağrıyor eğer ayağa kalkarsam başım döner" dedi.
Bir anda bütün gözler junkyuya gelince junkyu oflayarak telefonu bırakıp kapıya doğru gitti.