-
Genç adam, sevgilisinin odasından çıktıktan sonra geri toplantı odasına dönüp aklında ki planı Banglara anlattı. Yaptığı plan fazlasıyla mükemmel ve can yakan cinstendi.
Yaptığı şeyin bedelini çok fena ödeyecekti o adama. Değerlisine dokunmak neymiş gösterecekti ona.
Banglar planı dinledikten sonra onu onaylayıp adamlarını görevlendirmeye başladılar. Bir an önce intikamlarını almak istiyorlardı. Lucas yurt dışına kaçmadan yaptıklarının bedelini ödetmek istiyorlardı.
Hepsi öylesine kin doluydu ki planın acımasızlığı hiç birini rahatsız etmemişti. Öyle ki Jeongin bile gözünü bürüyen kinle merhamet duygusunu kaybetmişti.
Onlara planı anlatan Minho daha sonra malikanede çıkıp şirkete doğru ilerlemişti. Saat sabahın altısına geliyordu. Sıfır uykuyla şirkete doğru gidiyordu. Zaten bu saatten sonra rahat uyuyamayacağını da biliyordu.
Seungmin iyi olana kadar gözüne uyku girmezdi. Sevdiği yeniden mutlu hissedene kadar uyku haram olmuştu ona.
Araba da ilerlerken telefonunu çıkardı. Changbin'i aramaya başladı. Ortaklarına ihtiyacı vardı. Bu planda onların yardımlarına ihtiyacı vardı.
İkinci çalışta açılan telefondan genç adamın uykulu sesi duyuldu. Telefonun yüksek sesine uyanmıştı genç adam.
- Senin niye ortan yok be adam? Sevişirken ararsın, sabahın köründe ararsın. Cidden bir günde normal zamanda ara. Daha karga bokunu yememiş niye arıyon beni?
Minho göz devirdi. Arkadaşının kullandığı deyimler gün geçtikçe daha da saçmalaşıyordu.
- Kes be! Sanki sevişmediğiniz ya da uyumadığınız zaman var da normal zamanda arayayım. Hem iş adamı bu saate kadar uyur mu? Kaldır kocanı da şirkete gelin. Acil bir mesele.
Changbin yatakta gerinip doğruldu.
- Bir günde acil mesele olmasın amk. Tamam geliyoruz yarım saate.
Minho onaylayıp telefonu kapattı. Daha sonra kardeşini aramaya başladı. Bu işlerde artık kimseyi riske atmayacaktı.
Hyunjin, yorgun haliyle kendisine kahve hazırlarken duyduğu telefon sesiyle salona geçti. Normalde erken uyanan biri değildi ama bu gece doğru düzgün uyuyamamış, havanın aydınlandığını gördüğünde ise sıcak yatağından kalkıp kendisine kahve hazırlamaya başlamıştı.
Tüm gece içinde ki huzursuzlukla yatakta dönüp durmuştu. Sanki abisinin acısını hissetmiş gibi içinde bir sıkıntı olmuştu. Masanın üzerinde bulunan telefonu alıp kimin aradığına baktı. Abisi olduğunu görünce hemen açıp kulağına götürdü.
- Abi neredesin? Niye eve gelmedin?
Telaşla sordu. Gece eve gelip beş dakika bile durmadan geri gitmişti. Bu yüzden bir şey olduğu diye endişe etmişti küçük olan.
- Şirkete gidiyorum işim var Hyun. Sonra anlatırım neden gelmediğimi. Soobin evde değil mi?
En küçükleri bir kaç hafta önce geri Seoul'e gelmişti. Okulunu ve sevgilisini bırakamadığı için ısrarları sonucunda abisinden izin alıp geri dönmüştü.
- Evet. Uyuyor odasında. Bir şey mi oldu? Sevgilisine falan bir şey olmadı değil mi? Gece de birden kayboldun ortadan.
- Hayır Hyunjin. Kimseye bir şey olmadı. Sonra anlatacağım dedim ya. Sen şimdi beni dinle. Soobini uyandır ve eşyalarını toplasın. Sen de öyle gerekli eşyalarını al. Annemlerin yanına dönüyorsunuz. Joonu gönderiyorum şimdi. Sizi götürecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Crime Partner & 2min
Fanfiction| Ortak amaçlar için bir araya gelen iki adam.. Lee Minho & Kim Seungmin