Minho'dan Balkonda serin bir şekilde kahvemi yudumluyodum Şuan dünyanın en ama en sakin gününü geçiriyordum. Bugün en huzurlu ve en sessiz günümdü çünkü annemin ve babamın 'ders çalış minho Komşunun oğlu doksan almış sen 80 almışsın dırdırlarını duymadığım için bu mutluluğumun tadını çıkarmaya bakıyordum.
"İşte bu amına koyim hep ders, hep ders, sikerim dersleri"
Tam kahvemden tekrar bir yudum alacağım sürede kapı çalınmıştı.
Şaskınlıkla telefonumdan saate baktığımda annemin işten gelmesine daha olduğunu görmüştüm.
Kimin olduğunu merak ettiğim için kapıyı açmıştım. Kapıda siyah gözlüklü ve çok ciddi bir şekilde duran changbini görünce gözlerime inanamamıştım
"LAN CHANGBİN"
"Hayır ben changbin değilim"
"Sıkma orospu çocuğu, gruba fotonu açmıştın"
"Hee doğru"
Bir anda changbin minhoyu içeri itmisti ve kapıyı kapamıştı.
"OLM CHANGBİN VALLA İSTEYEREK SANA ARTİSLİK TASLAMADİM VALLA AFFET ABİM BUYUKSUN ÖLMEK İÇİN DAHA ÇOK GENCİM DAHA BENİM HAYALLERİM VAR"
Changbin ellerini yumruk seklinde yapıp ellerine birbirine vurdu.
"Besmele çek göt lalesi, şimdi senin gelmişini geçmişini sikcem"
"CHANGBİN VALLA ÖZÜR DİLERİM, VALLA ABİM BENİM ÇOLUK ÇOCUĞUM VAR, İSTEMEDEN YAZDIM ONLARI, EĞER BİR DAHA DERSEM İSTEDİĞİN GİBİ VURABİLİRSİN SÖZ VERİYORUM!"
Changbin oturma odası olduğunu düşündüğü odaya girmişti. Minho ise hem şaşkınlık hemde az önceki göt tutuşmasıyla olduğu yerde kalakaldı. Resmen dövmek için seulden gimpoya gelmiş.
"Mal gibi durmayı bırakta yanıma gel misafirverversiz"
